İçeride Bağcıl’dan puan almak kolay değil. Bu istikrar yıllardır devam ediyor. Bostancı’ya gelen her takım dikkatli oynamak ve önlem almak zorunda.
Mağusa Türk Gücü bu düşünce ile hareket edip bir takım stratejiler belirleyerek maça başladı.
Örneğin kenarda oynayan Hüseyin Sadıklar ve Reşat’a ilk aşamada savunmada kalma emri verdi. Erol’un öncelikli görevi ise top rakipte olduğu zaman son günlerin başarılı futbolcusu Derviş Kolcu’yu almaktı.
Mağusa Türk Gücü’nde temel mantık takım halinde geride oynamak ve kontra toplarla gol aramak.
Bağcıl’ın savunma yapısını düşünecek olursak Topaloğlu’nun oyun anlayışına katılmamak imkansız.
Bağcıl hava toplarına hâkim ve yerleşik olduğu zaman az hata yapan bir ekip. Uğur, Erbay ve Ahmet Zaifoğlu mücadeleci ve kolay kolay pes etmeyen özelliğe sahip. Bu üçlünün ortak zaafiyeti geriye koşular. Kısacası, Bağcıl her zaman savunmada derin oynamak ve geride alan bırakmamak zorunda.
Ev sahibi maç boyunca savunma derinliğini bir veya iki kez kaybetti.
Savunmanın çizgi haline geldiği bir pozisyonda Uğur ve Erbay’ın arasına doğru bir koşu yapan Yasin Kansu takımını olası bir mağlubiyetten kurtardı.
Mağusa Türk Gücü savunmasında oynayan Kemal, Kadir ve Erdoğ deneyimli ve bir birini tamamlayan özellikte. Bu üçlü adam alma ve kademe konusunda sıkıntı yaşamıyor.
Uğur ve forum grafiği her hafta yükselen Yasin Kansu bu maçta olduğu gibi gol sıkıntısı yaşatmaz.
Bunlar MTG’nin iyi ve skora olumlu yönde etki edecek özellikleri.
Gelelim iki takımın orta alanına. Daha doğrusu ortanın göbeğine.
Bağcıl’da Joseph ve Behiç. Bu iki futbolcu maç boyunca son derece yüksek bir verimle oynadı. Behiç savunma ve ofansif görevini eksiksiz yaptı. Josep savunmanın önünde sigorta gibi durdu.
Zaman zaman bu alana giren ve destek veren Derviş ve Diallo’yu da unutmamak gerek.
Mağusa Türk Gücü’nde bu mevkide Hasan Temelci, Halil Çürük ve Erol oynadı. Erol top rakipte olduğu zaman Derviş Kolcu ile dirsek temasına geçti.
Halil Çürük çok agresif çalışkan fakat gezen bir futbolcu. Anlayacağınız savunmanın önünü kapatmak ve ilk toplara müdahale etmek görevi ağırlıklı olarak Hasan Temelci’de.
Bence Mağusa Türk gücü’nün en büyük zaafı bu noktada. Buradaki fark her iki takım arasındaki en belirgin farktı.
Behiç’in attığı gol de bu zaafiyetten geldi. Kimse bana bu golde savunmanın hatası vardı demesin. Tam tersi Behiç’in tek başına baskı görmeden gelip attığı golün nedenleri araştırılsın.