Kıbrıs Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in raporunda bazı “olumsuz unsurlar olduğunu” belirterek rapor hakkında dün ilk kez açıklamada bulundu.
Fileleftheros gazetesi “Türkiye’yi İma Etti – Lefkoşa, Raporda Ankara’ya Atıfta Bulunulan İfadeler Olduğunu Varsayıyor” başlıkları altında verdiği habere göre, Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis dün yaptığı açıklamada, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in raporunda “bazı olumsuzluklar olduğunu” söyledi.
Gazete, Guterres’in raporunda enerji konusuna yaptığı değinmelerin tartışmaların odağında olduğunu belirterek, Hristodulidis’in dünkü açıklamasında, Guterres’in raporunda “Türkiye dememesine karşın ima ettiğini” söyleyerek, hükümetinin konu hakkındaki yorumunu ortaya koyduğunu aktardı.
Hristodulidis, Guterres’in raporunda enerji konusunda yer alan ifadelere değinerek, “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Münhasır Ekonomik Bölgesi’nde (MEB) neler yaptığına net bir şekilde değinilerek Türkiye’ye dair elle tutulur bir değinme mevcut olabilirdi” şeklinde konuştu.
Raporun 23'üncü paragrafına değinen Hristodulidis, “BM Genel Sekreteri, ‘sides’ demek yerine ‘all parties” ifadesini kullanıyor. ‘All parties’ ifadesi Türkiye’yi de kapsar” iddiasında bulundu. Hristodulidis, “Türkiye’ye, yasallığa saygının gerekliliğine ve şiddet ve tehdit kullanılmasından kaçınılmasına dair net bir değinme olmasını tercih ederdik. BM Genel Sekreteri bunu yapmadı” dedi.
Hristodulidis, kendi kendilerine tartışma yaratarak MEB’lerine kuşkuyla bakılmasına yol açmanın doğru olmadığını belirttiği açıklamasında şunları söyledi:
“BM Genel Sekreteri kime atıfta bulunuyor? Örneğin, gemicilere yönelik, Kıbrıs Cumhuriyeti, Yunanistan ve Mısır’ı etkileyen talimatları dün gece kim yayınladı? Bu eylemleri yapanlar Kıbrıslı Türkler değil Türkiye’dir. Türkiye’ye yönelik bir mesajdır. Kendi kendimize, kendi egemenlik haklarımızın kuşku altına sokmamalıyız. Tıpkı komşumuz olan diğer ülkelerle olduğu gibi deniz alanlarımızı belirlemek için Türkiye’ye davet gönderiyoruz”.
Hristodulidis, Guterres’in raporunda yer alan olumsuzluklardan birinin de, Guterres’in, özel danışmanı Lute’un atanması öncesinde yaşananlara değinmemesi olduğunu iddia ederek, “Şubat-Mart aylarında, Fransa’dan bir kişiyi görevlendirme çabasına ve bunun Türkiye tarafından, şahsın uyruğu sebebiyle reddedilmesine değinilmesi gerektirdi. Bunun Guterres’in raporunda yer alması gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
Raporda Kıbrıs sorununun çözüm şekline değinilmiyor olduğu şeklindeki eleştirileri de gündeme getiren Hristodulidis, bunun doğru olmadığını ve raporun başından itibaren dikkatlice okunması gerektiğini savundu.
Hristodulidis, “Genel Sekreterin raporuna 2018 tarihli 2430 sayılı karara atıfta bulunarak başladığını, bu kararın giriş paragrafında, Kıbrıs sorununun çözüm şeklinin iki toplumlu iki kesimli federasyon olduğuna değinildiğini” belirterek “12 sayılı paragrafta da BM Genel Sekreteri’nin iyi niyet misyonuna değinildiğini ve bu misyonun da Kıbrıs sorununun çözümü temeline ilişkin olduğunu” öne sürdü.
Hristodulidis, bu sebepten ötürü Kıbrıs sorununun çözüm şeklinde dair ifadeler bulunmamasının söz konusu olmadığını vurguladı.
Açıklamasında “takvimlere” de değinen Hristodulidis, “Herkesi, 2004 yılında takvimleri ve hakemliği kabul ettiğimizi hatırlamaya çağırıyorum” dedi.
