Guterres’ten “5 + BM” toplantı hatırlatması

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri UNFICYP’in görev süresinin uzatılmasını önerdi, taraflardan, gelecek dönemi verimli kullanmalarını istedi.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Kıbrıs’taki BM Barış Gücü’nün görev süresinin altı ay daha, 31 Temmuz 2020’ye kadar uzatılmasını önerdi; Kıbrıslı liderler ve garantör güçlerle, uygun bir aşamada, 5+BM gayrı resmi toplantısı olasılığını araştırma taahhüdünde bulundu.
 
Gayrı resmi bir kopyası perşembe akşamı BM Güvenlik Konseyi üyelerine dağıtılan UNFICYP raporunda Guterres, “Bu bağlamda ben yeniden liderlere, garantör güçlere ve diğer ilgili taraflara gelecek dönemin verimli kullanılmasında ısrar ederim” dedi.
 
BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve UNFICYP Şefi tarafından Güvenlik Konseyi 20 Ocak’ta bilgilendirilecek. İlgili kararın da 30 Ocak’ta kabul edilmesi planlandı.

BM Genel Sekreteri raporunda, “Gözden geçirilen dönemde UNFICYP, şiddet ve düşük düzeyli gerginliklere yanıt vermede önemli olan izleme, sorumluluk ve irtibat görevini sürdürmeye devam etmiştir. Adada devam eden varlığı, siyasi bir çözüm için koşulların yaratılmasına yardımcı olmada önemlidir. Barış ve istikrarın korunmasında UNFICYP’in devam eden katkısından dolayı Güvenlik Konseyi’ne misyonun görev süresinin 31 Temmuz 2020’ye kadar uzatılmasını tavsiye ederim” dedi.

İyi niyet misyonu üzerindeki son raporlarda Kıbrıs sorununa bir çözümün bulunamamasının sürdürülebilir olmadığına kesinlikle inandığını ifade eden Genel Sekreter, Temmuz 2017’den bu yana müzakere yapılmamasının, adadaki durumun hem siyasi düzeyde, hem de ara bölgede değişmediği anlamına gelmediğine dikkat çekti.

Guterres, Barış İnisiyatifi çalışması çerçevesinde, barış gücünün görevi ve iyi niyet misyonları arasında doğrudan bir bağlantı bulunduğunu, bir taraftan temelde artan gerginliklerin önlenmesi, anlaşmazlıklara siyasi çözümleri ileriye götürmede yönlendirici koşullara katkı sağlarken öte taraftan siyasi bir anlaşmaya yönelik ilerlemenin daha ılımlı, daha istikrarlı bir duruma katkıda bulunabileceğini kaydetti; “Kıbrıs’ın durumunda, Crans-Montana’da Kıbrıs Konferansı’nın kapanmasından bu yana, zamanla temelde gerginlikler devamlı artmıştır” dedi.
 
Berlin’de 25 Kasım’da Anastasiades ve Akıncı’yla yaptığı görüşmeden de söz eden Guterres, içten ve odaklı görüşmeden sonra Kıbrıs sorununa sağlam bir çözüm bulunacağı ümidini taşımaya devam ettiğini belirtti ve şunları kaydetti:
 
“Liderlerin, Güvenlik Konseyi’nin 716 (1991) kararı dâhil Güvenlik Konseyi’nin ilgili kararında yer alan siyasi eşitlikle, iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyon temelinde bir çözüm sağlanması taahhütlerinden ve kararlılıklarından memnun oldum.”

“Berlin’de kabul edildiği gibi bu kez farklı olabilir. Kıbrıs Türk Toplumu Lideri, Kıbrıs Rum Toplumu Lideri ve garantör güçlerle, uygun bir aşamada gayrı resmi beş-artı-BM görüşmesi olasılığını araştıracağıma dair taahhüdümü tekrarlarım. Bu bağlamda liderlere, garantör güçlere ve ilgili diğer taraflara gelecek dönemin verimli kullanılmasını tavsiye ederim.”
Görüşmeden sonra yaptığı açıklamayı hatırlatan Genel Sekreter, hidrokarbon konusunda da, gelişmeleri yakından ve endişeyle izlemeye devam ettiğini bildirdi.

 

“Doğal kaynaklar toplum yararına olmalıdır”

 Guterres raporunda şöyle dedi:

"Defalarca belirttiğim gibi Kıbrıs’ta ve çevresinde bulunan doğal kaynaklar, toplumların yararına olmalıdır, tüm taraflara Kıbrıs sorununda karşılıklı kabul edilebilir, sağlam bir çözüm bulunması için güçlü bir teşvik oluşturabilir. Tüm tarafların bu hedefi taahhüt ettikleri dikkate alındığında, daha fazla gerginlikten kaçınılması ve gerginliğin yatıştırılması için ciddi çabalar gösterilmesi çağrımı yenilerim.”
 
