Dila Şimşek
Bu haftadan itibaren yeni bir sayfa başlatıyoruz… Bu sayfada bir kelime soracağız insanlara ve o kelimenin onlara ne düşündürdüğünü soracağız… Bu haftanın kelimesi ‘GÜVEN’. Sorduğumuz kişilerden kimisi “karşılıklı olması gerekir” derken, kimisi “güven sorunu yaşadığını” söylüyor. Kimisi “bu duyguyu karşıdaki kişinin belirlediğini” anlatırken, bir başkası “sevgiden de güçlü bir duygu olduğunu” vurguluyor. Kimileri de “çok kolay güvendiklerini ama hayal kırıklığına uğradıklarından” söz ediyor.
Evet ‘güven’, kimisi için çabucak ve kolay, kimisi için ise çok zor elde edilen bir duygu. Ama herkes için de, sarsıldığında yeri doldurulamayacak bir his. “Korku, çekinme ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusu” diye tanımlıyor sözlük bu kelimeyi. Her insan farklı tanımlıyor, farklı anlamlar yüklüyor.
Zümrüt Evecen:
“Böylesine bir zamanda aslında ‘güven’ bana bir şey çağrıştırmıyor… Ben bu kelimeyi, sadece kendimde benimseyebiliyorum. Özgüvenim her zaman yüksek olmuştur. Kendimden başkasına ise, en yakın arkadaşım bile olsa, ‘tam’ anlamıyla güvenemiyorum. Çünkü illaki anlatamayacağınız şeyler vardır onlara mesela. Bu yüzden de dışarıya karşı çok önyargılıyım ve çok zor güveniyorum. Güven sorunu yaşadığımı söyleyebilirim. Aslında bu da, eski tecrübelerimden kaynaklanıyor. Daha önce güvenim sarsıldığı için, artık kendimi koruyabileyim diye karşımdakiyle arama bir duvar örüyorum.”
Sultan Akgöz:
“Bence güven ve saygı birbirine benzer kelimeler. Örneğin karşındakinin düşüncelerine saygı duyduğunda ve anlayış gösterdiğinde, aranızda bir güven bağı oluşuyor. Ancak saygı olmadığında, karşındakine güvenemiyorsun da… Çünkü ne yapacağını asla kestiremiyorsun. Bana göre karşılıklı ilişkilerde güven olmazsa olmazdır. Bense hem kolay hem de zor güvenebiliyorum, bu daha çok karşımdaki kişiye ve onunla olan ilişkime bağlı. Tabii bana kendisine güvenmemem için bir sebep verdiklerinde, asla eskisi gibi olamıyorum.”
Lovisa-Liza Angula:
“Güven duygusu tamamen iki taraflıdır. Ve bir kere kaybedildiğinde, geri kazanması çok zordur. Karşılıklı güven olması ise çok güzel bir his. Güvenmek bana korumak ve korunmak kelimesini de çağrıştırıyor. İster aile, ister arkadaş veya partner ilişkileri olsun, güven her zaman şarttır. Bense kimseye kolay güvenmem. Çünkü insanların her sözüne inanmamayı zor yoldan öğrendim. Artık karşımdakine tam anlamıyla güvenemiyorsam, ona olan bakışım da değişiyor ve yakın bir ilişki kuramıyorum. Ben güven duygusunun, sevgiden bile daha güçlü ve gerekli olduğuna inananlardanım.”
Leeroy Jasi:
“Bence ‘güven’, en basit haliyle insanlara inanmak anlamına geliyor. Ben çok kolay inanırım herkese. Ama aynı zamanda kişiye göre de değişir diye düşünüyorum. Mesela çevremden, pek de güvenilir olmayan veya yalan söylemeye meyilli olan birisi ise tabii ki ona asla güvenmem. Ama daha yeni tanıştığım birinin anlattığı bir şeye daha çabuk inanırım, çünkü ‘neden yalan söylesin ki?’ diye düşünürüm. Bu konuda hâlâ öğrenmem gereken şeyler var sanırım. Çünkü eski tecrübelerimde, yanlış insanlara güvenmenin bedelini ödedim. Ama şimdi öğrendiklerim yüzünden artık insanlara kolay güvenmemeye çalışıyorum.”
Takudzwa Bonde:
“Bence güven, başkasının dürüstlüğüne güvenmektir. Onun doğruyu söyleyeceğine, seni incitecek bir şey yapmayacağına olan inancındır. Bence ben çok kolay güveniyorum ve insanlara inanıyorum. İnsanların iyi olduğuna inanıyorum. Sanırım bu kötü bir şey, çünkü seni birçok hayal kırıklığına sürüklüyor. Ben hep karşımdaki kişiye bir şans verdiğimde, onların da benim güvenime saygı duyarak bunu sarsacak bir şeyi yapmaktan kaçınması gerektiğini düşünüyorum. Ama karşımdaki bu düşünce yapısında olmayınca, güvenimi boşa çıkaracak bir şey yapıyor ve beni zor durumda bırakıyor. Bunu sevdiğin bir insanın sana yapması ise çok daha kötü bir his. İnsanların çıkar doğrultusunda diğerlerini kandıracak, yanlış yönlendirecek şeyler yapması yanlış olduğu kadar anlamsız da…”