Eşit Hak ve Adalet Sendikası (HAKSEN), Merkezi Cezaevi’nde yaşananlarla ilgili olarak hukuk yoluna başvurma kararı aldığını açıkladı.
HAKSEN Genel Başkanı İzzet Türkmen konuyla ilgili yazılı açıklamasında, “Yasalara uygun başlatarak yine yasalara uygun devam ettirdiğimiz grevimizi, yasalara uymayarak mevzuata, gardiyanın ve mahkumların can güvenliğini hiçe sayarak kırma girişiminde bulunan Cezaevi idaresini de hukuk zemininde hesap vermeye zorlama kararındayız” dedi.
Türkmen açıklamasında şunları kaydetti:
“Merkezi Cezaevi ziyaretçi girişinde görevli kadın gardiyan erini görevden alarak sadece erkek gardiyan personel bırakarak yüzlerce kadın ziyaretçiyi aranmadan cezaevine sokma kararı alan Cezaevi Müdürü’nün bu yanlış kararına karşı gardiyanlar grev kararı almışlardır.
Greve giden gardiyanların yerine hem erkek hem de bayan gardiyan eri görevlendirilerek, daha önce görev yapan erkek gardiyan erleri görevlerinden alınmıştır.
Cezaevi Müdürü’nün yanlış kararı Cezaevi Disiplin Tüzüğü’ne aykırı tutumu İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars’ın bilgisine getirilmiş, Sayın Bakan’ın uzlaşmacı tutumuna rağmen, Cezaevi Müdürü yanlış kararında ısrarcı olmaya devam etmiştir.
Cezaevinin güvenliğini sağlamak sendikamıza ait bir görev değildir. Ancak aranmadan giren ziyaretçiler, cezaevine uyuşturucu, bıçak, silah ve kanunsuz işlerine devam edebilecekleri, telefon sokmaları bu uygulama ile mümkündür.
Cezaevinde silah ve uyuşturucu, çalışan gardiyanlar kadar mahkûmların da hayatını tehlikeye sokmaktadır.
Ziyaretçi girişinin kapatılarak grev yapılmasını bakan ‘mahkûmların ziyaret hakkı elinden alınıyor’ fikriyle uygun bulmamıştır. Havalimanında grev yapıldığında seyahat özgürlüğü elimizden alınmıyor mu? Grev yapılan işin anlaşma sağlanana kadar yapılmaması demek değil midir? Başka bir şekli var mıdır?
Cezaevi Müdürü’nün son uygulaması; Cezaevi Disiplin Tüzüğü’nün “Cezaevine girişlerde, ziyaretçiler amaçları ne olursa olsun duyarlı kapıdan (Detektör) geçmek zorundadırlar” hükmüne aykırı olarak ziyaretçileri cezaevi içerisine aranmadan alarak avludan ziyaretçi girişine kadar götürmek ve kayıt yaptırarak görüştürmek olmuştur.
Konu ile ilgili hukuk yoluna başvurma kararı alan sendikamız, Merkezi Cezaevi’nin halka açık konser salonu şekline çevrilmesine sonuna kadar her zeminde direnecektir.
Hem gardiyanın hem mahkûmun can güvenliğinden kendimizi sorumlu sayarak, kendini vazgeçilmez zanneden müdürün keyfi kararlarına boyun eğmeyeceğiz.
Hukuk herkes için vardır. Kimse Anayasa ve yasalardan tüzüklerden kaynaklanmayan bir yetkiyi kullanamaz. Cezaevi Müdürü’nün yasa tanımaz tutumunu, hukukçu Başbakanımız ve hukukçu bakanından yeniden değerlendirmesini bekliyoruz.
Yasalara uygun başlatarak yine yasalara uygun devam ettirdiğimiz grevimizi, Yasalara uymayarak mevzuata, gardiyanın ve mahkumların can güvenliğini hiçe sayarak kırma girişiminde bulunan Cezaevi idaresini de hukuk zemininde hesap vermeye zorlama kararındayız.”