Haberin Okur İçin Anlaşılır Olduğundan Emin Miyiz?

İbrahim Özejder

 

• Yenidüzen’in “Cep’te numara taşıma yeni senede başlıyor” başlıklı haberini, “anlaşılırlık” açısından, okur gözüyle adım adım inceleyelim.


Muhabir haberi neden yazar, editör neden düzenler, yazı işleri neden son kontrolü yapar?

Bu işlemlerin tek amacı, haberin en anlaşılır şekilde okura ulaşmasıdır. Okurun dikkati çekilmişse ve okunan metin doğru anlaşılmışsa haber iyi yazılmış demektir.

Ne yazık ki habercilikte  giderek artan yazım hataları yanında, anlaşılmazlık örneklerini de çok sık görmeye başladık. Haber hazırlanırken yazılan metnin okur tarafından nasıl anlaşılacağı gözden kaçırılıyor. Yenidüzen’in kendi muhabiri tarafından hazırlanan  ve 1 Kasım 2016 tarihinde yayınlanan haber, anlaşılması zor haber örneklerinden biri oldu.

“Cep’te numara taşıma yeni senede başlıyor” başlıklı haberi, “anlaşılırlık” açısından, bir okur gözüyle adım adım inceleyelim:

- Okur olarak başlıktan net bir anlam çıkaramıyoruz. Biraz zorlanarak konunun cep telefonlarıyla ilgili olduğunu anlıyoruz. Peki ‘cepte numara taşımak’ ne demek? Mutlaka  bilenler  var, ancak yaygın bir kullanım olmadığı için Yenidüzen okurlarının ezici çoğunluğu tarafından bilinmediği hesaba katılmalıydı. Birçok okur, başlıktaki anlaşılmazlıktan dolayı haberi okumaktan vazgeçebilir. (Bu arada başlıktaki ‘yeni sene’ tanımı da bir başka belirsizlik yaratıyor. Habercilikte çok daha yaygın kullanılan ‘gelecek yıl’ daha anlaşılır olurdu)

- Hemen hemen herkes cep telefonu taşıyıcısı olduğu için, okurların çoğunluğunun haberi okumaya devam ettiğini düşünelim. Başlık altında 3 uzun spot var ve okur doğal olarak sırayla spotları okumaya başlıyor.

- Birinci spotta “cep telefonu numaralarının kişiselleştirilmesi’ yani numara taşınabilirliği”  ifadesi geçiyor. Bilenler var elbette ama yine çoğunluğun bu kavramları net olarak anlayabildiğini iddia edemeyiz.

- İkinci spotta “Numara Taşınabilirliği Tüzüğü”nün, BTHK tarafından hazırlandığı belirtiliyor. Konuyu anlama bakımından yeni bir unsur yok.

- Üçüncü spotta BTHK Başkanının  hazırlıklarla ilgili sözleri yansıtılıyor; yeni bir bilgi yok.

Flaş cümle: Spotlarda konuyu yeterince anlayamayınca haber metnine geçiyoruz ve baştan itibaren okuyoruz. İlk cümlede (flaş cümle) spotlardaki bilgiler tekrar ediliyor.

İkinci cümlede, “Tüketicilerin faydası ve rekabetin artırılması adına yürütülen çalışmaların 2017 yılı içince tamamlanması planlanıyor” yazılmış. Yine yeni bir bilgi yok

Üçüncü cümlede “Uygulama ile GSM (cep telefonu) kullanıcılarına, sahip oldukları telefon hatlarının hangi operator şirketine kayıtlı olduğuna bakılmaksızın, ‘kod’ numaralarıyla birlikte istediği GSM operatör şirketine geçebilme imkanı sağlanacak” deniyor. Haberin en önemli unsuru burada netleşiyor. Uzun cümle aslında yine problemli ama en azından GSM şirketini değiştirsek bile numaramızın tamamen aynı kalacağını anlıyoruz.

Ancak okur, haberin en önemli bilgisine net olarak başlık, 3 spot  ve 3 de cümle  okuduktan sonra ulaşıyorsa o haberde sorun var demektir. Başlık, en azından birinci spot bu net bilgiyi verebilmeliydi. Mesela “Cep’te GSM değişse de numara aynen kalacak”  diye bir başlık atılabilirdi.

Ayrıca, okurun konuyu daha da net anlaması için  “Mesela, 05428534567 numaralı bir Telsim abonesi, KKTCell aboneliğine geçse bile, ayni numarayı kullanmaya devam edecek; ayni şekilde 05338612040 numaralı abone KKTCell’den Telsim’e geçerse koduyla beraber  ayni numarayı kullanmaya devam edecek” benzeri bir haber cümlesi eklenebilirdi.

Kaynağın terminolojine bağlı kalmak şart değil

Anlaşılması zor haber yazmanın birçok sebebi arasında, incelediğimiz örnekte tanık olduğumuz gibi, ‘haber kaynağına aşırı bağlılık’ da yer alıyor. Kaynağa bağlılık, kaynağın söylediklerini farklı yansıtmamak açısından anlamlıdır. Ancak kaynağın terminolojisini, bilgileri sıralama önceliğini haberci aynen kabul etmek zorunda değildir.

Yenidüzen’in incelediğimiz haberinde de görüldüğü gibi fazlasıyla BTHK Başkanının terminolojisine sadık kalındı. “Cep’te numara taşıma” veya “numaraların kişiselleştirilmesi” gibi, kaynak kökenli kilit ifadeler, okurun anlayacağı ifadelere dönüştürülmeliydi.