Kayıplar Komitesi’nin adamızın kuzey ve güneyinde yürütmekte olduğu ve gerek 1964, gerekse 1974 “kaybı” Kıbrıslıtürkler’le Kıbrıslırumlar’dan geride kalanların aranmakta olduğu kazılar sürüyor.
Lefkoşa’da hapishane arkasında bulunan “kayıp” sayısı 19’a yükseldi.
Lapta’da bulunan lise binasının avlusunda bir okurumuzun göstermiş olduğu alanda en az bir “kayıp”tan geride kalanlar bulunarak kazı tamamlandı.
Lapta’da telli alan dışında dört “kayıp”tan geride kalanların daha önce bulunmuş olduğu yerde kazılara yeniden başlandı.
Kayıplar Komitesi Kazılar Koordinatörü Antropolog Okan Oktay’dan aldığımız bilgiye göre kazı ekiplerinden biri Şirinevler’de (Ayermola) kazıları sürdürürken, Düzova’da (Eksomedoş) kuyu kazısı tamamlanıyor.
Gönyeli’de bir okurumuzun bilgi vermiş olduğu alanda yeni bir kazıya başlanıyor…
Karaoğlanoğlu’nda ise (Ayyorgi) iki “kayıp” Kıbrıslıtürk’ten geride kalanların araçlarıyla birlikte bulunduğu gamini kazısı devam ediyor.
Kıbrıs’ın güneyinde ise Kutrafa’da köprü altındaki kazı tamamlanırken, Atalassa’daki kazı da sona erdi.
Şimdi Kıbrıs’ın güneyinde bir okurumuzun göstermiş olduğu Kaymaklı bölgesinde bir kazı başlıyor…
3 Mayıs 2010 tarihinde Kayıplar Komitesi yetkililerine Kaymaklı’nın Birleşmiş Milletler denetimindeki bölgesinde bir okurum ve bir Kıbrıslırum şahitle birlikte, bazı “kayıp” Kıbrıslıtürkler’in gömülmüş olabileceği bir alanı göstermiştik. Kıbrıslırum şahit, Mayıs 1964’te bu alana gömülmüş olan ve eli dışarıda kalmış olan bir “kaybı” bizzat görmüştü. Ardından 15 Haziran 2010’da bu alanda kazı başlamış ancak bölgede mayın olabilir kuşkusuyla kazı durdurulmuştu. Aradan beş yıl geçmiş bulunuyor ve bu arada bize bu şahidi bulan Kıbrıslırum okurumuz da birkaç ay önce vefat etmiş bulunuyor… Beş yıl önce gitmiş olduğumuz Kaymaklı’daki ara bölgede yeniden başlatılacak kazılarda çalışacak Kayıplar Komitesi arkeologlarına, şirocularına ve diğer çalışanlara “Çok kolay gelsin” diyoruz… Bu konuda bize yardımcı olmuş olan Kıbrıslırum okurumuzu bu insancıllığı ve onurlu davranışı nedeniyle sevgiyle anıyoruz… Onun ömrü bu kazının yeniden başlatıldığını görmeye yetmedi… Işıklar içinde uyusun… Barışçıl kimliğiyle her zaman iki toplumun acılarını içinde hissetti ve henüz hayattayken elinden gelen yardımı hiçbir zaman esirgemedi…