Murat OBENLER
Kadın Öyküleri Derneği (KÖDER) ile Telsim iş birliğinde hazırlanan “Ayşe Coşar ve Gülgün Serdar Hayat Öyküleri Gösterimi”, 29 Haziran Çarşamba saat 19.00’da Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. KÖDER’in Telsim’in ana sponsorluğunda gerçekleştirdiği belgesel gösterimine Cumhurbaşkanı Ersin Tatar,eski Başbakan ve Meclis Başkanı Sibel Siber, Vakıflar İdaresi Müdürü İbrahim Benter ve Telsim Genel Müdür Yardımcısı Fevzi Tanpınar da katıldı. Deniz Öztürk’ün sunuculunda Kıbrıslı Türk eğitim camiasının önemli isimlerinden eğitimci, araştırmacı, yazar Gülgün Serdar ve ülkenin ilk kadın kimyageri Ayşe Coşar’ın belgeselleri Ayşe Coşar’ın belgesel gösterimlerinin yapıldığı gecede ayrıca Ekingen,Tanpınar ve Tatar tarafından konuşmalar yapıldı ve gazeteci Emine Davut Yitmen’in koordinatörlüğünde Gülgün Serdar ile Ayşe Coşar’ın kızı Fatma Coşar Kınış’ın katılımıyla bir sohbet yapıldı. Etkninlikte KÖDER Başkanı Ekingen,Fevzi Tanpınar’a dernek üyesi Fatma Özok tarafından hazırlanan kadın zeytin ağacı temalı seramik heykelcik, Cumhurbaşkanı Tatar ve Tanpınar’la birlikte de Gülgün Serdar ve Fatma Coşar Kınış’a da birer seramik takdim etti. Genel Müdür Yardımcısı Fevzi Tanpınar da Serdar ve Coşar’a Taşkent Doğa Parkı’naki Telsim Ekoloji Ormanı’nda 10 ağaçlık bir alan ayrıldığına dair bir belge takdim etti.
Ekingen: “15 arkadaş ile başlayıp giderek büyüyen gönüllü insanlardan oluşan KÖDER, bir ilki başarmanın sevinç ve gururunu yaşıyor”
KÖDER Başkanı Şenay Ekingen ülkeye değer katan kadınların yaşam öykülerini derlemek, her birinden belgesel hazırlamak, yazıya dökerek, kitaplaştırmak amacıyla başlattığı çalışmaları iki değerli kadın ile sürdürdüklerini belirterek bu konuda ülkede 15 arkadaş ile başlayarak giderek büyüyen gönüllü insanların bir ilki başarmasının sevinç ve gururunu yaşadıklarını kaydetti. Kimisi,doktor,kimisi kimyager,kimisi öğretmen,kimisi işçi,çiftçi ve kimisi de sanatçı olan ve kendilerini yetiştiren kadınların öykülerinin kayıt altına alınması, geçmişin geleceğe taşınması, yeni kuşaklara ilham vermesi ve toplumsal hafızaya katkı konulması hedefiyle bugünkilerle birlikte toplam 11 belgeseli çekerek tamamladıklarını ve değerli sponsorların katkıları ile bunları devam edeceklerini arzuladıklarını vurgulayan Ekingen, başından beri kendilerine destek veren Telsim yönetimine de çok teşekkür etti. Ekingen, KÖDER’in kurucu üyelerinden de olan edebiyat dünyasının önemli ismi, hocaların hocası Gülgün Serdar ve ülkenin ilk kimyageri ve Devlet Laboratuvarı’nın kuruluşunda çok değerli katkıları olan Ayşe Coşar’ın güzel ve ilham veren belgesellerini toplumla buluşturmanın gururunu yaşarken belgeselin hazırlamasında emeği geçen herkese de teşükkür etti.
Tanpınar: “Belleksiz toplum varolmaya,belleği boşaltılmış toplum da bir yaprak gibi savrulmaya mahkumdur.”
Telsim Genel Müdür Yardımcısı Fevzi Tanpınar,güçlü belleğin sağlam toplum demek olduğunun altını çizerek konuşmasına başlayarak, “Belleksiz toplumlar varolmaya mahkumdur. Belleği boşaltılmış toplum da bir yaprak gibi savrulmaya mahkumdur. Eğer ayakta kalmak istiyorsak belleğe sahip çıkmalıyız.”dedi. İki değerli figür ve rol model kadının belgesellerinin izleneceği etkinliğe katılan herkese teşekkür eden Tanpınar, bu çalışmalara Telsim olarak destek verdiklerini ancak bellek konusunun özel sektör-STÖ bırakılmayacak kadar önemli çalışmalar olduğunun altını çizdi.
Tanpınar: “Çocuklarım Madam Curie’yi ve Türkan Saylan’ı öğrenirken Ayşe Coşar’ı ve Gülgün Serdar’ı da okullarda öğrenmelidir”
Tanpınar: “Benim çocuklarım Madam Curie’yi öğrenirken Ayşe Coşar’ı da rahmetli Türkan Saylan’ı öğrenirken Gülgün Serdar’ı da okullarda öğrenmelidir. Bunlar okullarda öğretilmelidir. Bellek bir büyük seferberlik işidir ve biz bellek çalışmalarına desteğimizi sürdüreceğiz.”
Tatar: “Kadınlarımızın fedakarlıkları, bıraktıkları izler çok değerlidir. KÖDER’i bellekle ilgili değerli çalışmalarından dolayı tebrik ederim”
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise KÖDER’in bellek muhafazası ve geleceğe taşınması ile ilgili çok değerli çalışmalar yaptığını dile getirerek KÖDER’i yürekten tebrik etti ve tüm ekibe teşekkürlerini sundu. Kendinin de medya sektöründe yer alarak Kıbrıs Türk halkının bu adada verdiği zorlu varoluş mücadelesini dünyaya yansıtmaya gayret ettiğini dile getiren Tatar, “Kadınlarımızın fedakarlıkları, bıraktıkları izler çok değerlidir. Kadınlarımız her türlü mücadelenin içerisinde aktif olarak yer aldılar ve bizleri bugünlere taşıdılar”