Hristodulidis, “BM Genel Sekreteri böyle bir şeyi bizim kabulümüz sonrasında yapabildi. Raporunda değindiği şeyle 2004 yılında olanın bir ilişkisi yoktur” şeklinde konuştu.
Raporda yer alan “referans şartları” ifadesinin sorulması üzerine ise Hristodulidis şunları söyledi:
“Uzlaşı noktalarının doğrulanmasına denk geliyor. Çünkü, BM Genel Sekreteri’nin 6 maddesi ve başarılan uzlaşılar doğrulanmazsa, müzakerelerin yeniden başlaması için zemin mevcut olmaz”.
PARTİLERİN ELEŞTİRİLERİ SÜRÜYOR
Gazete haberinin devamında, Guterres’in raporuna ilişkin Rum siyasi partilerin Rum hükümetine yönelik eleştirilerin dün de devam ettiğini yazdı.
Habere göre, AKEL’den yapılan açıklamada, “BM Genel Sekreteri’nin çözüm müzakerelerinin devam etmesi koşullarının mevcut olduğuna ikna olmadığını raporunda ortaya koyduğu” iddiası yinelendi.
Açıklamada ayrıca Hristodulidis’in değerlendirmeleri göz önüne alındığını, Rum hükümetinin doğru mesajları almadığına vurgu yapıldı.
EDEK’in açıklamasında, Rum hükümetinin doğru adımları atıp, raporda yer alan tehlikeli ve endişe verici ifadelerin düzeltilmesini sağlamak yerine, raporu kutlamalarla kabul ettiği eleştirisinde bulunuldu.
Dayanışma Hareketi ise açıklamasında, raporun “her şeyden biraz” mantığı taşıdığı ve Kıbrıs ile Kıbrıs sorununa zarar vermekten başka bir şeye yaramadığı eleştirisinde bulunurken, ELAM da “rapordaki enerji konulu ifadelerin Kıbrıs Cumhuriyeti’yle ilgisi olmadığını iddia eden hükümetin yüzüne
tükürüldüğü ancak yağmur yağdığını zannettiği” değerlendirmesinde bulunuldu.
TEKNİK KOMİTELERE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER KABUL GÖRMEDİ
Gazete bir diğer haberinde ise, Guterres’in raporunda Teknik Komitelere ilişkin yer alan ve 12 teknik komiteden yedisinin bir yıldan uzun bir süredir, bir tanesinin ise 2016 Şubat’ından beridir toplanmadığı şeklinde yer alan ifadenin Rum hükümeti tarafından kabul görmediğini yazdı.
Gazete, bir hükümet kaynağının Rum Haber Ajansı’na (KİPE) yaptığı açıklamada, iki toplumlu teknik komitelerin, mevcut anlaşma temelinde, belirli yetkileri bulunduğunu ve Kıbrıs Rum tarafının, BM Genel Sekreteri’nin bu konudaki yaklaşımıyla hem fikir olmadığını söylediğini yazdı.
Habere göre, söz konusu kaynak, teknik komitelerin rolünün, sivil toplumun faaliyetlerinin kolaylaştırılması olduğunu ve görüşülmesi gereken bir konu bulunduğu zaman toplandıklarını vurguladı.
Örnek olarak, raporda Eğitim Teknik Komitesi’nin, iki toplumu “Imagine” programının uygulanması için iki kez toplandığının belirtildiğini ancak bunun doğru olmadığını, komitenin daha fazla toplantı gerçekleştirdiğini belirten söz konusu kaynak, komitelerin toplantı sıklığının, gündemlerindeki konularla ilişkili olduğu vurgusunu yaptı.
Diğer gazeteler ise konuya ilişkin haberlerini şu başlıklarla yansıttılar:
Alithia, “Birçok İfade Gerçeği Yansıtmıyor – Teknik Komiteler”; Haravgi, “Guterres Raporu Kutlamaları Hak Etmiyor – BM’nin Teknik Komiteler Konusundaki Yaklaşımıyla Da Fikir Ayrlılığı”; Politis, “Dışişleri Bakanı: Genel Sekreter Doğal Gaz Konusunda Türkiye’yle Diyalog İstiyor”.