AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, Kıbrıs sorununun çözümü için müzakereler yeniden başlasa bile, birtakım “tehlikeler” bulunduğunu; ancak gösterilen çabaların başarıya ulaşması gerektiğini söyledi.
Haravgi gazetesine röportaj veren Kiprianu, bu “tehlikeler” çerçevesinde müzakerelere gitmek veya gitmemek gibi iki seçenek bulunduğunu kaydederken; müzakerelere gidilmemesi halinde, matematiksel gerçeklikle adada “bölünmenin” kalıcı hale geleceğini belirtti.
Habere göre Kiprianu, 1974’ten beri, Kıbrıs sorununun yalnızca müzakere etmekle çözülebileceğini söylediklerini ifade ederken, bazı kişilerin iki devletli çözüm ve “bölünme” için yeni fikirler geliştirdiğini; Türkiye’nin de Güney Kıbrıs’ın sözde “Münhasır Ekonomik Bölgesi” içerisindeki “tahriklerini” artırmakta olduğunu kaydetti.
Müzakerelere gitmek olan diğer seçenekte ise birçok “tehlike” bulunduğuna işaret eden Kiprianu, bu tehlikelerin; müzakerelerin doğru zemininden sapmak, yeni bir çıkmazla karşılaşmak ve benzeri tehlikeler olduğunu söyledi.
Kiprianu, yeni bir müzakere sürecinin başlaması halinde, Kıbrıs Rum tarafının tamamen doğru icraatlar yapması gerekeceğinin altını çizdi ve tutarsızlıklarla zıtlaşmalara mahal verilmemesi gerektiğini belirtti.
Habere göre Kiprianu, Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiadis’in kendilerine, Kıbrıslıı Türk lider Mustafa Akıncı’nın tezleriyle ilgili bilgi verdiğini; ancak kendilerinin, Anastasiadis’in söyledikkerinden kuşkulanmaksızın, Akıncı ile görüşerek görüşlerinin ve niyetinin ne olduğunu öğrenmek istediklerini söyledi.
Türkiye’nin gerek prosedürde, gerekse özde en fazlasını elde etmeye çalışacağını ifade eden Kiprianu, meselenin, Kıbrıs Rum tarafının Türkiye’nin bu arzularıyla mücadele edebilecek ve kendi tezlerini ileriye götürebilecek bir argümana sahip olması olduğunu belirtti.
Kiprianu, AKEL olarak diğer partilerin aksine Guterres Çerçevesi’nin kendilerini ikna etmeyen bazı yönleri olduğuna işaret etti ve tam da bu sebepten ötürü müzakerelere iyi hazırlık yapılmış şekilde gidilmesi gerektiğini vurguladı.