Halimizi kimlere soralım?

Tayfun Çağra


Lefkoşa’nın çukurlu, tarladan da bozuk yollarında ilerlerken “acaba bu yolları bir gün düzgün görebilecek miyiz” diye düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum.
Yollarda cambazlık yapıyorsunuz…
Çukurlara düşmemek için sağa sola kırıyorsunuz dümeni…
Bazen yarığı, çukuru son anda fark ediyor ve aniden frene basıyorsunuz…
Bu durumda arkadan başka bir araba size bindirebilir…
Zincirleme kaza olabilir…
Hele Lefkoşa Sanayi Bölgesi…
Yolların bozukluğu her yazıldığında mutlaka bu bölge birinci sırada yer alır.
Sellerin bastığı yer, yağmur olmasa da yine seller içinde boğulan (bentlerin yıkılması nedeniyle Bölge yine sular altında kalmıştı), yolların en bozuk olduğu yer, içme suyunun akmadığı yer, kanalizasyon pisliklerinin yollardan ve binalardan çıktığı yer yine bu Lefkoşa Sanayi Bölgesi…
Bu kadar sorun varken bölgenin sorumlusunu bulmak mümkün değil ama…
Sanayi Dairesi’nin bölgeye baktığı deniliyor. Öyle olması gerek çünkü her yıl Daire, bölgedeki işyerlerinden kira ve bölgeye katkı payı alıyor. Kirayı anlıyorum, yer işgal ediyor binalar ve işletmeler ve sahibine kirasını ödüyor. Ancak katkı payını anlamak zor.
Biraz önce anlattım; aklınıza hangi sorun gelirse gelsin Sanayi Bölgesi’nde mevcut… Çöpleri Belediye topluyor, ‘temizlik’ adı altında parasını da alıyor, kanalizasyon iflas etmesine ve yine dediğim gibi her yerden pis sular taşmasına rağmen ‘kanalizasyon’ parası da alıyor Belediye… Hem de ayrı ayrı KDV’siyle birlikte…
Sanayi Dairesi’nin bir katkısını, bir hizmetini göremiyorum ama… E, neyin katkı payını alıyor acaba, onu da çok merak ediyorum. Bu merakımı giderecek bir makam da yok herhalde çünkü neden bu paranın alındığını kimse cevaplayamayacaktır diye düşünüyorum.
Dönelim yolların bozukluğuna… Önceden de bozuk ve çukurlu olan, bir de su gelecek diye kazılıp yarılan yolları, ülkenin çoğu yerinde, özellikle Lefkoşa’da çok belirgin bir şekilde artık ‘yok’ sayabiliriz. Artık yolda gitmiyoruz, sanki traktöre binmiş, tarlaya sürmeye gidiyoruz gibi… Arabalarımıza ne lastik kaldı, ne de dingil… Her yerleri dökülüyor artık… Bu yolların sorumluluğunu kim üzerine alacak, var mı bir babayiğit!
Bulamazsınız çünkü herkes birbirinin üzerine atacak?
Belediye hükümete, hükümet yolları yapan şirkete… Peki şirket? “İsterseniz bişey yapmaya kalkın bakalım ne olacak!” havasında…
Sonuç; Her zamanki gibi vatandaş kaybediyor.
Ne olacak bu yolların hali, ne zaman bitecek kazmalar, dökmeler, bitecek mi, yollar düzelecek mi, kime soralım, kimden öğrenelim?
Cevap verecek birileri var mı?