- “Hukuk devleti miyiz?”
Soru bu!..
“Güya” dedim...
Bence “statüko” devletiyiz!..
En güçlü “parti” de “Statüko...”
Üstelik rengi, amblemi yok...
Ya da..
Her ‘renk’ var içinde...
İlla ki “siyaset kurumu”nda da değil.
Her yerde...
Öylesine örgütlü ki!..
Ve öylesine güçlü...
***
- “Biz hukuk yoluyla mücadele edeceğiz” dediler...
Hukuk üzerinden sonuç alacaklarına inanıyorlar ya da inanmak istiyorlar...
***
Serbest Çalışan Hekimler Birliği’ydi konuğumuz, dün...
Biliyorsunuz, Anayasa Mahkemesi’ne dava açmış, kazanmışlardı.
“Kamu hekimlerine özelde de çalışma hakkı tanıyan” yasa ‘düşmüştü’ böylece.
Ne oldu peki?
Dört ayak üzerine düştü (!)
***
Serbest çalışan hekim örgütümüz çok da güçlü değil.
Memleketteki hekim camiasının tamamı ‘serbest’ de...
Bunların üyesi az!..
Neyse...
Nasıl bir “hukuk” mücadelesi vereceklerini anlattılar...
Çok “kibar” buldum...
- Siz daha çok medya turu yaparsınız, dedim...
Gülüştük...
Onlar da beni fazlaca “gerilla” ruhlu buldular da, daha bir “nezaket”le anlattılar bunu...
***
Almanya modeli falan üzerinde çalışmışlar...
Örneğin, biz, hepimiz, her ay ‘sağlık primi’ ödüyoruz ya...
Senelerdir!..
Ve sonra gidiyor, özel hastanelerde, kliniklerde, cebimizden bir daha para veriyoruz...
Bu ‘sistem’ değişebilirmiş...
Ödediğimiz ‘prim’in karşılığını alabilirmişiz...
***
Bu ülke insanının en önemli gideri ‘eğitim’ ve ‘sağlık’ harcamalarıdır...
Bu ikisini ayırın bütçeden, ‘oh be’ dersiniz, “nasıl da yetiyor cebimdeki para...”
Oysa...
Eğitim ve sağlık ‘ücretsiz’ ülkemde...
Güya!..