Kıbrıs Cumhuriyeti’nde yayınlanan Yüzme Suyu Raporu, 2020'de Avrupa'nın yüzme suyu alanlarının neredeyse % 83'ünün Avrupa Birliği'nin en katı "mükemmel" su kalitesi standartlarını karşıladığını gösteriyor. Bu yılki raporda yer alan veriler odak noktası sıfır emisyon olan 2 Haziran’da düzenlenecek AB’ın Yeşil Haftası toplantısında tanıtılacak.
Mükemmel sulara sahip sahil bölgeleri ve iç bölgelerdeki sulak alanların sayısı son yıllarda %85 olarak istikrarlı olmaya devam ediyor. 2020’de bu oran tüm Avrupa’da %82,8 idi. “yeterli kalitede ”sular için minimum prototipler 2020’de izleme altında bulunan bölgelerde %93 uygulanırken aralarında Kıbrıs, Avusturya, Yunanistan, Malta ve Hırvatistan’ın bulunduğu beş ülkede yüzme sularının %95’i mükemmel kalitedeydi.
Özellikle Kıbrıs’la ilgili 112 sahil kaydedilirken bunların 963’ünden su örnekleri alındı ve %100’ü de yani 112’si de mükemmel olarak belirtildi. 2019 listesinde yer alan sahillerden biri ise 2020 listesinden çıkarıldı.
Yüzme suları kalitesi, Yüzme Suları Yönetmeliğine dayalı iki mikrobiyolojik parametreye (Escherichia coli ve intestinal enterococci) göre sınıflandırılmaktadır. Sözü edilen yüzme suları dikkate alınarak sözü geçen yüzme sularının %100 talimatta belirtilen kalite prototiplerine uygun olduğu görülüyor.
Yunanistan’da 1634 sahil kaydedilmiş, alınan 9887 örneğe göre bunların 1586’sı (%97,1) "mükemmel" ve 34’ü (%2,1) sadece "iyi" olarak sınıflandırılmıştır. 14 sahil ise sınıflandırılamamıştır (%0,9).
Avrupa Çevre Örgütü ve Kıbrıs Cumhuriyeti işbirliğinde açıklanan son değerlendirme 2020’de tüm Avrupa’da 22.276 bölgenin izlenmesine dayanmakta olup AB üyesi devletleri, Arnavutluk ve İsviçre’yi de kapsıyor.
Yüzücülerin en kaliteli yüzme sularını nerede bulacaklarını en iyi şekilde ortaya koyan rapor yüzme alanlarının üçte ikisinin Avrupa sahilleri boyunca yer aldığına işaret ediyor ve pek çok yüzme suyunun kalitesini, salgın nedeniyle uygulanan kısıtlamalardan dolayı bu aşamada değerlendirmek mümkün olmadığı belirtiliyor.
Buna ek olarak 2020’de yüzme bölgelerinin %1,3’ü ya da Avrupa’da yüzme bölgelerinin 296’da sular “yeterince kaliteliydi”. Yeterli kalitede su olan bölge orantısı 2013’de hafif azalmış olsa da özellikle kirletme kaynakları ve su yönetiminden kaynaklanan zorluklar var olmaya devam ediyor. Kirlenme nedenlerinin belirlenmesi zor olan bölgelerde kirlilik kaynaklarıyla ilgili özel incelemeler yapılması gerekiyor.
Çevre, Okyanus ve Balıkçılık Komiseri Virginijus Sinkevičius, açıklamasında “Avrupa’da yüzme suları kalitesi yüksek olmaya devam ediyor ve bu da yaz döneminde sahilleri ziyaret edecek olan Avrupalılar için iyi bir haber. Bu kalite, 40 yıldan fazla bir zamandır yüzme suları ile ilgili talimatların uygulanmasının ve yoğun çalışmaların sonucudur. Mayıs ayında sıfır emisyon için onaylanan eylem planı deniz, göl ve nehir sularının sağlıklı ve güvenli olmasına yardımcı olacak” dedi.
Son olarak, Avrupa Çevre Örgütü İcra Müdürü Hans Bruyninckx, "Avrupa yüzme sularının kalitesi 40 yıldır devam eden çabalar ve önlemlerle yüksek olmaya devam ediyor. AB hukuku toplam kalitenin iyileşmesine değil, aynı zamanda özel çabalar gerektiren bölgelerin de belirlenmesine yardımcı oldu” dedi.