Hiç içimden geçmiyordu. Haftalık yazımı yazmaya otururken niyetim, Corona Belası dışında birşeyler yazmaktı. Ama tuşlara basmaya başlayınca kendimi gene aynı konu içinde buldum.
Gündem hala aynı. Ana konu ‘Corono-Virüsü’… Daha bir süre, aynı şeyleri konuşacağa yazacağa benziyoruz malesef.
Sorumlusu kim ? Nasıl başladı ? Nasıl yayıldı ? soruları bir yana, ‘umutlarla’ yaşamımızı sürdürüyoruz. Atlatırız herhalde. Ama nasıl ? Kaç kayıpla ? Sonrasında neler olabileceği sorularıyla… Darmadağın olan ekonomik düzenin nasıl tekrardan rayına oturtulabileceği sorusuyla …
Karmaşa da devam
İnsanlığın umudu bilim adamlarında. Herkes sabırla ‘çare’yi bulmalarını bekliyor. Ama kabul etmek lazım, karmaşa da devam ediyor. Bir başka deyişle, her kafadan bir ses çıkmaya devam ediyor. Çoğu da birbiriyle çelişkili.
İnsanların kafasını karıştıranların başında da medya geliyor malesef. Öyle bir akıl karmaşası var ki, olup bitenleri takmayanlar, hatta “herşey yalan” demeye başlayanların sayısı da gün geçtikçe çoğalmakta.
***
Yaygın görüşe göre ‘maske’ şart. Çoğu ülkede de maskesiz sokağa çıkmak yasak. Ama bir iddiaya göre de maske aslında yararlı değil. Hatta zararlı. Çünkü mikrobu topluyormuş….
Başlangıçta, biliyorsunuz, eldiven de kullanılması da tavsiye edilmişti. Ama daha sonra bunun da zararlı olabileceği ortaya atıldı. Bunun üzerine de eldiven ısrarından vazgeçildi.
İlginç bir tartışma da ‘sigara’ (nikotin) ile ilgili… Nikotinin zaafiyet yarattığı, tiryakilerin daha çok tehlike altında olduğu iddiaları yaygın… Ama, bir karşı iddia da bulunduğunu biliyor muydunuz ? Bu iddiaya göre de ‘Nikotin’ Corona-Virüs’üne büyük ölçüde “dur” diyor… Bunu iddia edenler ölüm oranlarının incelenmesini de öneriyorlar. “Sigara tiryakilerinde ölüm oranı çok daha az..” diyorlar…
Ayıklayın pirincin taşını……Gülsek mi ? Ağlasak mı ?
***
Ben de, kafa karıştıranlar listesine girmeyi hiç istemem doğrusu. Bu nedenle de daha bir sürü garip ve şaşırtıcı iddiayı aktarmayacağım buraya.
Irkçılık=Manyaklık
Manyaklar her toplumda var. Kendini en uygar zannedenlerde de, en cahillerde, en geri kalmışlarda da.
İnsanlığın en ciddi hastalıklarından biridir ‘manyaklık’. Irkçılık da manyaklığın en mükemmel örneğidir. En tehlikelileri de kendilerine ‘Milliyetçi’ yahut ‘Vatansever’ diyenlerdir.
Dünyanın her tarafında var böyleleri. Bizim bu küçücük ülkemizde de var. Kuzey’de de Güney’de de. Toplamdaki sayılarını bilemiyorum ama var oldukları kesin.
Birkaç ‘manyak’, yahut ‘milliyetçi’ (!) Leymosun’daki Cami’yi yakmaya kalkmış. Duvarlarına da yazılar yazmışlar. Bizdekiler de, bir süre önce bizim Lefkoşa’daki Ayluka Kilisesi duvarlarına yazılar yazmamışlar mıydı ? Bizimkiler de, Kuzey’deki bazı kiliseleri talan etmemişler miydi ?
Hastalık aynı… Üstelik bu hastalığın dini, milliyeti, ırkçılığı da yok. Ayrım yapmaksızın herkese bulaşabiliyor. Aynı Covid-19 gibi.
Sokak Ağzı
“Farkında mısınız ? İkiye bölündük. Evhamlılar ve evhamsızlar diye. Evhamsızlar gayet rahat. Ne maske var ne de başka tedbir. Evhamlılar ise onları seyredip kara kara tablolar çizmekte.” (Müsteyde Şensoy-Lefkoşa)
***
“Başbakanımıza, yardımcısına. Bakanlara bakıyorum hepsinin de suratlarında farklı bir bakış. Çoğu konuda onlar da kararsız ve tereddütlü. Haksız da değiller. Vaziyet karmaşık. Aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık.” (M.K.Kırcal)
***
“Kıbrısta öğrenim görenlerin hepsi öyledir deyip haksızlık yapmak istemem. Belli ki bazıları annelerinden babalarından ve çevrelerinden duyduklarını biriktirmişler. İlk fırsaatta da kustular.” (Eşref)
***
“İnsanını böyle bildiğiniz bir ülkenin üniversitelerinde ne arıyorsunuz siz ? Gidip kendi ülkenizdeki üniversitelerden birinde, mükemmel (!!!) insanlar içinde yapın tahsilinizi.” Mukaddes T.Taşver)
***
“Ma yani, yangın için Türkiyadan değil da Güneyden yardım istendi ? Bu günleri da göreceydig.” (Tufan-Lefkoşa)
Anlayana
“İnsanları kandırmak, kandırıldığına inandırmaktan daha kolaydır.” (Oscar Wilde)