Hakkımızı helal etmeyeceklerimiz!

Serhat İncirli

Bir dönemler İngiltere Milli Futbol Takımı'nı çalıştıran 76 yaşındaki İsveçli menajer Sven-Göran Eriksson ölüm döşeğinde İngilizlere mesaj gönderdi...

-*-*-

Pankreas kanseri ile boğuşan ünlü futbol adamı, Daily Mirror gazetesinin dün manşetinde yer alan demeciyle İngilizlere veda etti...

-*-*-

Eriksson, “Umarım beni her şeyi yapmaya çalışan pozitif bir adam olarak hatırlarsınız. Üzülmeyin, gülümseyin. Her şey için teşekkürler, koçlar, oyuncular, taraftarlar, harikaydı. Kendinize ve hayatınıza iyi bakın. Ve hayatı yaşayın. Hoşça kalın” dedi...

-*-*-

Eriksson’un en fazla bir kaç haftalık ömrü kaldığı söyleniyor...

-*-*-

İsveçli futbol adamı Eriksson'un İngiltere Milli Takımı'nda teknik direktörlük yaptığı dönemde kişisel hayatı sık sık gündeme geliyor, “özel” ilişkileri kamuoyunun ilgi odağı oluyordu...
Aşkları falan canım!

-*-*-

Çok sevdiğim bir insan olarak hep aklımda ve gönlümde kalacak biridir Eriksson...
O’nu yakından da görmüş biriyim...

-*-*-

“Kendinize iyi bakın”...
“Hayatı yaşayın”...
“Üzülmeyin”...
“Gülümseyin”...

-*-*-

İngilizlere verdiği son mesajdaki bu dört “şey”, dün kafama takıldı...

-*-*-

Genç ölümlerin çoğaldığı, stresin arttığı, zehirli gıdaların hatta zehirli bacaların ve kirli denizlerin çoğaldığı günlerdeyiz...
Küresel sınma apayrı bir dert...
Covid bitti, maymun çiçeği başladı...

-*-*-

Evet, kendimize iyi bakalım da bu nasıl olacak?
Evet, hayatı iyi yaşayalım da onun için de para lazım!

-*-*-

Tamam her fırsatta gülümsüyoruz, gülmeye çalışıyoruz da üzülmemek elde mi?

-*-*-

Çocuklarımız ülkelerinde kalamıyor!
Kalanlar doğru dürüst maaş alamıyor!
Herkes, daha çok para için, daha çok usulsüzlükten başlayıp, uyuşturucularla, insan kaçakçılıklarıyla, rüşvetle uğraşıyor!
Bir şekilde uğraşmak zorunda kalıyor!

-*-*-

Sevgili Eriksson, umarım ömrünün son dönemlerini acısız geçirirsin ama sen ve senin gibi İsveçliler, mutlu doğuyor, mutlu ölüyorsunuz!
Bizim gibi KKTC’liler, savaşların içine doğuyoruz; mutlu yaşayamıyoruz ve mutsuz ölüyoruz!

-*-*-

Neyse!
Hoşça kal!
Bir İngiliz vatandaşı olarak hakkımı helal ediyorum!

-*-*-

Bu söylediğim ne demek eminim anlamadın ama bizde öyle bir gelenek var!
Son yolculuk başlamadan az önce, imam sorar, “merhuma ya da merhumeye hakkınızı helal ediyor musunuz?” diye!
Biz de hep helal ederiz!
Oysa KKTC, helal edilmemesi gerekenlerle dop dolu!


Tatar kesinlikle ne dediğinin 
farkında değil! Boş konuşan turist!

Larnaka’dan Bakü’ye direkt uçuş var mı?
Telaviv üzerinden uçuş vardı ama şimdi ilk defa doğrudan da uçulacağı söyleniyor!

-*-*-

Bize ne?
Size ne?
Erdoğan ve Tatar düşünsün!
Aliyev onların kardeşi!
Ha bir de Netanyahu’nun!

