Gökyüzünün ağzı kadar

Cenk Mutluyakalı

 

Gördünüz mü?
Türkiye’den bir bakan geldi, adanın kuzeyi sarsıldı, derinden titredik.
Yine ayrıştık “karşıtlar” ve “yandaşlar” diye!
“Rumcular” sözü hortladı.
“Tabi” olmakla “teba” olmak arasında yönümüzü şaşırdık.
Oysa…
Barikatın öte yarısına Avrupa’dan onca Başbakan geldi, Cumhurbaşkanı geldi ve kılımız kıpırdamadı.
“Ala Turka”ya şartlandık!

*  *  *

Fransa Cumhurbaşkanı Macron da buradaydı, İtalya Başbakanı Conte de!
Costa, Çipras, Muscat…
Kimse umursamadı.

*  *  *

Kuyudayız ve gökyüzünü “kuyunun ağzı” kadar biliyoruz.
Öyle öğretmişler.
“Hizaya gir” diyorlar.
Yalakalıkla riyakarlık yarışıyor, aymazlıkla haylazlık!
Dünyayı isteyince sizi “düşman” biliyorlar.

*  *  *

“Vatan ki bu insanların evidir,
sevgilim, onlar vatana düşman” der
şair…
Evin “yarısını” ezberletmişler hepimize…
Bir de “tek ülke”yi…
Çaresiz gözlerle izliyoruz geleceği…

*  *  *

Avrupalı başkanlar “Kıbrıs’ı ve halkını yeniden birleştirecek, Kıbrıs’ın bağımsızlık ve toprak bütünlüğünü garanti altına alacak, yabancı müdahalelerden, garantilerden ve ordulardan arınmış bir çözüm” dediler!
Gördünüz mü?
Hepsi bize düşman yine (!)

*  *  *

Kuyunun ağzı kadar biliyoruz gökyüzünü ve pek bir seviyoruz “kapişari” düzenini...
Ev yarım!
Adanın kuzeyi birilerinin zimmetinde...
Bağlanmışız…
Gökyüzüne değil, kuyunun dibine!