Yalnızlığı beceremeyen insanlar vardır. Mutlaka birileriyle olmak, bir aidiyet, bir bağ içinde bulunmak isterler. Yalnız kaldıkları zaman paniğe kapılırlar. Bununla nasıl başa çıkacaklarını bilemezler. Kimileri ise kendilerine eşlik eden bir iç sese sahiptirler. Dünyayla kurdukları iletişim sadece insanlarla sınırlı değildir. Doğada mutlu olurlar örneğin. Her türlü canlı ile iletişim kurarlar. İlgilerini çok çeşitli seçeneklere yöneltebilirler.
Modern hayatlar yalnız hayatlar aslında.. . İsveç, Norveç gibi örnekleri düşününce ülke ne kadar gelişmişse yalnız yaşayan insan sayısı da artıyor gibi. Büyük şehirlerde çok sayıda insan yalnız yaşıyor. Bu ne kadar tercih, ne kadar bir mahkumiyet bunu bilemeyiz ama sahte ve sorunlu birliktelikler için alternatif bir durum. İnsanlar belki de akrabalık ilişkilerine mahkum olmak istemiyorlar artık. Kendi değişken geniş arkadaşlık ailelerini kurmakla meşguller. Akrabalarından çok kendi seçtikleri kişilerle vakit geçirmeye çalışıyorlar. Bu kişiler de farklılaşıyor zamanla. Bir zamanlar çok yakın olunanlardan uzaklaşılıyor. Eski yakınlıkların yerini yenileri alıyor. Zorunlu olarak böyle oluyor bu. İnsanlar daha sık mekan ve durum değiştiriyorlar çünkü… Modern hayatın mobilitesi ilişkiler için de geçerli.
Geçmişte insanlar bazı sorunları çözmek için birbirlerine daha muhtaçtılar sanki. Bir dayanışma içinde olmak zorundaydılar. Günümüzde ise pek çok sorunu çözmek için para yeterli. Paran varsa her derdin bir devası var. Bir yakınından yardım almadan da bazı sorunları çözebilirsin demek istediğim. Evini mi taşıyacaksın, eskisi gibi herkesi seferber etmen gerekmez. Çağırırsın bir taşıma şirketi, sorunu çözersin. Hep derdini dinlediğim bir arkadaşım vardı. Bir gün ona biraz dertleşmek umuduyla “Kendimi iyi hissetmiyorum” demiştim ve bana “Terapiste git” diye cevap vermişti. Sonraları çok düşündüm bu cevap üzerine. Arkadaşla dertleşmenin günümüzdeki ikamesi terapistler mi diye. Artık öyle uzun uzun oturup dertleşmeler yok zaten. Internet üzerinden sanal arkadaşlık sitelerinde yapılan sohbetleri saymıyorum tabii. Şöyle yüz yüze sabahlara kadar süren sohbetlerden söz ediyorum. Yani ağladığında birisinin sana sarılıp sıcaklık verebileceği sohbetlerden. Bir de seninle konuşanın yalnızca sana konsantre olacağı durumları düşünüyorum. Sanal sohbetler sırasında birinin seninle konuşurken başkasına da laf yetiştirdiğini fark ediyorsun çünkü…
Geçmişle ilgili güzellemeler yapanlardan, geçmişi mitleştirenlerden pek hazzetmem aslında. Geçmiş öyle çok güzel filan değildi. Sadece biz daha gençtik o zamanlar. Belki de gerçek özlediğimiz budur. O zamanlardaki enerjimiz ve hallerimizdir. Yine de günümüzde insan sıcaklığı azalmış gibi geliyor bana; O başka… Bir de düpedüz yalnızlık çağı bu yaşadığımız.
Yalnızlık her zaman vardı kuşkusuz. Ama eskiden normallik taşmayan bir durum değildi bu… Geçmişte yalnızlar toplum için tehlikeli sayılırlardı. Yalnız olmak bir çeşit marjinallik haliydi. Yalnız bir kadın evlilikler için tehlikeliydi örneğin. Yalnız erkekler ise başka kuşkular uyandırırlardı. Yalnızlar bir an önce baş göz edilmeye çalışılırdı. Toplum kendi güvenliği, ailenin selameti için devreye girerdi.
Şimdilerde büyük şehirlerde hayat yalnızlara göre örgütleniyor. Yalnız yaşamak kabul görmüş bir durum. Yalnızın ardından “Vah vah!” nidası o kadar sık gelmiyor. Hatta sahte ilişkilere mahkum olanlar için bu özenilecek bir durum bile olabiliyor. Muradına ermenin kırk gün kırk gece süren düğünler olduğu masalların dünyasında değiliz artık. Günümüzün masalları “Sex and City” gibi çokeşli New York yaşamları.
Birbaşınalık başka yalnızlık başkadır aslında. Birbaşınalık fiziksel bir durumdur. Hayatın içinde yalnız yürüme halidir. Yalnızlık ise aynı evde başkalarıyla yaşansa bile sahip olunabilecek bir ruh hali. Yalnızlık bir yarı uyku halidir bazen, kendinle, kendi düşlerinle yürüme durumu. Bellek çok sever yalnızları. Geçmiş, bugünden daha hakimdir hayatlarına.
Yazarlık, yalnızlık dönemlerine ihtiyaç duyan bir durum. Güçlü bir iç diyalog yazı için çok önemli diye avuturum hep kendimi. “Gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar/ yeryüzünde sizin kadar yalnızım” diye bir şarkı vardı. Yeni bir yıla birbaşına yürüyen bütün yalnızlar için çalıyoruz sevgili dinleyiciler.