On beş ay sonra, Haziran 2018’in son Pazar günü yerel seçimler var. Belediye çalışmalarının yoğunlaşmasından, belediye yönetimlerinin yatırımları ile ilgili bilgi aktarımlarının artmasından, başkanların medyada görünürlüğünün sıklaşmasından ve sosyal medyadaki paylaşımlarının çokluğundan da anlaşılacağı gibi seçim çalışmaları başlamış durumda…
Halen görevde olan belediye yönetimleri toparladıkları mali kaynakları yatırımlar için harcama telaşında… Projeler tamamlanacak, ihale edilecek, başlanıp seçimlerden önce de bitirilecek ve ala ile vala ile açılışlar yapılacak; belediye olarak çok başarılı bir dönem yaşandığı ve daha da başarılı dönemlerin yaşanacağı nutukları atılacak… Bunlar artık olağanlaşmış uygulamalar; belde halkı da farkında…
Yani, şu anda görevde olan belediye yöneticilerinin tamamı değilse dahi çoğu yeniden aday olacağı kesin ve hazırlıklara da başladı; gerek partilerinde, gerekse kamuoyunda çalışmalar yapmaktalar… Yeniden aday olmaları onların anayasal ve demokratik hakları… Ancak ve doğal olarak, göreve talip olacak olan yeni adaylar da var. Ve siyasi partilerin gündeminde yerel seçimler azdan – çoktan yer etmeye başlamıştır. On beş ay öncesinden, belediye başkanı ve meclis üyelerini tespit etmek erken değil.
Ve bu tespitler yapılırken gençlere ağırlık verilmesi Kuzey Kıbrıs’ın bugünkü siyaset iklimini yumuşatacaktır. Yerel yönetimlerde genç adaylar belirlenmesi, aslında, sık sık yapılan seçimlerden gına getirmiş, siyasete güven yitirmiş, umudunu nereye bağlayacağını kestirememiş seçmenler için bir ilham kaynağı olabilecektir. Kuzey Kıbrıs’ta halkın siyasete, seçmenin oy kullanmaya olan ilgisinin yeniden canlanması, seçimlerde önlerine konular adayların yeni ve özellikle de genç kişiler olmasıyla başarılabilir.
Belediyelerde başkan veya meclis üyesi olarak dönemlerce ve yıllarca görev yapmak, bu görevlere genç yaşta başlamış olmak gerçeğini saklıyor aslında… Ve bu saklanan gerçek, aday olabilecek gençlerin önünü kesiyor. Halen görevde olan yıllanmış yöneticiler, genç yaşlarda bu görevlere talip olup seçildiler ve genç olmalarının avantajını kullandılar. Şimdilerde ise, artık genç olmadıkları için, ölçüt değiştirerek ‘deneyim’ diyorlar… Ancak, deneyimin enerjiyi yeterince taşımadığı noktada yapılması gereken, enerjiye sahip olana deneyim desteği vermektir.
Yerel seçimlerde başkan ve meclis üyeliği adaylığında siyasetin genç adaylara yönelmesinin ülke siyasetine yapacağı olumlu katkılar yanında ülkenin insan kaynaklarının zenginliğini de değerlendirmek olacaktır. Kuzey Kıbrıs’ta bu görevleri yapabilecek donanımda ve dış dünya ile ilişkileri de geliştirebilecek, beldesini dünyaya açabilecek, dış kaynakları okuyup anlayıp, izleyebilecek yabancı dil bilgisine de sahip pırıl pırıl gençler vardır. Şimdi görevde olan belediye başkanlarından kaçı ‘genç’ denilebilecek çağdadır ve kaçı yurtdışına tercümansız çıkabiliyor? Genç olmamak ve yabancı dil bilmemek belediye başkanlığı için elbette ki koşul değil, görev yapmaya engel de değil ama en iyisi mi? Sorgulanması gereken burasıdır.
Ancak, gençlerin de oturup bu görevlerin kendilerine teklif edilmesini beklememeleri gerekiyor, kendilerine kimse bu görevleri hediye gibi sunacak değildir; bu da siyasetin bir gerçeğidir… Ve zaten gençler de kendilerini bu görevlere hazır hissediyorlarsa, iddialarını ortaya koymak için görevi istemeleri gerekiyor. Ayrıca, gençler, “Halen çok gençsiniz, biraz daha bekleyiniz” sözü karşısında susmayıp, bunu söyleyenlere “aslında siz yaşlandığınızı inkar etmek için bizlere henüz çok genç olduğumuzu söylüyorsunuz” diye yanıt vermeli…
Yerel seçimlere kadar kalan on beş aylık süre, gençlerin, hangi partiden olursa olsun veya bağısız olan gençlerin, şimdiden öne çıkıp kendilerini parti ve genel kamuoyuna takdim etmeleri için ancak yetecek bir süredir. Bir söz var, “erken öten horozu keserler” diye; rakipleri ‘yeni yetme’ adayları saf dışı etmek için elinden geleni yapmayı deneyecektir. Gençler buna yenik düşerse, elbette kendilerinin kişisel olarak kaybedeceği fazla bir şey yoktur; görev talep ettiler, verilmedi, işine – gücüne devam edecek. Ancak Kuzey Kıbrıs siyasetinin kaybı büyük olacaktır; siyasete güven duygusunun azalması iniş aşağı gitmeye devam edecek, siyaset yeni dinamik güçler kazanamayacak. Ve eskilerin o müthiş birikimleri, tükenme sürecindeki enerjileri nedeniyle belde halkının beklenti ve ihtiyaçlarına yetmeyecektir.
Yerel seçimlerle ilgili bir başka konu da ‘kota’dır… Örneğin, CTP tüzüğüne göre, görevlere seçilecek listelerde herhangi bir cinsiyet % 40’tan az temsil edilemez… Kuzey Kıbrıs’ın toplam 50 milletvekili var, yeni seçim sistemine göre de ada genelinden seçilecekler, dolayısıyla CTP’nin aday listelerinde herhangi bir cinsiyet 20’den az olamaz. Kuzey Kıbrıs genelinde de 28 belediye başkanlığı olduğuna göre, demek ki CTP’nin belediye başkan adaylıklarında herhangi bir cinsiyet 11’den az olamaz. Haziran 2018 yerel seçimlerinde bunun uygulanması, genel kamuoyunda gençlerin ve cinsiyetlerin yaygın temsiliyetinden dolayı büyük heyecan yaratacak, ilgi ve desteğini gösterecektir.
Gençlerin önünde seçimlere kadar 15 ay var ama aday tespit çalışmaları başlamıştır ve gençlerin şimdiden öne çıkıp görev talep etmelerinin zamanı da gelmiştir. Hade gençler…