Milletvekilleri, Cumhuriyet Meclisi’nde gündem dışı konuşmalarda çeşitli konuları gündeme taşıyıp yorumlamaya devam ediyor.
UBP Gazimağusa Milletvekili Sunat Atun, Kıbrıs’ta olası bir çözüm durumunda bütçenin yeniden yapılandırılması; halen Türkiye’nin karşıladığı kaynağın nasıl karşılanacağının arayışına girilmesi gerektiğini söyledi. Atun, “Sürdürülebilir bir çözüm için ev ödevlerimizi yapmalıyız” dedi.
Koalisyon ortaklarının kavga ettiğini, birbirlerine karşı sert ve keskin ifadeler kullandığını kaydeden Atun, halkın icraat beklediğini söyledi.
Sunat Atun, “Sürdürülebilir bir çözüm için ev ödevlerimizi yapmalıyız” diye konuştu. Aksi halde Troyka’nın yaptığı gibi önlemler gerekeceğini kaydeden Atun, hükümetin bir an önce silkinip kendine gelmesi ve halkın yararına icraatlara başlaması gerektiğini söyledi.
Bugün basında “enerji alanında yapılan anlaşmanın imzalarını gördüğünü” kaydeden Atun, Meclis’e iki konuda soru önergesi sunacağını açıkladı.
Atun, “TC-KKTC arasında 2013-15 Ekonomik ve Mali İşbirliği Protokolü’ne ilişkin mevcut hükümetin duruşu ne olmuştur? Halka, protokolde değiştirileceğini söylediğiniz konularda ne çalışma yaptınız?” diye sordu.
Türkiye’yle imzalandığını savunduğu anlaşmaların Meclis’e getirilmesini isteyen Sunat Atun, bunun hükümetin şeffaflık sözünün gereği olduğunu söyledi.
MUNGAN: “BELGE TEKNİK GÖRÜŞMENİN TUTANAĞI”
Maliye Bakanı Zeren Mungan, Türkiye ile mali işbirliği alanında sürekli görüşmeler yapıldığını; Türkiye’den kabloyla enerji için nasıl bir işbirliği yapılacağı; Türkiye’den gelecek suyla ilgili de bir takım projeler üzerinde çalışıldığını anlattı.
Mungan, iki ülke arasında teknik düzeyde ve üst düzeyde çalışmaların sürdüğünü; karşılıklı ziyaretler yapıldığını belirterek, imzalandığı söylenen belgenin de teknik bir görüşmenin tutanağı olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
ERHÜRMAN
“Çevre mevzuatı ve siyasal partilerin mali denetimi” konusunda gündem dışı konuşma yapan CTP/BG Milletvekili Tufan Erhürman, halkın siyasete ve siyasetçilere ciddi güvensizlik duyduğunu; adalete ve hukuka güvenin de ciddi sarsıntı geçirdiğini; tüm bunların haklı nedenleri bulunduğunu söyledi.
Erhürman, Anayasa Mahkemesi’nin siyasi partilerin mali hesaplarıyla ilgili kararını, Meclis tutanaklarına geçmesi için okudu.
Tufan Erhürman, bu kararın siyasete neden güvenilmediğini ortaya koyduğunu çünkü siyasi partilerin hem Siyasi Partiler Yasası, hem de Anayasa gereği mali hesaplarını Anayasa Mahkemesi’ne sunması gerektiğini ancak partilerin Anayasa ve yasayı ihlal ettiğini anlatarak, Anayasa Mahkemesi’nin 5 yıl önce Başsavcılık’a bu konuda yazı yazdığını ancak Başsavcılık’ın 5 yıldır hiçbir şey yapmadığını savundu.
“SİYASİ PARTİLER YASAL VE ANAYASAL YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ YERİNE GETİRMİYOR”
“Yüksek Mahkeme’nin de kendine düşen her şeyi yapmadığı” görüşünü dile getiren Tufan Erhürman, çeşitli dönemlerde ülkeyi yöneten siyasi partilerin yasal ve anayasal yükümlülüklerini yerine getirmediğini; buna bağlı olarak Anayasa Mahkemesi ve Başsavcılık’ın da görevini yapamadığını, bu yüzden de hukukun ülkede “yapma çiçek” gibi hiçbir işe yaramadığını söyledi.
Tufan Erhürman, şunları söyledi:
“Yöneticisi olduğunuz partiler yasal sorumluluklarını yerine getirmiyor. Başsavcılık da getirmiyor. Hukukla sadece yönetilenler değil, yönetenler de bağlıysa, o zaman hukuk devletinden söz edilebilir. Ama yönetilenler kendini hukukla bağlı saymıyorsa ona polis devleti denir. Bu ülkede 16 yaşında çocuklar uyuşturucudan yargılanıyor, siciline yazılıyor, insanlar mazbatayla hapse sokuluyor. Ama devleti yöneten siyasi partiler adeta suç şebekesi gibi kendi hesaplarını Anayasa Mahkemesi’ne sunmuyor ve suçları araştırmakla yükümlü Başsavcılık, Yüksek Mahkeme’den gelen ve 5 yıldır önünde bekleyen yazıya rağmen en ufak bir soruşturma başlatmıyor.”
“BÖYLE DEVAM EDERSE MECLİS DE YAPMA ÇİÇEĞE DÖNÜŞECEK”
Eğer böyle devam edilirse, Meclis’in de “yapma çiçeğe” dönüşeceğini çünkü insanların çıkan yasaların uygulanacağına dair inancı kalmazsa, Meclis’e de gerek kalmayacağını vurgulayan Erhürman, bu suçları işleyenler yargılanıp hapse sokulursa belki düzelme olacağını söyledi.
Tufan Erhürman, herkesin yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini vurgulayarak, Başsavcılık’ın, Yüksek Mahkeme’den giden yazı üzerine gerekli soruşturmaları başlatması gerektiğini kaydetti.
Siyasetin temizlenmesine en yukarıdan başlanması gerektiğini belirten Erhürman, tüm makamların üzerine düşeni yapmasını; siyasal partilerin bir an önce kesin hesaplarını Anayasa Mahkemesi’ne iletmesi; mahkemenin araştırmalarını derinleştirmesi ve Basşavcılık’ın da yasanın yükümlülüklerini yerine getirip ilgili soruşturmaları başlatmasının şart olduğunu söyledi.
Erhürman, aksi halde her bireyin sorumluluğunun gelecek kuşaklara kaldıramayacakları yük ekleyeceğini sözlerine ekledi.
Bilgi Edinme Yasası hakkında yapılan son değişiklikle, Başsavcılık’tan da bilgi edinmenin kolaylaştığını ifade eden Erhürman, araştırmacı gazetecilerin, bu konuda bilgi isteyebileceğini hatırlattı.
Yerinden söz alan TDP Milletvekili Mehmet Çakıcı, TDP’nin her yıl kesin hesaplarını sunduğunu, sadece 2013’te gecikildiğini söyledi.
UBP Grup Başkan Vekili Nazım Çavuşoğlu da, UBP’nin de hesaplarını Anayasa Mahkemesi’ne sunduğunu ancak eksikler bulunduğu yönünde yazı geldiğini; tamamlayıp sunacaklarını belirtti.(TAK)