Türkiye Basketbol Federasyonu’nun Yakın Doğu Üniversitesi için verdiği “Maçlarını KKTC’de oynayamaz” kararının yankıları sürüyor. Söz konusu durumla ilgili olarak TBF Başkanı Harun Erdenay’ın ardından Türkiye basketbolunun saygın isimlerinden, eski hakem ve birçok kulübe danışmanlık yapmış bir isim olan Necip Kapanlı söz konusu kararı eleştiren bir yazı yazdı. YDÜ’ye haksızlık yapıldığını ifade eden Kapanlı, Türkiye’deki iyi mevkilerdeki insanlara hitaben, “Gücünüz yetiyorsa Kıbrıslı Türklerin haklarına kavuşmasını sağlayın.”sözlerini kullandı.
İşte Necip Kapanlı’nın yazdığı yazı:
“Geçen sezon TKB2L'de ikinci olarak bu sezonki yeni adıyla KBSL'ye yükselen Yakın Doğu Üniversitesi'nin oynayıp oynayamayacağı tartışma konusu haline geldi. Sorunun ana nedeni ise FIBA'nın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni tanımamış olması. KKTC'nin başka bir ülke olduğundan yola çıkarak TBF'ye ait bir organizasyonda yer alamayacağı tezi savunulabilir ancak anladığımız kadarıyla YDÜ, Türkiye'de aynı isimle bir kulüp kurmayı kabul ediyor ama maçlarını Kıbrıs'ta oynamak istiyor. Federasyonumuz ise FIBA'nın yorumu sonucunda buna da izin vermiyor. YDÜ'nün Türkiye'de dernek kurup Türkiye'de oynamayı kabul etmesi durumda ise bu defa TKB2L'de sırası gelen takımlar, "Madem YDÜ yok, hak bizde demeye getiriyor."
Kendinizi Yakın Doğu Üniversitesi kulübünün yöneticileri yerine koyun. Ana Vatan yıllarca KKTC takımlarının Türkiye Ligleri'nde, Türkiye Şampiyonaları'nda oynamasına izin vermiş. Bu konuyu en iyi bilmesi gereken merci TBF olduğuna göre kulüp en fazla TBF'ye başvurur ve kabul edilirse de liglerde oynar. Bu formulün neye göre gerçekleştirildiği de kulübü değil, federasyonu ilgilendirir.
Geçen sezona ait TKB2L Yönergesi'nde ilk iki takımın TKBL'ye çıkacağı yazılı. "KKTC takımları hariç" diye bir istisna maddesi de yok. Sonuçta başarılı olmuşsunuz ve ilk iki takım arasına girerek en üst lige yükselmişsiniz. Bir sonraki sezona dönük önerilerin tartışıldığı Lig Kurulu toplantısına davet edilmişsiniz. Doğal olarak sezon bittiğinde de bir sonraki sezonun kadrosunu oluşturmaya başlamışsınız. Bu sırada TBF'den bir mektup almışsınız ve KKTC takımı olarak oynamaya devam edemeyeceği bilgisi ile karşılaşmışsınız.
Neden TKB2L’de oynamasına izin verdiniz?
FIBA'nın KKTC'yi tanımadığına dönük karar geçen ay çıkmadı ki... Yıllardır var... Madem öyle neden geçen sezon bu takımın TKB2L'de oynamasına izin verdiniz? Yakın Doğu Üniversitesi böyle bir durumla karşılaşacağından haberdar olsa ya hiç böyle bir girişimde bulunmaz, ya da tanıtım amacını Türkiye'de bir kulüp kurarak yapabilirdi.
Bugüne kadarki sözleşmelerinin tutarını bilmiyoruz ama Kelsey Bone, Ana Dabovic gibi oyuncular transfer edildiğine göre ciddi miktarlar söz konusu. Her şeyin ters gittiğini varsayalım... Oyuncular anlayış göstermediği taktirde YDÜ bu paraları ödemek durumunda kalabilir. Bize göre ise böyle bir durumda yapılacak tek iş öngörüsüzlüğü ile konunun bu hale gelmesine neden olan TBF'ye rücu etmek yani sözleşme tutarı kadar tazminat davası açmaktır.
YDÜ’nün günahı ne?
Biz Yakın Doğu Üniversiteliler'in yerinde olsak kılımızı kıpırdatmaz, sadece federasyona "Bu sorunu çözmek sizin göreviniz" deriz. Ama öyle bir çözüm olmalı ki Yakın Doğu Üniversitesi bundan zarar görmemeli. Onların günahı ne!
İnsan Hakları henüz KKTC’ye uğramadı
Öte yandan... Türkiye maalesef Kıbrıs Türk'ünün meselesini gündeminden çıkartmış bulunuyor. Bütün bu nedenlerle Kıbrıs Türk'ü, Rum Kesimi'nin bünyesi içine girmeye zorlanıyor. (Örnek futbol) İşin milletlerarası hukuk tarafını bir yana bırakın. KKTC'de insanlar yaşıyor. Ama İnsan Hakları henüz oraya uğramadı. Bu duyarsızlık sürdükçe de uğrayacağı yok. Ey Türkiye'nin bölgedeki liderliğinde söz edenler... Bırakın komşu ülkelerde olup bitenlere.. Gücünüz yetiyorsa Kıbrıs Türk'ünün haklarına kavuşmasını sağlayın. Onların uluslararası organizasyonlara katılma hakları yok. Onların başka ülkelerin takımları arasındaki maçları seyretme hakları dahi yok... Eğer FIBA Avrupa'nın başındaki kişi de bizler gibi düşünüyorsa, Kosova'nın FIBA'ya dahil edilmesi için verdiği mücadeleyi KKTC konusunda da göstersin... Bu konuda bütün sivil toplum örgütlerinin (Başta sınır Tanımayan Basketbolcular) olmak üzere dikkatlerini çekmek istiyoruz.”