Halk, mutsuz, umutsuz ve endişeli

Ödül Muhtaroğlu

Göç Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi (CMIRS), tarafından 3 ayda bir düzenli olarak gerçekleştirilen anket çalışmasının,Aralık  2024 sonuçları açıklandı. Bugünkü yazımda, önce araştırma ile ilgili tespitleri, daha sonra bu tespitlerle ilgili yorum ve değerlendirmelerimi sizlerle paylaşacağım.

Araştırmaya göre, Kendi ekonomik durumunun iki yıl içinde daha iyi olacağını düşünenlerin oranı yaklaşık  yüzde 15'tir. Ülke ekonomisi için bu oran yaklaşık yüzde 11'dir. Ankete katılan her 10 kişiden 7’si ise ciddi ekonomik kaygılar taşıyor.

Katılımcıların yaklaşık yüzde 64’ü mutfak masraflarını karşılayamama, yüzde 73’ü hayat standartını koruyamama, yüzde 71’i sağlık harcamalarını karşılayamama endişesi taşıyor.

Açlık sınırı, Aralık ayı sonunda, aylık 27 bin 567  TL’ye yükseldi. Gıda harcamalarına bile yetmeyen  asgari ücretle, dar gelirlilerin geçinmesi mümkün değildir.

Öte yandan, Sağlık ana grubundaki ürünlerin yıllık ortalama fiyat artışı yüzde 73.13’e, eğitim ana grubunda ise yıllık fiyat artışı yüzde 99.32‘ye yükselmiş durumdadır. Eğitim ve sağlık ana grupları enflasyonu, genel enflasyon oranının çok üstündedir.

Ülkede işlerin doğru yönde gittiğini düşünenlerin oranı yüzde 14.9 iken. Hükümete güvendiğini belirtenlerin oranı ise, yüzde 11.4'dür. 

Anket verilerine göre, toplumun psikolojik durumu da pek iç açıcı değil. Ankete katılanlarının, yüzde 58’i kendini sıkça endişeli, yüzde 45.8’i sıkça öfkeli, yüzde 35.8’i sıkça çaresiz, ve yüzde 25.5’i ise sıkça depresif hissettiğini belirtti.Görüldüğü gibi, ekonomik sorunlar, toplumun ruh sağlığını da olumsuz etkiliyor.

Ankete göre, toplumun en çok memnun olduğu kurumlar sırasıyla polis, yargı ve ombudsmandır. En az memnun olunan kurumlar ise, hükümet, meclis ve cumhurbaşkanlığı oldu.

Anket sonuçlarına göre, ülke yönetiminde şeffaflık ve hesap verilebilirlik eksikliği yaşanırken, katılımcılar gelir adaletsizliğinden de şikayet ediyorlar.

Ankete göre, toplumun adalet duygusunu yeniden kazanmaya ve iyi yönetim örnekleri görmeye ihtiyacı olduğu vurgulanıyor.Ankete katılanların yüzde 83’ü, ülkede adaletsizliğin, yüzde 90’ı da, ülkede partizanlığın yaygın olduğunu düşünmektedir.

Adalet duygusunun bu kadar zedelendiği bir ülkede, kamu yönetiminde yapılan, sınavsız , liyakata dayanmayan,  partizanca istihdamlar, kurumların etkinliğini ve kurumsal hafızasını da azaltmaktadır.

Hükümeti oluşturan partiler, yandaşlarına hizmet etmekte, çıkarlar çatıştığı zaman da, kendi aralarında kavga etmektedirler.

Anket sonucuna göre, yolsuzluklar ciddi bir sorun olarak görülmektedir. Yolsuzlukların yargı yoluyla cezalandırılması toplum genelinde adalet duygusunun yeniden yerleşmesine yol açabilecektir.Ankete katılanların yaklaşık yüzde 78’i ülkede yolsuzluğun, yüzde 74’ü de rüşvetin  yaygın olduğunu düşünmektedir.

Araştırmanın sonuçları, ülkedeki olumsuzlukların vatandaşları  kötümserliğe sevk ettiğini gösteriyor. Hükümete ve Cumhurbaşkanlığına olan güven de düşük düzeyde. Vatandaşlar, sorunların düzeleceğine dair bir umut ışığı da görmüyor.

Yapılan bilimsel araştırma ve anketler, toplum ve ülke ile ilgili önemli tespitler sunmaktadır. Hükümetler, ortaya çıkan bu tespit ve sorunlara yönelik, tedbirler almalı ve politikalar geliştirmelidir.

Tedbirler alınmadıkça, çoğunluk bireysel çıkarlar peşinde koştukça, bu araştırma ve anketlerde çıkacak sonuçların düzelmesi, çok zayıf ihtimaldir.

Hükümet yetkilileri, araştırmaların, anketlerin ortaya koyduğu  sorunları çözmek için, sorunlara odaklanmalı, takipçi olmalı, liyakatlı kişileri yönetici olarak seçmeli ve kararlılık göstermelidir.

Bu konuda, gerekli irade gösterilmediği taktirde, sorunlar yumağı bir çığ gibi büyüyecek ve bundan da, en fazla halk zarar görecektir.

Hükümet uygulamalarındaki adaletsizlik, yolsuzluk ve partizanlık halk da, fırsat eşitsizliği, çaresizlik ve umutsuzluk duygularını oldukça artırmaktadır.

Ülkemizde ciddi bir yönetim sorunu olduğu aşikardır.Partililerine değil, halkın tümüne eşit, adil ve şeffaf bir şekilde hizmet verecek liyakat sahibi, bilgili, donanımlı kadrolardan oluşan bir hükümete ihtiyaç vardır. Bireysel ve zümresel çıkarlar değil, her şey halk için olmalıdır.

Hükümet yetkilileri bu ve benzeri anket ve araştırmaları küçümsememelidir. Zahmetli ve maliyetli bu  bilimsel araştırmaların, değerini bilmelidirler.

Devamlı milliyetçi nutuklarla halka vaatlerde bulunan, yolsuzlukları önleyemeyen, eşit, adil davranmayan Hükümetler tarafından yönetilen ülkelerin, ne ekonomik refahları, ne de yaşam kaliteleri artmaktadır.

Ülkedeki sorunların çözümü için, mücadele etmeyen, gailesini çekmeyen, politikalar gelştirmeyen Hükümetlerden, günü geldiğinde halk da, seçimlerde hesap soracaktır.

Zaten, yapılan bu araştırmaya göre de, genel seçim yapılsa CTP’ nin  birinci parti olacağı, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de Tufan Erhürman ın kazanacağı görülmektedir.