Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, İskele İlçesi’nin düzenlemiş olduğu dayanışma yemeğine katıldı. Partililerin yoğun katılımıyla gerçekleşen yemek coşkulu anlara sahne olurken Genel Başkan Tufan Erhürman konuşma yaptı. Adada barış istediklerini dile getiren Erhürman, bir an önce çözüme ulaşabilmek adına ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. Bu topraklarda artık öngörülebilir bir durum istediklerinin altını çizen Erhürman, “Belirsizlik istemiyoruz. Çocuklarımız, torunlarımız, yarınlarını, önlerini görebilsinler istiyoruz. Ve bunun için çalışmak istiyoruz” diye konuştu.
ERHÜRMAN: “DÜNYANIN HER YERİNDE DİPLOMASİ YÜRÜTECEĞİZ”
Erhürman, kapsamlı çözüme bir an önce ulaşmak için gece gündüz çalışacaklarını, sadece Sarayönü’nde değil, dünyanın dört bir yanında diplomasi yürüteceklerini belirtti. Erhürman sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Kapsamlı çözüme bizden kaynaklanmayan sebeplerle ulaşamasak da yine durmayacağız, oturmayacağız. Bu kez de bizi adım adım çözüme götürecek, halkımızı uluslararası toplumla, uluslararası hukukla adım adım buluşturacak hamleleri dünyanın dört bir yanında diplomasi yürüterek yapacağız.”
“İSTİKRARSIZ HÜKÜMETLERLE BİR YERE VARAMAYIZ"
“Bu ülkede istikrarsız hükümetler var. Ama bizim bu ülkede orta ve uzun vadeli işlere ihtiyacımız var’ diyen Erhürman sözlerine şöyle devam etti: ‘Çözüm kadar, barış kadar yola da, okula da, hastaneye de ihtiyacımız var. Cumhurbaşkanlığı makamının bu işlerin içinde olmasına da karar verdi partimiz. Dolayısıyla bunu her yerde anlatmamız gerekiyor; Cumhuriyetçi Türk Partisi, 49 yıllık bir geleneğe sahiptir. 49 yıldır mücadele eden bir partidir. Ne söylediğini, neyi ne için yaptığını bilir.”
“HERKES İÇİN BARIŞ, DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜK”
CTP’nin kurulduğu günden bu yana barış, demokrasi ve halkların kardeşliği temelinde siyaset yürüttüğünü vurgulayan Erhürman “Biz bu adada da Ortadoğu’da da barış istiyoruz. Barışa en hızlı şekilde gitmemize engel olmak isteyen olursa, adım adım da gideriz ve bu ülkede kendi ayaklarımızın üzerinde dururuz. Nerede doğduğumuzdan bağımsız olarak da kendi kararlarımızı kendimiz veririz. Biz halkların kardeşliğine inanan bir gelenekten geliyoruz. 49 yıldır bunu söylüyoruz ve Kıbrıs Türk halkı dedik mi, bu memlekette yaşayan herkesten bahsediyoruz. Adalıyız dedik mi, bu adanın her tarafında yaşayan, herkesten bahsediyoruz. Herkes için barış, demokrasi ve özgürlük istiyoruz. Biz yapmazsak Kıbrıs Türk halkının 5 yıl daha kaybedeceğini ya zemin kayarak kaybedeceğini ya da Cumhurbaşkanlığı makamının sembolik bir makam olarak kalması suretiyle kaybedeceğini biliyoruz. Buna izin veremeyiz, vermemelisiniz” dedi.