(Gazeteci ama şu an sendikacılık yapıyorum)
Kendimi tek kelime ile tanımlayacak olsam… Dengesiz
Şu an yaptığım işi yapmasaydım… Aylak olurdum
Benim gündemimi en fazla meşgul eden… Varoluş problemi
Kayıtsız kalamadığım şey… Kayıtsızlık
En büyük pişmanlığım… Kendim
En büyük sevincim… Yeni bir kitabı veya bir plağı elime alıp hissettiğim veya gündüz düşlerine dalıp var olan gerçeklikten bir nebze olsun uzaklaşabildiğim anlar.
Hayatımın dönüm noktası… Lise 1’inci sınıfta playstation oynamayı bırakıp kitap okumaya başladığım gün.
Beni en çok etkileyen yazar… Ursula K. Le Guin. Fakat daha onlarcasını yazabilirim.
Başucumdaki kitap… Dostoyevsky’nin Ecinliler kitabı.
En keyif aldığım müzik… İnsan değiştikçe müzik tercihleri de değişiyor; daha önce dinlemeye katlanamadığım caz son zamanlarda olmazsa olmazım oldu. Özellikle Miles Davis, Art Blakey, Cannonball Adderley, Lee Morgan gibi isimleri sık sık dinliyorum.
En son izlediğim film… Loveless (Sevgisiz)
Kendim için son aldığım şey… Plak
Dolabımdaki en gereksiz şey… Hepsini attım
Benim için alınabilecek en güzel hediye… Kitap veya plak
Kendimle ilgili değiştirmek istediğim şey… İnsanın en fazla kendisinden korkması gerektiğini düşünüyorum. Kendimden yeterince korkmak isterdim.
Kendimde beğendiğim özellik… Çoğu zaman kişisel felaketlerle sonuçlansa da mantıklı düşünmeden içimden geldiği gibi doğrudan hareket etmem. Tam olarak evcilleşemem!
Olmasa da olur… Zorunlu çalışma
Olmazsa olmaz… Tüm oluşların içine işlemiş olan yaşama aşkı. Çünkü sevgisiz yaşanmıyor!
En iyi yaptığım yemek… Vejetaryen noodle
Hayalimdeki dünya… Vegan-vejetaryen, sınırsız, devletsiz ve tahakkümün olmadığı ekolojik bir dünya.
Aşk benim için… Tepetaklak olmak.
Onunla çok tanışmayı isterdim… Spinoza ile tanışıp sohbet etmek isterdim.
Görmek istediğim yer… Yok olmadan kutuplar
Mutlaka yapmak istediğim… Trompet çalmak
Son olarak söylemek istediklerim… Beni yakın