Kıbrıslı Rum müzakereci Menelaos Menelau, Kıbrıs sorunu hakkında açıklamalarda bulundu.
Haravgi gazetesi Kıbrıslı Rum müzakereci Menelaos Menelau’nun “Zorluklar, Fırsatlar ve İleriye Doğru Yol” konulu yuvarlak masa toplantısında yapmış olduğu Kıbrıs sorunuyla ilgili açıklamalarına yer ver verdi.
Habere göre Menelau, Kıbrıs sorunundaki ikilemin, birleşmiş AB içerisindeki birleşik bir Kıbrıs’ta, ortak bir gelecek ile bölünmenin kesinleşmesi ve Kıbrıs Türk toplumunun Türkiye’ye entegrasyonu arasında olduğunu giderek daha fazla Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum’un farkına vardığını ve kabul ettiğini ifade etti.
Şimdiye kadar elde edilen çalışmaların korunmasının da önemli olduğunu ifade eden Menelau, kendilerinin ileriye doğru adımlar atılması ve bir referandumda halkın onaylayabileceği bir sonucun ortaya çıkması için çalıştıklarını belirtti.
Sivil toplum örgütlerinin rolünün yüksek öneme sahip olduğunu belirten Menelau, tüm toplumu dinlemeleri, her iki toplum içerisindeki insanların endişelerini ele almaları gerektiğini söyledi.
Menelau, tüm bunlara ve özellikle Kıbrıs sorununa yanıt vermek için, ileriye yönelik bir öneriyi korkuyla değil, umutla desteklemeleri gerektiğini ifade etti.
Menelau ayrıca başarısızlık durumunda olumsuz sonuçları vurgulamak yerine halka, ülkeye bir çözümü getirecek olan güvenlik, istikrar ve refah hissini yaymaları gerektiğini belirtti.
Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik diyaloğa ve sürece sivil toplumun dahil edilmesi için somut adımların bulunup bulunmadığı şeklindeki bir soru üzerine Menelau belirli adımların bulunmadığını, şu anda bir sürecin başlatılmasına yönelik çabanın bulunduğuna dikkati çekti.
Öte yandan Fileleftheros gazetesi yuvarlak masa toplantısının Norveç’in Atina Büyükelçiliği iş birliği ile Sivil Toplum Örgütü Destek Merkezi ve GrantXpert Consulting tarafından Lefkoşa’nın güneyindeki Görsel Sanatlar ve Araştırma Merkezi’nde (CVAR) düzenlendiğini yazdı.
Habere göre Menelau, burada yaptığı konuşmada küresel eğilimlerin de dikkate alınması gerektiğini, Güney Kıbrıs’ta yapılan son seçimlerin sonuçlarının, halkın kurumları, siyasetçileri ve politikaları sorguladığını ortaya koyduğunu bununla birlikte artan bir güvensizlik ve istikrarsızlık hissinin de bulunduğunu gösterdiğini ifade etti.