Kıbrıs Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis, “Kıbrıs sorununun çözüm perspektifi ile Guterres çerçevesinin Kıbrıs Rum başkanlık seçimleri nedeniyle yitirilmemesi gerektiğini, Guterres çerçevesinin bir kazanım olduğunu” söyledi.
Kıbrıs Rum basınından Alithia ve Fileleftheros Kasulidis’in, Almanya’nın Güney Kıbrıs’a atadığı yeni büyükelçisi Franz Joseph Cramb’ın güven mektubunu Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’e sunmasının ardından yaptığı açıklamayı aktardı.
Gazeteye göre bu aşamada müzakerelerin yeniden başlaması için herhangi bir perde gerisi temas veya nabız yoklama yapılmadığını, tarafların Genel Sekreter’in bu dönemin toparlanmak için kullanılması çağrısını kabul ettiğini söyleyen Kasulidis, müzakerelerin BM Genel Sekreteri’nin bu paketinden başlaması halinde prosedürün kısa olacağı görüşünü ortaya koydu.
Kasulidis “Herhangi yeni bir prosedürde bütün ön hazırlıkların yapılması ve her şeyin bir yemekte çözülebileceğinin beklenmemesi şartıyla Genel Sekreter Guterres’in belirlediği 6 madde çerçevesi içerisinde görüşmeye hazırız” dedi.
“Seçim kampanyasına girdik, bu uygun bir dönem değil”
Kıbrıs Rum tarafında yapılacak başkanlık seçimleri nedeniyle Kıbrıs sorununda özlü herhangi bir şey beklenmemesi mi gerektiği sorusuna karşılık, bu konuda varsayımda bulunamayacağını söyleyen Kasulidis, “Evet bir seçim kampanyasına girdik, en azından ekimden itibaren girmiş olacağız.
Kuşkusuz, bu uygun bir dönem değildir” ifadesini kullandı.
Kasulidis “müzakereler yeniden başladığında, daha önce olduğu gibi süresi olmamalı çünkü Guterres çerçevesi parametreleri gibi oldukça ilerlemiş bir noktadan başlayacağız” dedi. Bu sözü ile takvim belirlenmesini mi kast ettiği sorulduğunda olumsuz cevap veren Dışişleri Bakanı, “Takvimleri, müzakerelerde kaydedilen ilerleme belirler.
Dolayısıyla Guterres çerçevesinden başlarsak zaman kısa olacak” dedi.Habere göre Anastasiadis, Cramb’ın güven mektubunu kabulünde, Genel Sekreter Guterres’in ortaya koyduğu parametrelerin AB müktesebatı ve uluslararası hukuk ile tamamen aynı hizada ve üçüncü ülkelere bağımlı olmayan, gerçekten bağımsız bir devlete götürdüğünü söyledi.
Anastasiadis, Türkiye’nin özellikle Güvenlik ve Garantiler konusunda tavrını ve bütün talep ettiklerini yeniden gözden geçirmesi “umudunu” dile getirdi.
Alman Büyükelçi ise Almanya hükümetinin, Anastasiadis’in “Ada’yı iki bölgeli iki toplumlu federasyon çerçevesinde yeniden birleştirme çabalarını” takdir ettiğini söyledi ve son prosedürün Kıbrıs sorunundaki çabayı yeniden birleşme hedefine daha önce olmadığı kadar yaklaştırdığı görüşünü ortaya koydu.