Bu sezon futbolumuzun daha keyifli ve kaliteli olduğunu söyler dururuz. Bana göre de geçmiş yıllara oranla, bu yıl ki futbol kalite, seyir zevki, heyecan ve rekabet en üst seviyede farklılıklar gösteriyor.
Bunun nedeni, öncelikle kulüp yöneticilerinin takımlarına gösterdikleri alakadır. Bu ilgi hem maddi açıdan harcanan miktarın yüksekliğini, hem de ülkeye gelen yabancı futbolcuların kalitesini artırmıştır. Harcanılan para kadar kaliteyi yükselttiğinizde, aynı oranda seyirciyi sahaya çekmiş olursunuz. Yani kaliteli futbol ve rekabet seyirciyi tetikleyen en önemli unsurdur.
İşte bu anlayış, en az beş takımın şampiyonluk yolunda iddialı olmasını getirmiştir. Ligimizin değeri artmıştır. Bu yıl şampiyon olmanın rakamsal boyutu geçmiş yıllara oranla daha yüksek olacağı kesindir.
Futbolumuza kulüplerimiz bu kadar önem verir ve paralar harcarken, hakem müessesesine de, gelişen futbolda önemli rol düşmektedir. Bir ülkede herhangi bir spor dalının ileriye taşınmasında en önemli faktör hakemlerdir.
Hakemlerin yönetimi, bilgisi, tecrübesi, güvenilirliği gelişen sporda çok önemlidir. Futbol dünyada ve ülkemizde bir numaralı spor dalıdır. Bu dalın ilerlemesinde bence en önemli unsur hakemlerdir. Hakemler güvenilir ve iyi niyetli olmazlarsa, kulüp yöneticilerinin, kurumsallaşma yönünde ne kadar çaba harcarlarsa harcasınlar futbolumuzu ileriye taşımak mümkün değildir. Amatörce hizmet eden yöneticileri bu konuda soğutmamak gerekir.
Bir kere öncelikle şunu belirtmek istiyorum. Beş hakemle bir ligi ileriye götürmek mümkün değildir. Beş takımın zirve mücadelesi verdiği, en az altı takımın küme düşme sınırında olduğu bir sezonda, döne döne hep aynı hakemleri önemli maçlara vermek bu merkez hakem kurulunun handikabıdır. Alttan gelen hakemlere de güvenip onlara da sezon başında görev vermek gerekir.
Bu anlayış çok yanlış ve yıpratıcıdır. Belki bu sezon lig’i bu şekilde götürmeye çalışabilirsiniz ki bana göre böyle devam ederse, ilerleyen haftalarda çok büyük olaylar olacaktır. Çünkü iki veya üç haftada bir aynı hakemle karşı karşıya gelen futbolcu ve kulüplerin sakin ve sesiz duracağına inanmıyorum. Bundan futbolumuz çok zarar görecektir.
İlerleyen haftalarda neler olacak biliyor musunuz, güzel ve zevkli başlayan futbolumuz, yanlış tayınlarla çirkinleşecektir. O nedenle bana göre hem federasyon hem de merkez hakem kurulu çok ciddi önlemler almalıdırlar. Genç ve yetenek vadeden hakemlere de güvenip anlara da henüz sezonun başındayken görev vermelisiniz. Sürekli aynı hakemleri kullanmaya devam ederseniz, hem hakemler yıpranacak hem de kulüpler isyan edecektir.
Örneğin: Yenicami’nin maçlarını takip ettiğim için söylüyorum. Dokuz maçtan, ikisini Savaş Tilki, ikisini Mahmet Malek, birini de Ecvet Kanatlı yönetmiştir. Bu kadar dar bir hakemlik müessesesiyle bu gemiyi yürütmek çok zordur. Daha sezonun bitmesine 17 hafta var. Bu hakemler daha ne kadar Yenicami maçlarına çıkacak çok merak ediyorum.
Ülkemiz küçük hakemlerle, ilgili ortaya çıkabilecek en küçük bir söylenti ve güvensizlik futbolumuzu olumsuz yönde etkilediği bir gerçek. Tabi bu söylemler hakemlik müessesesini de yaralar. İşte bu söylemlere fırsat vermemek için MHK ya ve Federasyona büyük iş düşmektedir.
Eğer buna kulak vermez ve aynı uygulamalarda ısrar etmeye kalkarsanız, iddianın ve kalitenin arttığı futbolumuzda güven bozulacak ve güven ortamı bozulan bir sistemde de futbolumuzu ileriye taşımak ve kontrol etmek mümkün olmayacaktır.
Herkes üzerine düşen sorumluluğu çok iyi değerlendirmelidir. Her maçın bitiminde teknik adamların radyo ve televizyon ekranlarında, hakemler konusunda isyan etmelerine kulaklarınızı tıkayamazsınız. Gelişen futbola ayak uydurmak onların güvenini kazanmak siz hakemlerin doğru ve tarafsız yönetimleri ile perçinleşir.
Yoksa aza hakem var, hata yapsam da beni cezalandıramazlar düşüncesindeyseniz, futbola hizmet değil kötülük yapmış olursunuz.
Hakemlik müessesesi kutsal bir kurumdur. Önemli olan bu kutsallığa gölge düşürmemektir. Niyet ve kararla önemlidir. Umarım bu konuda henüz zaman varken tedbir alınır ve gerekli hassasiyet gösterilir.