Niye ‘kimseye’ dokunulmuyor ülkede, çözdüm.
Her türlü laçkalık, sorumsuzluk, keyfilik, pervasızlık yanına kâr kalıyor yapanın…
Kaytardınız mı, sorun değil…
Yasa mı çiğnediniz, dert olmuyor.
‘Koyver gitsin’ dediniz mi, gidiyor!
***
Toplum ‘cin’ gibi…
Siyasetin en önemli zaafını keşfetmiş sonuçta…
Hele de ülke küçükse…
Yüz yüze bakıyorsak her gün…
Mutlak bir ‘muhtaçlık’ varsa kiminin “oy”una, “oyun”una kiminin…
İş kolay!..
***
Hemen her ailede, her siyasi partiden “yakınlar” var artık!..
Kayınpeder eski UBP örgüt başkanlarından birisi çıkıyor, evlat CTP’nin militanlarından, damat Akıncı’nın yakınlarından, enişte Demokrat’ın kurucularından falan…
Hani bir alıcı gözle bakınız çevrenize, göreceksiniz…
Her kim varsa iktidarda…
Her ailede…
Mutlaka ve mutlaka vardır, “araya girecek” birileri…
Her aile “birleşik partiler cumhuriyeti” gibi!..
Hem de öyle çok uzak falan değil…
‘Su’yundan içmiştir partinin...
Evinde örgüt toplantıları olmuştur...
Afişlemeye çıkmıştır sabaha karşı…
Anılar birikmiştir üst üste, ter karışmıştır geceye, gündüze…
***
Kimin ismi geçse bir meselede, bir yaptırım gerekiyorsa eğer, bir hatır, bir gönül, hemen araya giriyor birisi, “Falanca mı, tanımadınız mı bizim filancanın yakını…”
***
Artık ‘örgütler’ dahi bu denge üzerinden oluşturuyor yönetimlerini...
- Bir UBP’li yaz listeye...
- Bir de CTP’li...
- TKP geleneğinden bir eksik var, tamam, oraya da koyduk mu bizimkini...
- DP’den de falanca arkadaş var...
- Mis gibi!...
***
Her örgütte, sendikada, dernekte, kulüpte, birlikte ve illa ki her ailede mutlaka...
Her partiden bir yakın vardır...
- “Merak etmeyiniz, ben arar, konuşur, hallederim” diyen biri çıkar mutlaka...
‘Halledilmiş’ halimiz de bu işte!
Yaşıyoruz birlikte...
Sonra mı?
Ne olacak ‘kahramanlık’ canım!..
Herkes topu ‘ciriliyor’ bir ötekine...