Meclis kürsüsünde söz alan Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman, narenciyede yaşanan sorunları gündeme getirdi.
Erhürman, gelinen noktada mandoranın 1 hafta içerisinde biteceğini ve mandorada yapılan hataların valenciyada yapılmaması gerektiğine dikkat çekti.
“Mandora için ceset ortada” diyen Erhürman, o cesedi kaldırma meselesi gündemimizde onun dışında maalesef hiçbir gelişme yok” ifadelerini kullandı.
2023 verilerinin henüz çıkmadığını 2022 resmi verilere göre toplan narenciye ihracatının 95 bin 815 ton olduğunu söyledi. Bunun ülkeye kazandırdığı gelirin 24 milyon 282 bin Dolar olduğunu belirten Erhürman, bunun toplam ihracatın yüzde 20’sine tekabül ettiğini kaydetti.
Bu sektörün sadece narenciye üreticisini değil, onunla birlikte ihracatçıyı, eksim işçisini, fabrikalarda çalışan işçileri ve bu sektöre kasa üretenleri kesimini ilgilendirdiğinin altını çizdi.
Erhürman, “24 Milyon Dolar getirisi olan bir sektörde şu an da biz o sektörün yarısını kaybetmiş durumdayız” dedi. Sadece geliri kaybetmedik, gelir elde edeceğimiz kadar gider oluşturduk.
Narenciye sürecinin yönetilemediğini vurgulayan Erhürman, konuşmayı “kendini hükümet diye adlandıranlara” yaptığını vurguladı.
“Hastalık olduğuna dair bilimsel veri yok”
Ağustos 2023’de Kıbrıs’ın güneyinde Avrupa Birliği raporları ile tespit edilen; Limasol, Larnaka, Baf ve Mağusa’da vektör böceğinin tespit edildiğini ancak Lefkoşa’da tespit edilmediği raporları meclise sunan Erhürman, güneyde tespit edilen böceğin kuzeye geçeceğinin tahmin edilmesi gerektiğini dile getirdi. Dünyada Ziraat Mühendisliği Bilimi’nin vektör böceğine karşı mücadelesi olduğunu ve Ağustos ayından Şubat ayına kadar ne yapıldı diye sordu. Bilimsel yöntemlerle vektör böceğin ürünlerde olup olmadığının tespit edilmedi gerektiğini kaydeden Erhürman, vektörün taşıyıcı böcek olduğunu ve hastalığın tespit yönteminin olmasına rağmen uygulanmadığını söyledi. Erhürman, şu anda narenciyede söz konusu hastalığın bulunduğuna veya bulunmadığına dair bilimsel bir veri olmadığının altını çizdi.
“Yanlış açıklamalar Yeşil Hat Tüzüğü’ndeki ihracatı da etkiledi”
Türkiye’nin bu konuda sıfır tolerans gösterdiğinin söylendiğini belirten Erhürman, Türkiye’nin 15 bin ton kotaya izin verdiğini ve eğer herhangi bir hastalık varsa bunun 15 kilo ile de geçebileceğini söyledi, “Bunu anlamıyorum” şeklinde konuştu. 15 bin tonla ilgili sadece 2 üretici ile bağlantı kurulduğuna dikkat çeken Erhürman, 2 ithalatçının toplamda 15 bin ton ürünü olduğunu, diğer ithalatçılara sorulsaydı kotanın artıp artmayacağını sorguladı. 15 bin tonla ilgili 2 üreticiden söz konusu hastalığın bulaşı halinde taahhütname imzalanmasının istendiğini belirten Erhürman, “Bunun Türkçesi imzalamayın ve getirmeyin” ifadelerini kullandı, İhracatçıların taahütnameyi imzalamadığı için tırların limanda kaldığını ve günlük 200 Dolar ödemek zorunda kaldıklarını belirten Erhürman “Bu sizin yönetiminizin sonucu” dedi. İhracat için kasalar da üretildiğini ve onların da zarar olduğunu kaydetti.
20 Şubat tarihinde sektör temsilcilerinin YENİDÜZEN’e yaptığı açıklamasında “Hastalık maalesef ülkeye gelmiştir” açıklamalarının yanlış olduğunu, hastalığın bilimsel olarak tespit edilmediğini vurgulayan Erhürman, söz konusu haberin Rum Tarım Bakanlığı tarafından da çevrildiğini, herhangi bir PCR testi yapılmadan söz konusu açıklamanın doğru olmadığını belirtti. Erhürman, bahse konu açıklamanın Yeşil Hat tüzüğü üzerinden yapılacak ihracatı da etkilediğine dikkat çekti, o konuda da sıkıntıya girildiğini söyledi.
“Güzelyurt ve Lefke bölgesi felç oldu”
“Güzelyurt ve Lefke bölgesi felç oldu” diyen Erhürman “Bir tarafta mandora yerde çürüyor, bir taraftan ekonomik kaynaklarından olan üniversitede yaşananlar yükseköğrenim üzerinden çürümenin zehrini yaratıyor” ifadelerini kullandı.
Erhürman, “Bu saatten sonra mandoranın ve hükümetin cenaze namazı kılınmalı ve 60 bin ton civarındaki valenciyayı nasıl ve ne kadar kurtarabiliriz bunu düşünelim” dedi.