“Gomonisler Moskova’ya!...” 2

Sevgül Uludağ

***  MESARYA’DAN HATIRALAR…

***  “TMT ruhu yaşıyor…”

 

DR. DERVİŞ ÖZER

Bu olanlardan hoşnut olamayan gençler ise (komünistler) hiçbir şey yapmama kararı alıp evlerinden çıkmazlar. Kendilerini bekleyen TMT’cilerin koruması altında rahat rahat uyurlar. Bazen de kendilerini bekleyen TMT’cilerle  karşılıklı sohbet ederler. Evde oturan gomonis işemek için (çoğu evde tuvaletler evin dışında idi) dışarı çıktığında, hal hatır da soruyorlardı birbirlerine. Ne de olsa akrabaydılar, hatta ailenin hastaları hakkında konuşuyorlardı. Bazen de gomonisleri uyku tutmayınca, ya da sigarası kalmayınca birbirlerinden sigara dahi aldıkları olmuştu.

Gündüzleri yine hayat devam ediyordu. Aynı otobüse binip yan yana işe gidiyorlardı ama pek sohbet olmuyordu aralarında. Çünkü nöbet bekleyen yolculuk boyunca beklediği adamın (Gomonisin) omzuna başını koyup uyuyordu.

İtşte bu özverili, gözünü budaktan sakınmayan adamlar, devleti, köyü komünizm denen illetten korumak için, seçim olana kadar gomonis dedikleri akrabalarını, komşularını, herhangi bir köylünün evine girmesin diye beklediler. Onlar gomonis dedikleri akrabalarını bekledi ama yine de birileri evlere girdi. Hem de hangi evde erkek olmadığını bilen birisi tarafından yönlendirilerek nöbet bekleyen TMT’cilerin evine girildi. Oysa Nöbet bekleyenler biliyordu ki gomonisler evlerden çıkmamışlardı, ama her nasılsa hangi TMT’ci nöbette ise onun evine girildi. Her kim evde yoksa, evine gidip kapılar çalındı, kadınlar korkutuldu. Çocukların korkudan gözüne uyku girmedi. Bazıları altına kaçırdı. Bazıları korkudan kekelemeye başladı. Ama TMT’ciler yılmadı gomonisleri beklemeye ve kötülemeye devam ettiler. Onlar bekledikçe diğer TMT’ciler (pardon gomonisler) nöbet bekleyen TMT’cilerin karılarını ve çocuklarını korkuttular. Yaşlı kadınların evlerine girip yemeklerini yediler.

Yaşlı karı kocaların gece uyurken üstlerinden yorganlarını alıp sokağa attılar. Ve kahvede oturup amcasının oğluna, kaynına, yeğenine küfür ettiler. Ve o seçimi kardeşlikten, eşitlikten bahseden akrabalarına bırakmadılar, ezici bir çoğunlukla Meclis’te yerlerini aldılar.

Ve çok gitmez seçim bitince olaylar bıçak gibi kesilir, köyde evlere atlamalar, nöbet beklemeler biter kadınlar korkutulmaz. Çocuklar yataklara işemez, yaşlıların evine girilmez ve yorganlar sokak ortasına atılmaz ama kahvedeki yazı kalır. sadece düğünlerde üzeri çarşafla kapatılır. Diğer zamanlarda kahve duvarında parıl parıl parlayarak durur.                                           
                                  “GOMONİSLER MOSKOVA’YA!”
(DR. DERVİŞ ÖZER – HAZİRAN 2015)