Haspolat’ın derdi saymakla bitmiyor

Haspolat emek sömürüsünden altyapı sorununa kadar birçok sorunla boğuşuyor

BİR EVDE 35’E KADAR İNSAN YAŞIYOR: Haspolat’taki sanayi bölgesinde dar bir gelir elde ederek çalışan yabancı işçiler, bir evi paylaşmak durumunda kalıyor, içler acısı koşullarda yaşıyor.

DERE YATAKLARINA YAPILAN EVLER BATMIŞ DURUMDA: Dere yataklarına yapılan evler artık çamurlu suya batmış durumda. Egemen, buna rağmen inşa izni verilmeye devam edildiğini aktarıyor.

 KÖYÜN YUKARISINDAN AKAN SU ASFALT BIRAKMADI: Köy yollarındaki asfaltlar, devamlı akan atık su sebebi ile deforme olmuş durumda. Yollar ise çukurlarla dolu.

Dila ŞİMŞEK

Haspolat, ülkedeki birçok sorunun birleştiği bir bölge olarak çeşitli zorluklar içinde. Haspolat muhtarı Asım Egemen, bölgede yabancı işçi problemi, dere yataklarına inşa izni, köye karşı ilgisizlik ve kirlilik gibi yaşamı olumsuz etkileyen tüm faktörleri anlattı. “Bir evde 35 işçi bir arada yaşamaya çalışıyor” şeklinde konuşan Egemen, bunun bir insanlık dramı olduğunu ve işçilerin hem yaşam kalitesi hem de sağlık açısından kötü şartlar altında olduğunu kaydetti. Bölgeye karşı herkesin ilgisiz olduğunu belirten Egemen, köyde merkezi yerde Spor Dairesi’ne ait eski bir salonun olduğunu, ancak artık bu binanın atıl durumda kullanışsız bir şekilde bulunduğunu ifade etti. Muhtar Egemen, dere yataklarına yanlış izlenen politikalarla verilen inşaat izinlerinin şimdi hayatı zorlaştırdığını, evlerin çamura battığını dile getirdi. Aynı zamanda köyün yukarısında bulunan üniversiteden gelen atık suların, hem kirliliğe hem de asfaltların deforme olmasına sebep olduğuna değinerek “Ciddi bir altyapı sorunumuz var” dedi.

Yabancı işçi sorunu

Haspolat muhtarı Asım Egemen, “Köy halkı olarak derdimiz asla yabancı işçilerle değildir” diyerek, yabancı işçilerin, ‘lojman’ adı altında yaşamını kötü koşullarda sürdürmesinin kabul edilemez olduğunu ifade etti. Bir evde 35 işçinin yaşadığını söyleyen Egemen, insanların barınma, yıkanma, uyuma, yeme içme gibi temel ihtiyaçlarını görmesinin olanaksız olduğunu kaydetti. İşçilerin, sanayi bölgesindeki terk edilmiş otobüsler veya batık evlerde yaşadığını, çok sayıda insanın bir yere sığmaya çalıştığını aktardı.

Dereyataklarına yapılmış olan evler batıyor

Muhtar Egemen, dere yataklarına verilen inşaat izinlerinin büyük bir sorunla karşı karşıya olduğunu söyleyerek, çoğu evin çamura battığını, yağmurda ise zorlu anlar yaşadığını kaydetti. Biriken suların bölgede hayat bırakmadığını belirten Egemen, drenaj çalışması yapıldığını, ancak buna rağmen inşaatlara devam edildiğini ifade etti. Kimi evlerin ise ev duvarlarının çevresine kum torbaları dizdiğini, bu şekilde biriken sudan korunmaya çalıştığını dile getirdi.

Eski spor salonu artık atıl halde

Asım Egemen, köyün merkezinde bulunan eski spor salonunun, artık atıl halde olduğunu, spor salonunu bile andırmadığını kaydetti. Bu binanın köy halkı için sosyal bir ortam olarak değerlendirilebileceğini söyleyen Egemen, bina çevresindeki otların ise insan boyunu geçtiğini ekledi. “Haspolat’a karşı büyük bir ilgisizlik var ne yazık ki…” diye konuşan Egemen, köyün arka planda bırakıldığını dile getirdi.

Üniversiteden akan atık su, asfalt bırakmadı

Haspolat’ın yukarısında bulunan üniversiteden gelen atık su olduğunu savunan Egemen, bu suyun çevre ve görüntü kirliliğine sebep olduğunu, bölgede yaşayan insanları kötü etkilediğini kaydetti. Egemen, bu su sebebiyle asfaltların deforme olduğunu, yenisi yapılsa bile çok geçmeden derin çukurlar açıldığını belirtti.


Köy Kahvesi’nin sahibi ve Haspolatlı Mahmut Mistik:
“Yabancı işçilerin günlük 50 TL’ye, 12 saat çalıştırıldıklarını duyuyoruz”

“Bölgedeki sorunlarımız çok büyük. Lefkoşa’ya çok yakın ve büyük bir alana sahip olmamıza rağmen, tamamen ilgisiz kalmış ve terk edilmiş bir köyüz. 1975’ten beri bu köyde yaşıyorum. Bu bölgede sanayi var ve birçok firma yabancı işçi çalıştırıyor. Yabancı işçileri, asgari ücretin çok daha altında çalıştırarak daha fazla gelir elde etmeye çalışan firmalar çok olduğu için, insanlar karın tokluğuna yaşıyor ve bu yüzden bir evi onlarca kişi paylaşıyor. Ya batık evlerde, ya büyük konteynırlarda yaşayan işçiler de mevcut. Bu bölgeye tepeden tırnağa denetim şarttır. Lojman adı altında kalınan yerler asla sağlıklı değil, sigortaları ve sosyal hakları ise yok. Bunu denetlemek devletin görevidir. Bunu çalıştıran firmalara gereken ceza kesilmelidir. Çalışma koşulları, yaşama koşulları, kaç saat çalıştıkları denetlenmelidir. Günlük 50 TL’ye, 12 saat çalıştırıldıklarını duyuyoruz. Bunu medya aracılığı ile dile getiriyoruz ama, maalesef değişen bir şey olmuyor.”

Yabancı işçiler, standart bir yaşam için gereken nitelikleri taşımayan koşullarda yaşıyor.

Sanayi bölgesindeki kullanılmayan otobüs, karavan ve büyük konteynırlarda yabancı işçilerin yaşadığı iddia ediliyor.

Çamura batan evler, duvarlarının çevresine kum torbaları dizerek, çamurlu sudan kurtulmaya, evin batmasını engellemeye çalışıyor.

Yollar ise, köye akan atık su sebebi ile deforme olmuş durumda.

 

Özel Haber Haberleri