Ulusal Birlik Partisi'nin (UBP) Genel Başkanlık seçimlerinde Hasan Taçoy'un ekibinden Hasan Kozansoy Kurultayla ilgili açıklamalarda bulundu, sürecin adil ve şeffaf bir ortamda yapılmadığını vurguladı.
“UBP 23. Kurultayı, demokrasi adına kara bir leke olarak hafızalara kazınacak bir utanç tablosuna dönüştü.” diyen Kozansoy, kurultay salonunda yaşanan düzensizliği şu sözlerle aktardı:
"Seçim salonuna giriş anından itibaren hiçbir düzen alınmamış, güvenliği sağlamakla yükümlü polisler sürecin başında ortada yokken, sonradan çağrıldıklarında dahi adeta olaylara göz yumarcasına hiçbir müdahalede bulunmadılar. Bu durum, daha en başından seçimdeki taraflılığın ve planlı kargaşanın göstergesi oldu."
"Başbakanlık personeli bilgisayarların başına geçti"
Kozansoy, sürecin daha da karıştığını belirterek, başbakanlık personellerinin seçim sürecine aktif olarak müdahale ettiğini söyledi: "Başbakanlık personellerinin bilgisayarların başına oturtulması ve bilgi akışını manipüle etmeleri skandalın boyutunu iyice artırdı. Sandıkların başında Başbakanlık Müsteşarı ve Müdürü'nün durarak her sürece müdahale etmeleri, adaletin ve dürüstlüğün tamamen rafa kaldırıldığını gösterdi."
"Üstel’in ekibi seçimlerin adaletini yok etti"
Hasan Kozansoy, Başbakan Ünal Üstel'in kampanyasının önde gelen isimlerini de hedef aldı. "Üstel’in kampanyasının ön saflarında yer alan ve şaibenin dibine vurmuş üç kişinin tüm organizasyonu kontrol etmesi, seçimlerin adaletine olan güveni tamamen yok etti," dedi. Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) sürecin hiçbir yerinde yer almadığını ve denetim kameralarının söküldüğünü de ekledi: "YSK'nın süreçten tamamen dışlandığını, kameraların seçimden bir gün önce söküldüğünü gördük."
"Birden fazla oy kullandırıldı, sandıklarda usulsüzlükler"
Kozansoy, kurultay salonundaki kaosu ve usulsüzlükleri de detaylandırarak şu ifadeleri kullandı: "Delege olmayan kişilerin cebinden bir tomar oy pusulası çıkmasıyla kargaşa daha da arttı. İnsanların birden fazla oy kullanmalarına olanak tanıyan düzmece bir yöntemle tekrar tekrar oy kullandırılması, seçimlerin ne kadar kirli bir zeminde gerçekleştiğini gözler önüne serdi."
“İtiraz edenlere saldırıldı”
İtiraz edenlere yapılan saldırıları da gündeme getiren Kozansoy, güvenlik güçlerinin bir tarafın arka bahçesi haline geldiğini vurguladı: "Usulsüzlüklere itiraz edenlere yapılan fiziksel saldırılar ve Başbakanlık polislerinin bu duruma dahil olması, güvenlik güçlerinin bile bir tarafın arka bahçesi haline getirildiğini apaçık ortaya koydu."
"Şaibeli oylar, sandıklardan çıkan balya balya pusulalar"
Kozansoy, sandıklarda ciddi usulsüzlükler yaşandığını söyledi: "Sandıkların içinde dolaşan Üstel ekibi, demokratik sürecin tamamen gasp edildiğini gösterdi. Açılan sandıklardan çıkan balyalarca iç içe oy ve fotokopi pusulalar, seçimlerin tamamen şaibeli olduğunu açıkça ortaya koydu."
"Divan'ın tavrı meşruiyeti yok etti"
Kozansoy, "Divan’ın hiçbir usulsüzlüğü dikkate almaması, aksine şikayet edenlere karşı saldırgan bir tavır sergilemesi, artık bu kurultayın meşruiyetini tamamen kaybettiğini kanıtladı." İfadelerini kullandı.
“Demokrası adına kara bir leke, utanç tablosu”
- Polisler olaylara göz yumdu
- Başbakanlık personelleri bilgisayarların başına oturtuldu
- Başbakanlık Müşteşarı ve Müdürü sürece müdahale etti
- Yüksek Seçim Kurulu (YSK) sürecin hiçbir yerinde yoktu
- Başbakanlık personellerinin talimatıyla kurultaydan bir gün önce kameralar söküldü
- Delege olmayan kişilerin ceplerinden tomarla oy pusulası çıktı
- İnsanlar birden fazla oy kullandı
- Usulsüzlüklere itiraz edenlere fiziksel saldırı yapıldı
- Sandıklardan balyalarca ve iç içe oy ve fotokopi pusulaları çıktı
- Divan usulsüzlüklere göz yumdu, şikâyet edenlere saldırgan tavırlar sergiledi