2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Türkiye’deki Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarının hayırlı olması temennisinde bulunarak, Türkiye’nin adeta bir ateş çemberinde yer aldığını ve ülkenin her alanda bundan etkilendiğini söyleyerek, istikrar diledi.
Talat BRT’de Osman Kurt’un hazırlayıp sunduğu “Sabah Rotası” adlı programa katılarak çeşitli konuları değerlendirdi.
Cumhurbaşkanı ile Başbakanın aynı partiden olmasının çeşitli avantajları olduğunu kaydeden Talat, ancak Cumhurbaşkanının kendi yetkilileri dâhilinde çalışmak durumunda olduğunu söyledi ve aksi takdirde Başbakan ile sıkıntılar yaşanabileceğini hatırlattı.
Başka bir soru üzerine Talat, kendisinin Cumhurbaşkanlığı döneminde anayasanın gereğine uyduğunu, bu nedenle zaman zaman da eleştirildiğini belirterek, Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun, partilerin iç işlerine karıştığını, böylece anayasal sınırların dışına çıktığını savundu.
Biden’ın “Anahtar Türkiye’dedir” dediği iddiası üzerine Talat, Amerika’nın hiçbir zaman Kıbrıs sorununda “Anahtar Türkiye’dedir” demediğini, ancak Türkiye’nin önemini bildiğini söyledi.
Kıbrıs sorununda tek belirleyici olanın Türkiye olduğu yolundaki söylemlerin son derece yanlış olduğunu kaydeden Talat, birçok aydın kesimde de bu görüşün yer ettiğini belirtti.
Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesi ile Kıbrıs sorununun çözüleceği yolundaki görüşleri ham hayal ürünü olarak niteleyen Talat, sorunun çözümünün merkezinde Kıbrıs’ın ve özellikle de Kıbrıs Türk tarafının bulunduğu bir “konjonktür sorunu” olduğu görüşünü savundu. Talat, başka bir soru üzerine görüşmelerin şu an için tıkandığını ve ilerleme beklemediğini söyleyerek, dünyanın baskısının ise ancak Türkiye üzerinden olabileceğini söyledi. Bu durumda dünya baskı yaparsa, Türkiye’nin de KKTC’ye yönelebileceğini, ancak bundan bir somut sonuç beklenmemesi gerektiğini söyledi.
“Anahtar burada”
Talat sorunun çözümsüzlüğünün nedeninin Kıbrıs’ta aranması gerektiğini kaydetti ve “Anahtar buradadır” dedi.
Aslında anahtarların beşli olduğunun söylenebileceğini ifade eden Talat, bunların üç garantör devletle iki taraf olduğunu belirtti, “Ancak merkez Kıbrıs’tır” dedi.
“Doğru seçim doğru yol”
Kıbrıs Türkünün doğru tercih yapması gerektiğini belirten 2. Cumhurbaşkanı Talat, “Doğru tercih yaparsanız doğru yola gidilir” ifadelerini kullandı.
Kıbrıs Türkünün 2010’da seçime giderken de aslında çözüm istediğini belirten Talat, bazı aydın çevrelerin “Talat da olsa, Eroğlu da olsa fark etmez; nasıl olsa Türkiye ne isterse o olur” şeklindeki kampanyalarla Eroğlu’na destek olduğunu söyledi.
“İlerleme yok”
Talat, başka bir soru üzerine görüşmelerin şu an için tıkandığını ve ilerleme beklemediğini söyleyerek, dünyanın baskısının ise ancak Türkiye üzerinden olabileceğini söyledi. Bu durumda dünya baskı yaparsa, Türkiye’nin de KKTC’ye yönelebileceğini, ancak bundan bir somut sonuç beklenmemesi gerektiğini söyledi.
Talat, Türkiye’nin bir sonuç alınabileceğini görmesi halinde, ancak o zaman konuyla çok yakından ilgileneceğini kaydetti.
Başka bir soru üzerine, Kıbrıs sorununda BM’nin yaklaşımını çok pasif gördüğünü belirten Talat, BM’nin rolünün İsrail’in Filistin’e saldırısında da görüldüğünü ifade etti.
Talat, görüşmeler tıkandığı halde, Genel Sekreterin, yaptığı açıklamalarda her iki tarafa da teşekkür ettiğini hatırlattı ve bu kurumdan fazla bir şey beklenemeyeceğini, meseleyi hareketlendirecek tarafın Kıbrıs Türk tarafı olduğu konusundaki görüşlerini belirtti.
Bütünlüklü çözüm mü? Çerçeve anlaşması mı?
“Çerçeve anlaşması mı yoksa bütünlüklü bir çözüm mü” şeklindeki bir soru üzerine Talat, kendi tercihinin bütünlüklü çözüm olduğunu ancak bunun bir tercih meselesi olmadığını anlattı.
Görüşmelerin tıkandığına vurgu yapan Talat, bütünlüklü çözümün esas hedef olarak belirlenmesinin yanı sıra, bu tıkanıklık koşullarında bir çerçeve anlaşmasının tartışılabileceğini ifade ederek “Belki bir çıkış yolu olur” dedi. TAK