Eksiden nenelerimiz bize ‘öcü’lerden söz ederdi.
Ya da ‘goncolozlar’dan…
Ne olduğunu bilmezdik. Ama korkardık.
Çünkü insan bildiğinden değil, bilmediğinden korkar.
Çocuk akılımızla bu gerçeği bilemezdik tabii…
‘Goncolozlar’ ya da ‘öcüler’ gelecek diye ödümüz kopardı.
Bir tür ‘denetleme’, ‘yasaklama’ ya da ‘ikna etme’ yöntemiydi bu…
Ama aynı zamanda ‘dikkat dağıtıcı’ydı da…
Büyükler çocukların dikkatini dağıtmak için, “Goncolozlar gelir ha” deyip, hep korkutur, hem de ilgilendikleri neyse, ondan vazgeçmelerini sağlarlardı.
* * *
Serdar Denktaş da belli ki ‘goncoloz’ masallarıyla büyüdü!
Çünkü sürekli siyasette kullanıyor bu yöntemi…
Korkuları fitillemek istiyor.
Ansızın çıkıp “Biz Akıncı’ya güveniriz, ama” diyor, “Rumlara nasıl güveneceğiz?”
Çok uzun yıllar Kıbrıs’ta çözüme karşı çıkan çevrelerin yayın organlarında şu soru işaretli başlıklar pek sık yayımlanırdı:
“Biz bunlarla mı barışacağız?”
“Çözümü bunlarla mı bulacağız?”
Altında da bir hikaye ya da fotoğraf: Bir kişi ya da grup fanatik bir şey yapmıştır. Bunu şişirmek, abartmak, içte tüketilir bir fanatizm malzemesi haline getirmekle görevliler vardı. Onlar gereğini yaparlardı.
* * *
Hep aynı ‘goncolozlar’ hikayesi…
Sürekli bir korku salma gayreti…
Serdar Denktaş durup dururken ‘AB fonları’ meselesini gündeme getirdi.
Bir devlet adamı olarak garip sorular sordu.
Dahası, kurum ve insanları töhmet altında bıraktı.
“AB parası alıp eylem yapıyorlar” dedi mesela…
Özellikle de ‘Reddediyoruz Hareketi’ için…
Memleketin bütün sivil toplumunu ‘hamma-hummacı’ymış gibi lanse etti.
AB’den proje bazlı destek görenler sanki ‘yasadışı, gizli işler’ çeviriyormuş havası yarattı.
AB fonlarıyla ilgili karar vericileri neredeyse ‘usulsüz işler yapmak’la suçladı.
AB Koordinasyon Merkezi’nin eski yöneticilerini zaten doğrudan hedef tahtası yaptı.
* * *
Serdar Denktaş bu ülkenin Başbakan Yardımcısı’dır ve bu tür açıklamalar ne kendisine, ne de makamına yakışıyor.
Koordinasyon Ofisi’ni savunabilmek için “Eylemciler AB’den para alıyor”dan başka söyleyecek sözü kalmadı galiba…
Ya da mevcut gündemi delmeye çalışıyor.
Gerek Kıbrıs sorununda, gerek iç konularda sürekli tepki çeken hükümetin dikkatleri başka noktalara çekme gayreti söz konusu olabilir.
Malum… Mercedes’ler de, 8 kat meselesi de, İskele Boğazı’nda olup bitenler de başta Serdar Denktaş olmak üzere bütün kabine üyelerini zora soktu.
‘Goncolozlar’ bu durumda işe yarıyor tabii…
Korkutmaya da, gündem saptırmaya da…