‘Görüşmeci’si liderine rakip

Cenk Mutluyakalı

Özersay, ‘müzakere’ masasında önemli bir isim.
Bilgili, donanımlı...
Çünkü öyle olmasa hem Denktaş’ın hem Talat’ın
hem de Eroğlu’nun ekibinde yer almazdı.

Tüm süreçlerde bir ‘aktör’se,  ‘tesadüf’le anlatılamaz bu.
***
Cumhurbaşkanlığı ‘adaylık’ kararı benim için sürpriz oldu.
Beklemiyordum.
İlginç bir durum ayrıca.
Çünkü ada yarısında ‘Cumhurbaşkanı’ aslında ‘müzakereci’ olarak seçiliyor.
Özersay zaten ‘müzakereci’
***
Özersay’la görüştüm dün ve bu aşamada, çok fazla yorum yapmak istemedi.
Saygı duydum.
***
Örneğin şu soruyu yöneltmek isterdim, “Seçilirseniz, sizin müzakereciniz kim olacak?”
Ya da ‘Eroğlu’ndan farkınız nedir ki, onun adına süreci yürütürken, ayrıca adaylık ihtiyacı duydunuz.’
‘Seçimi kazanmanız halinde ne yapacaksanız, şimdi niye yapmıyorsunuz’
mesela...
***
Şu anda zaten müzakerecisiniz, niye adaysınız” sorusuna yanıt aldım, sohbet anında…
“Cumhurbaşkanlığı’na aday oluyorum. Belki Cumhurbaşkanı aynı zamanda müzakerecidir ancak Anayasal yetkilileri vardır ve bu yetkililer sadece müzakerecilikle sınırlı değildir” mealinde konuştu.
Bir de şunu söyledi:
- “Birine karşı aday olmuyorum. Bir vizyona hayat vermek için aday oluyorum.
***
Şu görüşünü de yineledi Özersay, “Görevime devam ediyorum. Sayın Eroğlu, bu görevi veren kişi olarak isterse geri alabilir,  saygı duyarım.
***
Bana göre bu biraz da “rest” çekmek anlamında, Özersay’a göre öyle değil.
Niye ‘rest’ diyorum.
Ben buradayım, beğenmiyorsan görevden sen al” diyor aslında...
***
Saray’da bir “rahatsızlık” yaratır mı bu adaylık?
Eroğlu’nun danışmanı Özer Kanlı’nın paylaşımından okumak mümkün bunu…
Herkes aday olabilir ama şeker suya mı düştü? Görüşme sürecinde pazarlık aşamasına geçilirken mi karar açıklanmalı? Hem biri adına müzakereci hem de ona rakip olarak karşı aday olunmaz” diyor Kanlı…
***
Özersay’a “hem biri adına müzakereci hem de ona karşı aday olunur mu” sorusunu  yöneltiyorum tabii.
Güneyden örnek veriyor, 2003 senesinden…
- “Kleridis başkan, Markidis de görüşmeciydi. İkisi de aday oldu. Üstelik Kleridis, Markidis’i görevden almadan, seçime kadar da birlikte çalıştı.”
Eroğlu ve Akıncı’nın “hükümet ortaklığı”nda birbirlerine karşı aday oldukları süreci anımsatıyor.
Siber’in Mecis Başkanı görevini sürdürürken ‘adaylığını’ açıklamasını örnekliyor.
Ve Özersay, bu aşamada, ‘adaylık’ kararını daha çok toplumun tartışmasını istiyor, açıklama yapmak yerine...
***
Seçime bu kadar odaklanmışsak...
Sanırım ‘müzakereler’den umut yok diye...