Kıbrıs Türk Tabibler Birliği (KTTB), 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla basın toplantısı düzenledi. Tabipler Birliği Başkanı Dr. Özlem Gürkut, Covid-19 hastalığının varlığını, test yöntemlerini ve hekimlerin uyguladığı tedavileri sorgulayarak akılları bulandıran kişilerin ortaya çıktığını belirterek, “Söz konusu kişilere bağnaz düşüncelerden uzak durarak, bilim ve insan sağlığına katkı sağlamalarının daha doğru bir yol olduğunu hatırlatmak isteriz” dedi.
Gürkut basın toplantısında yaptığı konuşmada, sağlıkta ‘kronikleşen’ sorunlardan bahsederek “Ancak bütün bu sorunların üzerine tüm dünyada yaşamı felç eden bir salgın baş göstermiştir” dedi. Devam eden Kovid-19 salgını ile ilgili dünya verilerini paylaşan Gürkut, salgının neden olduğu ekonomik ve sosyal bozulmanın yıkıcı olduğunu kaydetti.
Kıbrıs Türk Tabipler Birliği’nin, kurulduğu 1956 yılından beri halkın sağlığının korunup geliştirilmesi mücadelesinde en önde yer aldığını anlatan Gürkut, salgın süresince Birliğin yaptığı çalışmalardan bahsetti.
Gürkut: “Sorunların giderilmesi bu hastalıkla mücadelede sağlanacak başarıya bağlıdır”
Gürkut şöyle konuştu:
“Süreç boyunca amacımız; hekimlerin ve sağlık çalışanlarının salgınla mücadelede ve hastalarımızın takip ve tedavilerinde bilimsel temelli uygulamalarına rehberlik etmek, katkıda bulunmak, halkın bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi ile hastalıktan korunmasına katkı sağlamak, sağlık sisteminin salgınla mücadele için yeterli kapasite ve organizasyona ulaştırılmasına katkı sağlamak, salgınla mücadelede ülkemizde alınacak kararların ve yapılacak uygulamaların yasal çerçevede, bilimsel temelde, kolektif anlayışta ve ülkemiz ve toplumumuzun ihtiyaçlarına uygun şekilde olmasına katkıda bulunmak, toplumsal ve örgütsel dayanışma ile salgınla mücadele için maddi ve manevi destek sağlamak, yöneticilerin zaman zaman popülizme kayan, bilimsellikten yoksun adımlar atmasına toplum adına muhalefet etmek, salgınla ilgili ülkemizdeki durumun doğru tespit edilmesi ve kendi durumumuza en uygun kararlar ve uygulamaların geliştirilmesi için bilimsel veri oluşturulmasına katkıda bulunmak olmuştur.”
Salgının zaman zaman ekonomik ve sosyal sorunları da derinleştirdiğine değinen Gürkut, sorunların giderilmesinin bu hastalıkla mücadelede sağlanacak başarıya bağlı olduğunu vurguladı.
“Sağlık çalışanları ve sağlık örgütleri, yaşanan plansızlıklardan yorulmuş haldedirler”
Gürkut, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği'nin Haziran 2020’de YİM’de açtığı dava sonrası uygulamaya giren 45/2018 Bulaşıcı Hastalıklar Yasası’na göre salgın yönetiminin Sağlık Bakanlığı’na devredildiğini hatırlatarak, ülkede ilk vakanın görülmesinin üzerinden bir yıl geçmiş olmasına rağmen, yasanın eksik tüzüklerinin hala yapılmamış ve yasada tarif edilen alt komitelerin tam anlamı ile oluşturulup işlerlik kazanmamış olmasını eleştirdi.
Bir yıl içerisinde Kuzey Kıbrıs’ta 3 bin 637 Covid-19 vakası görüldüğünü ve 24 can kaybı yaşandığını belirten Gürkut sözlerine şöyle devam etti:
“Sağlık çalışanları ve sağlık örgütleri ilk günden beri en önde mücadele etmektedir ve her türlü uyarılarına ve çabalarına karşın yeterli organizasyonun yapılamamış, sorunların giderilmemiş olmasından, yaşanan plansızlıklardan yorulmuş haldedirler. Kamu sağlık çalışanları artan iş yükü altında 6 ay önce tuttukları nöbetlerinin karşılığını bile almadan çalışmaktadır. Ülkede yaygın hastalık yaşanıyorken, serbest meslek icra eden meslektaşlarımız, yüksek risk altında hasta bakmakta, koruyucu ekipmana ulaşmakta zorluklar yaşamaktadır.”
Ülkede iki defa tam kapanma yaşandığını anımsatan Gürkut, toplumun yeniden kapanmaya dayanma gücü kalmadığını söyleyerek, sürecin iyi yönetilmesini, bilgiye ve bilimsel temele dayalı kararlar üretilmesini, iş birliği ve koordinasyonun sağlanmasını, bu şekilde alınacak kararların yaşam bulması için yeterli düzenleme ve denetimin yapılmasını talep etti.
