Cumhuriyetçi Türk Partisi tabanı, her türlü provokasyon girişimine rağmen, Pazar günü yapılacak ikinci turda güçlü bir şekilde Mustafa Akıncı’nın yanında duracağını net bir biçimde gösterdi.
Aksi görüşte olan, Pazar günü sandığa gitmeme niyeti bulunan CTP’liler de olabilir elbette.
Ama görünen o ki ezici çoğunluk, Eroğlu hanedanlığının artık sona ermesi ve adada çözüm beklentilerinin yeniden filizlenebilmesi için, bu tarihsel sorumluluğunu yerine getirecek.
Kudret Özersay cephesinde de durum sanırım çok farklı değil.
Özersay her ne kadar ‘bana oy veren insanları bir adaya yönlendirmem söz konusu olamaz, o oylar bana ait değil, seçmene ait oylardır’ demiş olsa da, eski müzakerecinin açıklamalarının satır aralarını okuduğumuz zaman, tercihine dair bazı ipuçları yakalamak çok da zor olmuyor.
İlk turda Özersay’a oy verenlerin önemli bir bölümünün de ikinci turda Akıncı’ya oy verme niyetinde olduğunu görüyor, duyuyoruz.
Bu aslında açıkça şu demek; farklı görüşlere sahip olsalar da, farklı farklı ideolojilerden gelseler de insanlar, Eroğlu devrinin artık kapanması gerektiği konusunda birleşiyorlar, ülkenin önünün açılmasının gerekliliği üzerinde uzlaşıyorlar.
Bu belki de Annan Planı döneminden bu yana ilk kez yakalanan bir ortak duruş.
İdeolojik olarak kendilerini ‘SOL’da tanımlayan insanlarla sınırlı olmayan, ilerici bir bakış açısına sahip, Kıbrıslı Türkler’in tükenmişlikten kurtuluşunun temel rotasının çözüm olacağını görebilen tüm kesimlerin katılımıyla oluşan bir hedef birlikteliği bu.
Dolayısıyla da Eroğlu bu kez sadece ‘siyasi ötekileri’ ile değil, çok daha geniş bir çemberle karşı karşıya.
-------
Çok önemli bir eşikteyiz.
Müzakerelerin birkaç hafta içerisinde başlaması bekleniyor.
Ve çözüme gönülden inanan ve bu hedefe ulaşabilmek amacıyla samimi bir çaba koyacak insanların yürüteceği ve destekleyeceği bu sürecin başarı şansı, yaratılacak ortak enerji oranında güçlü de olacaktır şüphesiz.
Ve gelen tepkilerden, yapılan açıklamalardan anlıyoruz ki bu olasılık, Güney Kıbrıs’taki çözüm taraftarlarını da heyecanlandırmış, umutlandırmış durumda.
Kuzeyde oluşacak enerjinin, güneyi de etkilemesi çok önemli ve bu aşamada çok mümkün.
Pazar günü hep beraber bir devri kapatıp, yeni bir devir açabiliriz.
Bu yeni devir sağcısıyla, solcusuyla, geleceğimiz adına gailesi olan bütün ilerici güçlerle birlikte açılacaktır.
Bu şansı kaçırma lüksümüz yok.
Hade herkes sandığa!