Kongreler parti içi demokrasilerin olmazsa olmazıdırlar, kongreler gerçekleştirilen mücadelenin değerlendirmesi, tartışılması ve deneyimler çıkarılması için önemli fırsat kapılarıdırlar. Ancak parti içi demokrasi demek, iki yılda bir kongre gerçekleştirmek demek değildir. Parti içi demokrasi, siyasetin ortak akılla sürdürülmesi, içselleştirilmesi ve ortak söyleme dönüştürülmesi yolunda özellikle sosyalist partiler için kaçınılmaz süreçlerdir. Bu süreçleri tabandan tavana her gün yaşamak ve yaşatmak, siyaseti sadece günlük tepkiler üzerinden değil, stratejik planlama üzerinden programlamak hem ilkeli duruş hem de halka en gerçekçi katkıyı sağlamak adına gerçekleştirmek gerekir.
Eleştiri ve özeleştiri süreçlerinin sağlıklı bir şekilde yaşanmadığı siyasi organizmaların hamle yapması, ileriye sıçraması mümkün değildir. Sahip olduğumuz ideolojik değerler ve gelenek bu yönde önümüze ışık tutmaktadır.
CTP’nin küresel çağın beklentilerine cevap veren, halkın varoluş sorununu öne alan, geniş toplumsal ittifak politikasını etkin kılan, kadın hakları mücadelesini öne alan, eşitlikçi, özgürlükçü çağdaş bir siyaset ve yapılanma ihtiyacı içerisinde olduğu açıktır. Bunu samimiyetle konuşabilmeliyiz. Son aylarda siyasi yapılanma ve programa dönük başlattığımız çalışma ve tartışmaları bir an önce tamamlayıp, önümüzü belirgin kılmalıyız. Dünün koşullarının değiştiğini, bir ağ gibi tüm toplumu saran “vesayet rejimi”nin ve çok yönlü kuşatma siyasetinden, yöntemlerinden ve icraatlarından algılamak mümkün. Toplum üzerinde yaratılan yaygın hegemonya ile adım adım sosyal dönüşüm progamları uygulanmaktadır. Toplumun kimliği, değerleri, varlığı tehdit altındadır. Artık sadece göç tehlikesi altında değiliz. Geriye kalanların dönüştürülmeye kimliksizleştirilmeye çalışıldığı çok ciddi bir dönüşüm program altındayız.
Tüm bu ağır koşullar altında, CTP’ye düşen nedir?
CTP gelişmelerin analizini en bilimsel metodlarla yaparak bu gidişi durduracak önlemleri kararlılıkla alacak ve toplumsal varlığı koruyup geliştirerek, Federal bir Kıbrıs hedefiyle toplumu dünyaya entegre edecek siyasetler üretecektir.
CTP dik duracaktır. CTP, siyasetiyle, ortak aklıyla dik duracaktır.
Hedefimiz “Nasıl olursa olsun ama bir şekilde hükümete gelelim” değil, ülkenin yapısal sorunlarını kökten değiştirmek için sadece hükümet değil, gerçek anlamda iktidar olmak olmalıdır.
Kazanmak halka olan sorumluluğumuz gereği önemlidir, ancak ilkeli olmak, ideolojimizi gözetmek ve topluma açık katılımcı siyaset yürütmek, alternatif program ve projelerle öne çıkmak da bir o kadar önemli ve gereklidir.
CTP, özgürlükçü sosyalist bir partidir. CTP kendi özgün kimliği ile dünya sol hareketinde örnek bir partidir. CTP, kendi siyasi dilini yaratacak kadar yol katetmiş bir partidir.
Bugün ülkemizde dayatılmaya çalışılan şu çarpıtmayı da açıkça reddetmekte fayda görüyorum: Çağdaş siyaset kimliksiz siyaset değildir. Kimliksiz siyasetin dünyada örneği yoktur ve bizim için de gündem olamaz. Biz kimliğimizle varız ve bundan onur duyarız. Eğer mücadele alanında başımız dik yürüyorsak, bu sahip olduğumuz, omuzlarımızda taşıdığımız gelenek ve değerler bütününün sonucudur. Bunun altını çizmek durumundayım.
Parti içinde tartışacağız, organlarda tartışacağız ama partimizi yaralayacak alanlara yönelmemek gerekir. Sosyal medya iletişim bakımından önemlidir ancak siyasi tartışmaların gerçekleştirileceği bir alan olarak sonuç alıcı değildir. CTP parti organlarında, herşeyi açıkça ve cesurca tartışabilecek demokratik olgunluğa sahip kadrolardan oluşan güçlü bir partidir.
Son olarak şunu belirtmek isterim. CTP içerisinde herkes bir değerdir. Biz bu değerlerin hep birlikte uyum içerisinde varolmasını, çalışmasını ve partimize katkı koymasını sağlamak zorundayız. Kişiselleştirilmiş parti içi tartışmaların bu partiye hiç bir katkısı yoktur. Birbirimize sahip çıkmalıyız, birbirimize yardımcı olmalıyız. Değil beş on, bir kişinin bile dışlanmasına, yıpratılmasına izin vermemeliyiz ve inanıyorum ki vermeyeceğiz. Ben bu partide “Birlik mücadele dayanışma” sloganının, sadece laftan ibaret olmadığına inanan bir kişiyim ve bu konuda yalnız olmadığıma da eminim.
Teşekkür eder saygılar sunarım.
Not: Makale, CTP Mağusa İlçe Kongresinde yaptığım konuşmanın düzenlenmiş halidir.