Harnuba talep çok, türlerin tescillenmesi gündemde

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca,  harnubun meyvesi, pekmezi ve tohumuna olan talebin inanılmaz olduğunu, gelinen aşamada türlerin isimlendirilip tescillendirilmesi bulunduğunu kaydetti.

 

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü(TAE), en kaliteli harnup (keçiboynuzu) tiplerini tespit etmek, isimlendirmek ve çiftçiye sunmak için başlattığı çalışmalarda, en yüksek özelliklere sahip 5 tipi belirledi. 

Harnup genotiplerinin tescili ve harnup üretiminde verimin arttırılması için geliştirilen projenin liderliğini TAE’den Ziraat Yüksek Mühendisi Yeşim Rehber Dikkaya yürütüyor.

Dikkaya, çalışmanın üretici için ne önem taşıdığını ve gelinen aşamayı TAK’a anlattı. Dikkaya, Çukurova Üniversitesi ile işbirliğinde yedi yıl süren çalışmada Karpaz’dan Akdeniz’e kadar farklı özelliklere sahip 95 harnup ağacını işaretlediklerini, meyvelerin şeker analizi, aroma analizi, DNA analizini yapıklarını ve bunlardan en iyi özelliklere sahip beş genotipi ayırdıklarını kaydetti. Dikkaya, örneğin Akdeniz köyünde işaretlenen bir ağacın cihazla yapılan aroma analizinde limonin bir tadı olduğunun tespit edildiğini anlattı. Söz konusu 5 tip ile aşılanan harnup ağaçlarının Türkmenöy’deki çiftlikte oluşturulan parsele ekilerek güvence altına alındığını söyleyen Dikkaya, en yüksek puan alan genotiplerin Derince, Yedikonuk, Karaağaç, Kayalar ve Ağıllardan olduğunu belirtti.

Değerlendirmelerin, tüketim amacı dikkate alınarak yapıldığını kaydeden Dikkaya, çerezlik tüketim için meyve uzunluğu, kalınlık, genişlik, meyve eti ağırlığı, şeker miktarı, aromasının yüksek olmasına dikkat edildiğini; stabilizatör üretimi ve ilaç sanayinde kullanım için ise tohum ağırlığının fazla olmasına dikkat ettiklerini ifade etti.

Ellerinde 1970’li yıllarda yapılan bir çalışma bulunduğunu, bu çalışmada isimlendirilmiş 3 tip harup yetiştirildiğinden bahsedildiğini kaydeden Dikkaya, bunlardan biri olan Yeşilırmak bölgesinden alınan ve yöresel olarak isimlendirilen Dillirga genotipi olduğunu, bu tipin yapılan analizlerde ilk 5’e giremediğini ancak bu tipin de tescil edilmesi gerektiğini kaydetti. Dikkaya, bahse konu çalışmada ülkede yetiştirilen Harnup tiplerinden sadece üç genotipin isimlendirilmiş olduğunun ancak tecil yapılmadığının görüldüğünü kaydetti.

Farklı sektörlerde kullanılıyor

Dikkaya, bugün harnup’ın yem sanayi ve pekmez üretiminde kullanıldığını, ürünün tohumunun gıda üretiminde kullanılan stabilizatör üretimi için kullanılabileceğini, Harnup çekirdeğinin tıpta da kullanılmaya başlandığını söyledi

Yüksek sıcaklıkla üretilen pekmez kanserojen

Pekmez üretiminde, harnuplar yüksek sıcaklıkta kaynatıldığı zaman kanserojen etkili bazı kimyasallar oluştuğunu bunu önlemenin tek yolunun özel kaplarda sıcaklığı yükseltmeden işlemi yapmak olduğunu söyleyen Dikkaya, “Yanlış üretildiğinde tamamen kanserojen bir maddeye dönüşebilir. Yararlı maddeler de yok olur” dedi. Dikkaya, soğuk sıkım yöntemiyle elde edilen pekmezlerin kullanılmasını tavsiye etti.

Ateşle direk temas olmamalı, sıcaklık 60 dereceyi geçmemeli

Özel kaplarda harnup özü direk olarak ateşle temas etmediği için içerisinde kanserojen bir madde olan karamelin oluşmadığını belirten Dikkaya, “ayrıca kaynama derecesi 60 dereceyi geçmeyeceğinden insan vücuduna gerekli olan mineral madde ve aminoasitlerde kayıp görülmemektedir. Pekmez yapımında çökeltici olarak toprak vs. ve kimyasal enzimler üretim sırasında asla kullanılmamaktadır” vurgusunda bulundu.
  
Üretim: 24 bin’den 2.8 bin tona 

Dikkaya, ülkede üretimin yılda 2 bin 800 ton civarında olduğunu da söyledi. Dikkaya, ancak harupla ilgili yazılan “Kıbrıs’ın Kara Altını: Harnup”  yayınında 1898 yılında adadan 24 bin ton harnup ihraç edildiği, 1906-1907 yılında harnup ihracatından 157 bin Kıbrıs Lirası gelir elde edildiği, harnup ihracatının öneminin kıyılardaki onlarca harnup  ambarından görülebileceğini belirtti. 

Karaca: Talep inanılmaz boyutta

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca ise,  harnubun meyvesi, pekmezi ve tohumuna olan talebin inanılmaz olduğunu, gelinen aşamada türlerin isimlendirilip tescillendirilmesi bulunduğunu kaydetti.

Fideler en verimli tiplerden aşılanıyor

Tescil sürecinin 2 yıl sürebileceğini ifade eden Karaca ancak, TAE’den satışa sunulan harnup fidelerinin, ilk beşe giren genotiplerden alınan budaklarla aşılanmış olduğunu vurguladı.

Karaca, sürecin, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’nın zeytin, badem, alıç, babutsa gibi bitkilerin özelliklerini belirlemek, öne çıkan çeşitleri genetik koleksiyon parselleri oluşturarak koruma altına almak ve tescilleme çalışmasının bir parçası olduğunu kaydetti.  

Karaca, çalışma neticesinde, üretim amacına göre üreticilere doğru ve kaliteli fidan tedarik edebileceklerini ifade etti.

Cem Karaca ayrıca, üreticilere yönelik yetiştirme ve sanayide değerlendirme yöntemleri ürerine eğitim düzenleyeceklerini de belirtti.


Haber: İbrahim Diran
Fotoğraf: Erol Uysal

 

Haberler Haberleri