Kanımca, dünyanın tanımadığı bir devlet olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde en şansız dal veya branş SPOR’DUR. Bugüne kadar hep siyasete kurban edilen spor tarihinde yanılmıyorsam iki kez doğrudan Gençlik ve Spor Bakanlığı oldu.
Bunun dışında, kurulan her hükümette bir başka bakanlığa yamanan spor özellikle, UBP hükümetleri döneminde adeta üvey evlat muamelesi gördü.
Ancak, 2009 yılında büyük yalanlar ve vaatlerle yeniden iktidara gelen UBP o günden, bugüne toplumsal yıkımı zirveye taşırken, birilerine yamadığı Spor’u da hem iç siyaset, hem de kurultay adına kurban ediyor.
Zaten, bugüne kadar, sporun “S”SİNDEN anlamayan kişilerin uhdesine verdiği spor adeta yerlerde sürünürken, sözde Spor Bakanları ise, sporun cenazesini kaldırmaya çalışıyor.
Bu noktada, Baf Ülkü Yurdu Genç takımında futbol oynayan eski Spor Bakanı Kemal Dürüst’ten sonra, bu kez Binatlı genç takımında futbol oynayan bizim dünür Mutlu Atasayan, Erenköy’deki silah arkadaşım, UBP’yi muhalefete fırsat kalmadan darmadağın eden Başbakan İrsen Küçük’ün iltifatlarına mazhar olarak, Spor Bakanlığı’na getirildi.
Mübarekler, futbol yaşamlarında genç takımdan yukarıya çıkamadı yahu. Neyse, Bakan olduğu günlerde, lise mezunu olduğu için bazı çevrelerce adeta dalga geçilen bizim dünüre ben sahip çıkmış ve eğitimin sadece cahilliği kaldırdığını ve şairin dediği gibi eşekliğinin baki kaldığını söylemiştim.
Hatta, daha ileri giderek Bakan Atasayan’a, icraatları için bir süre verilmesini ve ona göre yargılanmasını istemiştim.
Ne var ki, aradan geçen hemen, hemen altı aya rağmen, sevgili dünürüm bırakın sporla ilgilemeyi adeta tebahhur(buharlaşma) eyledi; kayboldu. Aradınsa bul.
Okul sporlarının yerle bir olduğu, okul dışı sporların kaybolduğu ve ülkenin en popüler sporu futbolun siyasi bir rant kapısına dönüştüğü bugünlerde Spor Bakanlığından tıss yok.
Hemen, hemen bakanlığın tüm icraatlarını sevgili dostum Spor Koordinatörü Süleyman Göktaş’a devreden ve Süleyman’ın adeta Gölge Spor Bakanlığını görevi yaptığı bugünlerde, Göktaş’ın da Kurultay’a endekslenmesiyle “Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlığı” kapısına adeta kilit vurma noktasına geldi. Ha, unuttum yahu Spor Bakanı kimdi?
Engellilere Devlet (UBP) Engel
Özellikle, Türkiye’nin bir mobil iletişim devi olan Turkcell’in Kuzey Kıbrıs’taki uzantısı KKTCELL’in sponsor olduğu, Uluslar arası platformdaki tek Kıbrıslı Türk takımı olan KKTCELl Tekerlekli Sandalye Basketbol takımı, gösterdiği üstün performans ile birilerine adeta ders verdi.
Son zamanlarda KKTCELL’in müdüründen en alt düzeydeki memuruna kadar sahip çıktığı KKTCELL Tekerlekli Sandalye Basketbol takımı, toplumun da her kesiminden büyük destek görmeye başladı.
Geçmişte, boş tribünlere oynadığını anımsadığım KKTCELL Tekerlekli Sandalye Basketbol takımı özellikle, TURKCELL yönetiminin başarılı çalışmaları ile hem ev sahibi hem de deplasmanda oynadığı karşılaşmalarda tribünleri doldurmaya başladı.
Dedim ya, herkesin sahip çıktığı KKTCELL’e sahip çıkmayan hatta, varlığından bile haberdar olmayan Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlığı oldu.
Bu konundaki son çarpıcı örnek, YENİDÜZEN Genel Müdürü ve Genel Yayın Yönetmeni Cenk Mutluyakalı’nın müthiş bir gazetecilik örneği olarak ortaya çıkardığı, Tekerlekli Sandalye Basketbolcularının bir kamyonun kasasında taşınmalarıydı.
Buna rağmen, özel bir firmanın duyarlılığı ile başlatılan yardım kampanyası Kurultayla yatıp, kalkan Spor Bakanı Atasayan’ı, ne de zor durumda olan hükümetin başı Başbakan İrsen Küçük’ü uyandıramadı.
Bu arada, geçtiğimiz gün KKTCELL personeli ile bir gösteri maçı yapan KKTCELL Tekerlekli Sandalye Basketbol takımının patronu Ahmet Altıntaş adeta bir hurdaya dönen araçlarının yerine yenisini almak için yeni bir yardım kampanyası başlattıklarını açıkladı. Buna göre, 300,000 TL civarında olan aracı almak için katkı koyacak herkese birer plaket takdim edeceklerini söyledi. Eee adama sormazlar mı? Nerede bu devlet. Unuttum yahu; KURULTAY’DA.
FIFA yolunda statükocular yerle bir
Helal olsun be Sertoğlu sana. Vallahi sağlam adam çıktın. Bugünlerde başta UBP’li belediyeler Olmak üzere KTHY gibi yerle bir olmuş adeta sıfırlanmış Futbol Federasyonu’nu, adeta bir sihirli değnek değmiş gibi, yeniden yaratırken, saygın ve sözü dinlenir bir kurum haline getirdi.
Daha sonra bununla kalmayıp, 30 yıldır kendilerinin bile sahip çıkamadığı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşu ile başlayan genelde spor, özelde futboldaki izolasyonları (AMBARGO) kaldırmak için kimsenin başaramadığını başarma noktasına geldin.
Jerome Champagne gibi, dünya futbolunda müthiş bir yeri olan eski FIFA Dış İlişkiler Sorumlusunu danışman olarak atadığın bu büyük adımda, Kıbrıslı Rumların sürekli ajite ettiği ve dünyaya yaydığı “ayrılığı isteyen Kıbrıslı Türklerdir” masalını karşı atakla yıkmak üzeresin.
Bu konunda, senden böyle bir atak beklemeyen KOP Başkanı Gutsongmis’i bile Kıbrıslı Rum statükocular karşısında zor durumda bıraktın. Hadi gayret Hasan Başkan, bir kez daha salla Güneydeki ve Kuzeydeki statükocuları. DÜŞECEKLER.
Bu noktada, uyguladığın müthiş strateji ile tüm toplumun desteğini sağlarken, KKTC sonsuza dek masalı ile yatıp, kalkan statükocuları da susturdun.