“Güven yaratıcı önlemleri ‘iki devlet arasında işbirliği’ olarak lanse etmeye kalktığınız zaman kimseyi ikna edemezsiniz”

Cenevre’de zirveyi izleyen CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, güven yaratıcı önlemlerin önemine dikkati çekti.

“Güven yaratıcı önlemleri ‘iki devlet arasında işbirliği’ olarak lanse etmeye kalktığınız zaman kimseyi ikna edemezsiniz”

Cenevre’de zirveyi izleyen CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, güven yaratıcı önlemlerin önemine dikkati çekerek, “ üven artırıcı önlemlere "işbirliği" demekte serbestsiniz elbette ama bunları kapsamlı çözümün yerine yerleştirmeye ve çözüm vizyonunun olmadığı koşullarda "iki devletin işbirliği" olarak lanse etmeye kalktığınız zaman kimseyi ikna edemezsiniz” dedi.

Erhürnan, “Ancak bunların ‘iki devlet arasında işbirliği’ olarak lanse edilmesinin BM çerçevesinde mümkün olmadığını, böyle bir şeyin ya kabul görmeyeceğini ya da gerçeği yansıtmayacağını şimdiden not etmekte yarar vardır” diye konuştu.

İşte Erhürman’ın sözleri:

"İşbirliği"...

Müzakere tarihinde güven artırıcı (yaratıcı) önlemlerden hep söz edildi. Özellikle kapsamlı çözüm perspektifinin nispeten zayıfladığı dönemlerde güven artırıcı önlemlerle ilgili girişimlere yoğunlaşıldı.

Ama herkesin malumu olduğu üzere güven artırıcı önlemler her zaman bir "çözüm vizyonu" çerçevesinde ele alındı ve hiçbir zaman kapsamlı çözümün alternatifi olarak değerlendirilmedi.

Birleşmiş Milletler de kapsamlı çözüme gidecek yolu döşeyecek unsurlar olarak güven artırıcı önlemleri her zaman destekledi.

Dolayısıyla güven artırıcı önlemlere "işbirliği" demekte serbestsiniz elbette ama bunları kapsamlı çözümün yerine yerleştirmeye ve çözüm vizyonunun olmadığı koşullarda "iki devletin işbirliği" olarak lanse etmeye kalktığınız zaman kimseyi ikna edemezsiniz.

Evet şu anda tarafların pozisyonları dikkate alındığında bir ortak zemin yok. Dolayısıyla daha önce söylediğimiz gibi buradan resmi müzakerelere başlanması kararı çıkması mümkün görünmüyor. Bu şartlarda BM güven artırıcı önlemleri gündeme getirmeye/almaya hazır olabilir. Bu, Sn Guterres'in Crans Montana'dan sonra söyledikleriyle de uyumlu kabul edilebilir.

Ama unutulmamalıdır ki güven artırıcı önlemler bir çözüm vizyonu gerektirir. Bunlar bugün için, daha önce söylediğimiz gibi "çözüm iklimi"nin geliştirilmesi amacıyla tartışılacak/hayata geçirilecek önerilerdir ve bu kadar uzun süren bir diyalogsuzluk ve zaman kaybı ortamından sonra, çözüm vizyonunun diri tutulması açısından da önemlidir.

Özetle, diyalogtan ve diplomasiden uzak geçen bu kadar zamandan sonra, buradan çözüm vizyonu çerçevesinde "çözüm iklimi"ni oluşturmak amaçlı güven artırıcı önemleri gündeme alarak ve diyalogun devamını öngörerek ayrılmak olumlu bir adım olarak değerlendirilecektir.

Ancak bunların "iki devlet arasında işbirliği" olarak lanse edilmesinin BM çerçevesinde mümkün olmadığını, böyle bir şeyin ya kabul görmeyeceğini ya da gerçeği yansıtmayacağını şimdiden not etmekte yarar vardır.

Haberler Haberleri