“14 Kasım 2019’daki (S/2019/883) iyi niyet misyonuyla ilgili raporumda da belirttiğim gibi son aylarda iki taraf hidrokarbon araştırması konusunda ayrı ayrı öneriler sunmuşlardır. Ancak önemli ayrılıklar sürmektedir. Rapor döneminde bölgedeki gelişmeler, biraz azalma olasılıklarıyla gerginliklerde artış kaydetmiştir.”

Güven Yaratıcı Tedbirlerden de söz eden BM Genel Sekreteri, geçen yıl daha önce kabul edilen güven yaratıcı tedbirlerin uygulanmasıyla ilgili bazı somut gelişmeler olduğunu, tarafların daha fazla izlenmesi gereken olası yeni tedbirlerle, görüşlerle ve ilerlemeyle ilgili öneriler ve fikirler sunduklarını anlattı.
 
Antonio Guterres, şöyle devam etti:
 

“Tarafların iyi niyetlerini göstermesi, başarılı bir ilerlemeye yol açacak koşulları yaratmak için daha fazla çaba harcaması, bir çözüm için ümitleri yenilemesi sürdürülebilir barışa yönelik bir yol açması önemlidir. UNFICYP ve Kıbrıs’la ilgili benim iyi niyet misyonum, bu yönde tarafları desteklemeye müsait olmaya devam edecektir.”
 
“Toplumlar, yerel sivil toplum kuruluşları ve onları destekleyenler, kuzeyin statüsü ve ‘tanınma’ ile ilgili endişeleriyle bağlantılı engeller ve sıkıntılarla karşılaşmaya devam ediyorlar.”
 
“Birleşmiş Milletler’in Kıbrıs’la ilgili politikası korunurken ve Güvenlik Konseyi’nin konuyla ilgili kararları savunulurken tanınmayla ilgili endişelerin kendi içlerinde, işbirliğinin artmasına aşılmaz bir engel oluşturmamalıdır. Taraflar güven yaratıcı tedbirler ve işbirliği için daha fazla fırsatlar araştırırken ben onlara anlamlı bir ilerleme elde etme ışığında engelleri aşacak, toplumlarına akılcı faydalar sağlayacak yaratıcı yollar düşünmelerini tavsiye ederim. Birleşmiş Milletler kendilerine gerekli kolaylık ve desteği sağlamaya devam edecektir.”
 
Tarafların askeri bir temas sistemi kurulmasını görmek için taahhütlerini belirtmelerinden memnuniyet duymakla birlikte, bu sistemin şekli üzerindeki görüşteki farklılıktan üzüntü duyduğunu ifade eden Guterres, “taraflara, Özel Temsilcimle bu sistemin gecikmeden kurulması için çalışmalarını, böylece bu bağlamda Güvenlik Konseyi’nin beklentilerini karşılayacak önemli bir askeri güven yaratıcı tedbir başlatmalarını tavsiye ederim” dedi.

 

“Tellerle çevrili Varosha”

Genel Sekreter taraflardan, özellikle Pile’de, asayişin sağlanması dâhil önemli sivil konularda işbirliği için yeni ve genişletilmiş yollar araştırmada akılcı bir çaba harcamalarını da istedi.
 
“Yasa güçlendirme bölgesinde dikkate değer bir adım, üçüncü ülke uyrukluların, UNFICYP’in sağlayacağı kolaylıkla bir taraftan öteki tarafa suçluların verilebileceği daha sistemli bir prosedür olabileceğine işaret eden Guterres, tarafların bu ilk çabaları geliştirerek suçluların adanın fiili bölünmüşlüğünü kullanmaya devam etmeyeceklerinden emin olabileceklerini belirtti.
 
Güvenlik Konseyi’nin kararını tekrarlayarak taraflardan, ara bölgenin uçuşa yasak bölge olmasına saygı dâhil ve UNFICYP’in ateşkes hattının çizilmesiyle Aide Memoire’e (diplomatik muhtıra) uymalarını isteyen Genel Sekreter, rapor döneminde, tellerle çevrili Mağusa’nın (Varoşa), Kıbrıs Türk tarafının yaptığı açıklamalarla ve kuzeyde kapalı bölgeye üst düzey ziyaretlerle daha fazla dikkat çektiğini kaydetti.
 
Antonio Guterres, “UNFICYP’in varlığı ve hareketleri, Varoşa’da Türk Ordusu tarafından engellenmeye devam etmektedir. UNFICYP, uydu görüntüsü dâhil bu hassas bölgede izleme ve raporlamayı artırmak için uygun tüm teknolojileri kullanmaktadır. Birleşmiş Milletler, Varoşa’daki statükodan/mevcut durumdan Türkiye Hükümeti’ni sorumlu tutmaya devam etmektedir” dedi.
 

Haberler Haberleri