“Altın standart PCR testlerin bizleri SARS-CoV-2 bulaşından kurtarması için tanıda önemli bir yeri bulunmaktadır”
SARS CoV-2 virüsünün ve COVID-19 hastalığının varlığını, test yöntemlerini ve hekimlerin uyguladığı tedavileri sorgulayarak akılları bulandıran kişilerin de ortaya çıktığını belirten Gürkut, bu kişileri bireylerin salgın yönetiminde son derece önemli olan korunma tedbirlerine uyumunu azaltarak halk sağlığını tehlikeye atmakla suçladı. Gürkut, “Bunların arasında maalesef bazı meslektaşlarımız da bulunuyor” dedi.
SARS-CoV-2 ve PCR hakkında bilgiler veren Gürkut, PCR yöntemi kullanılarak enfekte kişiler tanınmasaydı bugün ülkede çok yüksek ölüm oranlarından bahsediyor olacağımız vurguladı.
Gürkut, Kuzey Kıbrıs’ta hiçbir hekim ve sağlık personelinin hastalarına güncel bilimsel verilere uygun olmayan bir uygulama yapmadığının altını çizerek, “Altın standart PCR testlerin bizleri SARS-CoV-2 bulaşından kurtarması için tanıda önemli bir yeri bulunmaktadır. Kitlesel taramalar özellikle asemptomatik kişilerin tanısını koymakda önemlidir. Söz konusu kişilere bağnaz düşüncelerden uzak durarak halkta daha fazla endişe ve korku yaratmak yerine, bilim ve insan sağlığına katkı sağlamalarının daha doğru bir yol olduğunu hatırlatmak isteriz” ifadelerini kullandı.
Dr. Halil Onalt ve Dr. Erdinç İnan anıldı
Geçtiğimiz ay hayatını kaybeden Dr. Halil Onalt ve Dr. Erdinç İnan’ı da anan Günkut, “Bütün bu acılara ve zorluklara rağmen, direnmemiz, geride kalanlar için mücadeleye ve hizmete devam etmemiz gerektiğinin bilincindeyiz. KTTB olarak, toplumsal dayanışmayı artırmaya, iş birliğine, bilimin rehberliğinden ayrılmadan mücadelenin devamına olan inancımız tamdır. Bu duygu ve düşüncelerle tüm meslektaşlarımızın 14 Mart Tıp bayramlarını kutlar, daha güzel günlerde meslek icra edeceğimiz, hastalarımıza en iyi şartlarda hizmet verebileceğimiz günler için çalışmaya devam edeceğimizi bildiririz” dedi.
Morris: “Bizi alkışlayan eller ne zaman yumruk oldu bilemedik”
Kıbrıs Türk Tabipleri Odası Başkanı Dr. Yonca Morris, yıllardır Tıp Bayramı olarak kutlanan 14 Mart haftasına bu yıl ‘bayram’ demeye dillerinin varmadığını ifade ederek, “Tam bir yıldır Covid 19 pandemisi içinde savaşan bizler bugünü buruk kutluyoruz” dedi.
Doktorların bilimsel veriler ve algoritmalar doğrultusunda öneriler yaptıklarını kaydeden Morris, pandemi mücadelesi için alkışlanırken, ‘önce sağlık’ deyip kapanma kararı önerdiklerinde neredeyse sözel saldırıya uğradıklarını belirtti. Morris, “Bizi alkışlayan eller ne zaman yumruk oldu bilemedik” dedi.
Morris sözlerine şöyle devam etti:
“Dileğimiz ise, bilimsel verilerin gerektirdiği kararlar ile pandemi yönetimi yapılmasıdır. Kamu ve özelde daha güvenli ortamlarda çalışmaktır. Sağlık alanında istihdamın artırılması, hekimlerin güvenceli çalıştırılması ve sağlıktan tasarrufa gidilmemesi, sağlık alt yapısının geliştirilmesi, sosyal devlet anlayışının gereği olarak kapalı sektörlerin desteklenmesidir.”
Asvaroğlu: “İstikrarlı ve başarılı olan tüm sağlık emekçilerimizdir”
Kıbrıs Türk Diş Tabipleri Odası Başkanı Dr. Dt. Kaan Asvaroğlu da, geride bırakılan bir yılın sağlık ve sağlık hizmetlerinin kıymetinin anlaşılması anlamında nitelikli bir ders verdiğini söyleyerek, sağlığın olmadığı koşullarda ekonominin, ticaretin, siyasetin durduğu veya işlevsiz kaldığının görüldüğünü kaydetti.
Sağlığın istikrar işi olduğuna vurgu yapan Asvaroğlu, “Maalesef ülkemizde yönetim anlamında istikrardan söz etmek mümkün değildir. İstikrarlı ve başarılı olan; canlarını dişlerine takarak çalışan, doktorlarımız, diş hekimlerimiz, eczacılarımız, hemşirelerimiz yani kısaca tüm sağlık emekçilerimizdir” ifadelerini kullandı.
Pandeminin hala devam ettiğini ve yapılan hatalardan ders çıkararak hızlı bir şekilde ileriye dönük projeler üretilmesi gerektiğini belirten Asvaroğlu, doğru yapılan her uygulamayı takdir edeceklerini, yanlış gördükleri her adımı ise eleştirerek düzeltilmesi yönünde çaba harcayacaklarını belirtti.