Kıbrıs Üniversitesi Ekonomik Araştırma Merkezinin (EAM) ocak ayı ekonomik öngörüleri raporuna göre, Kıbrıs’ın 2022’de gerçek Gayrı Safi Yurt İçi Hasıla’nın (GSYİH) %4,1 artması bekleniyor.
Gerçek GSYİH’nın 2021’de %5,6 arttığı değerlendirilirken 2022’de ise enflasyonun %2,6’ya ulaşması öngörülüyor.
EAM’a göre, 2022 ile ilgili beklentilerin değişmesine neden olan faktörler, arasında 2020’deki salgın krizinden sonra güçlü bir şekilde kurtulma, güçlenen ekonomik güven, uygun finansman koşulları ve destekleyici maliye politikası yer alıyor.
COVID-19 pandemisinin son dalgası, enfeksiyonlardaki artış açısından daha agresif olmasına rağmen, ekonomik aktivite üzerinde önemli kısıtlamalara yol açmadı, Bununla birlikte, yeni enfeksiyon dalgalarına neden olan yeni varyasyonlar temel ekonomik güvensizlik kaynakları olmaya, yerel ve uluslararası beklentiler için önemli bir tehlike oluşturmaya devam ediyor.
CNA'nın haberinde şu bilgilere yer verildi:
EAM’a göre, salgının yeni dalgaları muhtemelen tedarik zincirinde sorunların artmasına ve sonucunda özellikle uluslararası ürünlerde fiyatların artmasına baskıda bulunabilir ve kalkınma beklentilerini kısıtlayabilir. Buna ek olarak, beklenen öngörülerden en kötüsü Kıbrıs’ta kredi düzeyinden ve yapısal reformların gecikmesi olasılığından kaynaklanıyor. Yüksek düzeyde kamu ve özel borç, Kıbrıs ekonomisini daha az gevşek mali koşullara ve yatırımcı güvenindeki değişikliklere karşı savunmasız hale getirebilir. Yapısal reformların desteklenmesindeki gecikmeler, ekonomik güveni etkiler ve yatırım beklentilerini sınırlar.
EAM “ekonomik ve sosyal faaliyetler salgınla daha çok uyumlu oldukça, öngörülenden daha iyi beklentiler daha güçlü ve beklenen yerel taleplerle ve aynı zamanda dış talep ve turizm hizmetleri ile bağlantılı olur”.
Artan aşı kapsamı ve nüfusta geniş alanda ve sürekli testler yapılması faaliyetlerin daha çok normalleşmesine yardımcı olarak ekonomik beklentileri güçlendirebilir. Aynı zamanda, özellikle Toparlanma ve Dayanıklılık Planı aracılığıyla yatırımlar ve reformların üretim ve istihdamı olumlu açıdan etkilemesi bekleniyor.