-*-*-

Efendim, bu arada Ersin Tatar, Zonguldak ve Bartın’da kelimenin tam anlamıyla “geziyor”...
Eğleniyor!
Sıfır önemi olan turistik eğlencelerde, gazilerle tanışmalarda falan yer alıyor ve konuşuyor...

-*-*-

Konuşmalarında çok hava kestiğinden değil; kendisini birinin dikkate almadığından da eminim ama TAK Ajansı’ndaki bir haberde, şu ifadesi dikkatimi çekti:
“... Dünya ülkelerinin jeostratejik avantajları uğruna Güney Kıbrıs lojistik üs haline geldi... Farklı ülkelerin gemileriyle Gazze’ye, Filistin’e ya da başka yerlere müdahale edilmesine garantör ülke Türkiye Cumhuriyeti seyirci kalmayacak!”.

-*-*-

Ne demek istedi?

-*-*-

Tam anlaşılmıyor aslında ne demek istediği!
Farklı ülkeler var...
Bu farklı ülkelerin de gemileri var...
Ve bu gemiler, Güney Kıbrıs üzerinden Gazze’ye – Filistin’e müdahale edebilir...
Ederse, Türkiye buna seyirci kalmayacak çünkü Türkiye Kıbrıs’ın garantörüdür!

-*-*-

Gerçekten boş konuşuyor!
Gerçekten saçmalıyor!
Açık anlamsız laflar!
TAK Ajansı da mecbur, yazıyor!
Peki yazan anladı mı?

-*-*-

Yani Tatar, Limasol Limanı’na uğrayıp, buradan İsrail’e yardım, destek verecek Amerikan ya da İngiliz gemilerine; Türkiye’nin müdahale edeceğini mi söyledi?
Tehdit mi etti?
Erdoğan adına mı konuştu?

-*-*-

Bana diyorsunuz ki “bu adamla uğraşma”...
İyi tamam da adam öyle böyle biri değil; “Cumhurbaşkanı!”...

-*-*-

Sami Özuslu’nun dediği gibi, “her ağzını açtığında başımıza bir felaket geliyor...”
Gerçekten, kimse bu adama, “yeter saçmaladığın, bir sus” demeyecek mi?
Nedir bu söylediği?

-*-*-

Sevgili Ersin beyciğim; sen Azerbaycan’a Larnaka’dan direkt uçuşları sor; ucuzsa; bizi tanıdıkları zaman KKTC pasaportlarımızı kullanıp oradan ya da Baf’tan Bakü Haydar Aliyev Havaalanı’na uçarız... Ben, sen ve Erhan Arıklı!
Ne den?
Haaa bir de sormuşken, İlham Aliyev’in İsrail’e akaryakıt satışı meselesini de anlatsın!

-*-*-

Sor bakayım, “masum çocuklar, senin gönderdiğin petrolle katlediliyor, ne diyorsun İlham kardeş?”...
“Sıkmaz soramam” mı diyorsun?
Haklısın!
Sen anlamı olmayan abuk sabuk cümlelere devam et da tamasın!
Rezil oluyorsun bir şey değil ama toplumu da beraber sürüklüyorsun!

-*-*-

Veee, Tatar, Zonguldak’ta benden de bahsetmiş...
Demiş ki, “... Türk Devletleri Teşkilatı’nda, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de yer almaktadır... Doğu Akdeniz’de Türk Dünyası’nın serhat bekçiliğini yapıyoruz...”
“Serhat” dedi!
Her halde benden bahsetmiştir!
Sahi KKTC olarak Türk Devletleri Teşkilatı’nda yer alıyor muyuz?
Gözlemci – gözlemeci tamam anladık – kaldı ki -  “yer alsak ne olur, almasak ne olur” o da ayrı mesele!


Meteoroloji Dairesi, cuma, cumartesi ve pazar günü yer yer sağanak yağmur beklendiğini açıkladı... Çok ciddiyim, hayatımda kimseyi, hiç bir şeyi bu kadar çok özlediğimi hatırlamıyorum... Gıbrızlı da der, “Yağ be gardaş artık!”...