Fehime ALASYA
Yedi yaşındaki kızı Derya Uzunkaya’yı, üç hafta önce beynindeki tümör nedeniyle sonsuzluğa uğurlayan acılı baba Halil Uzunkaya, meclis önünde tek kişilik protesto yaparak, ‘Daha iyi bir sağlık sistemi için’ feryat etti.
Sağlık sektöründeki birçok sıkıntıya değinen Uzunkaya, kızının tedavi gördüğü süre içerisinden, defnedildiği güne dek yaşadığı bazı sıkıntıları dile getirerek, bu süre içerisinde devlet hastanesinde gözlemlediği olumsuz şartları ve sağlık sektöründeki eksiklikleri anlattı.
Özellikle onkoloji bölümünde karşılaştığı sıkıntılara değinen Halil Uzunkaya, ilgisizlik, umursamazlık ve doktorların yetersizliğinden yakındı.
Uzunkaya, meclis önündeki protestosunda “Her evden gelin çıkmaz ama her evden ölüm çıkar, unutmayın”, “Ne Deryalar, Ne Ayşeler, ne Ahmetler, ne Mustafalar Ölmesin”, “Yanlış tedaviye, oturup ölümü beklemeye son” yazılı pankartlar açarak, kızının fotoğraflarını arasında eylemini gerçekleştirdi.
Acılı baba, kızının hastalığının çok ileri safhada olduğu için yaşama şansının düşük olduğunu söyleyen doktorların, çocuğuna adeta ‘Gözden çıkarılmış’, ‘Ölü’ muamelesi yaptığını ileri sürdü.
Özellikle çocuk onkoloji bölümündeki doktor sayısının çok yetersi olduğunu belirten baba, bu çocukların her birinin özel ilgi beklediğinin altını çizerek, bakanlığı doktor sayısını arttırmaya çağırdı.
“Çok merak ediyorum, bu meclisteki vekiller hastaneye en son ne zaman gitti?” diye soran Uzunkaya, halkın artık insani şartlarda hizmet alması gerektiğine dikkat çekti.
Hastanede yoğun bakım ünitesi ve morg gibi birçok servisin derhal iyileştirilmesi gerektiğini anlatan Uzunkaya, kendi yaşadıklarından örnekler verirken, zorlandı, kelimeler boğazına düğümlendi…
Hastanedeki doktor yetersizliğine dikkat çekmek isteyen ve sağlık sistemindeki aksaklıklara farkındalık yaratmak isteyen baba, ara ara meclis önündeki protestosunu sürdüreceğini de belirtti.
Neler yaşanmıştı?
Yedi yaşındaki küçük Derya, 2016 yılının Ağustos ayında başladığı dokuz aylık mücadeleden geçtiğimiz mayıs ayında yenik düşmüştü. Baba Halil Uzunkaya, yakın geçmişte de yaşadığı sıkıntıları YENİDÜZEN’e anlatmış, özellikle kenevir yağının adaya getirilmesi için büyük mücadele vermişti. Uzunkaya, açıklamasında kızına geç teşhis konulduğu için de isyan etmişti.
Kızının tedavi masrafları için bazı hayırsever insanların yardımcı olduğunu, bazılarının yurt dışında doktor dahi bulduğunu aktaran Uzunkaya, kendisine, Sağlık Bakanlığı’nın yardım yapmadığından yakınmıştı.
“Çok merak ediyorum, bu meclisteki vekiller hastaneye en son ne zaman gitti?”
İçini YENİDÜZEN’e döken acılı baba özelde kendi yaşadıklarını anlatarak, genelde ülkedeki sağlık sektöründe karşılaştığı sıkıntılara dikkat çekmek istedi. Uzunkaya açıklamasında şunlara değindi:
“Bundan üç hafta önce kızımı beyin tümörü nedeniyle kaybettim. Hastalığın ilk gününden son gününe dek çocuğuma ölü gözüyle bakıldı. Hastalığının son evresinde olduğunu ve hiç umut olmadığını söyleyip durdular, bu yüzden de benim çocuğuma ilgi göstermediler. Şikâyet ettiğimizdeyse de ‘Sadece sizin çocuğunuz mu var? Herkesle ilgilenmek zorundayız’ deyip, üste çıktılar…
Çocuğum toplamda 6 ay hastanede yattı, bu süze zarfında çocuğumun odasına 20 defa girip onu kontrol etmediler… Biz sadece biraz ilgi göstermelerini istedik. Benim eşime, ‘Sizin çocuğunuzun yaşama şansı hiç yok, fakat diğer çocuğun yaşama şansı var’ diyebiliyor.
Diyelim ki çocuğumdan ümidi kestiniz, bu durumda dahi, odamıza sürekli psikologun gelip gitmesi gerekmez miydi? Biz sadece ilgi istedik…
Karşılaştığımız birçok sıkıntıyı hastane Başhekimi Bülent Dizdarlı’ya ilettik, bize çok babacan ve insancıl davranarak yardımcı olmaya çalıştı. Ama birçok yerde sıkıntılar var ve hemen çözülemiyor.
Onkoloji bölümüne gelen yemekler içerisinde tatlı dahi vardı, bu olur şey değil. Tatlı kanserin en büyük düşmanıdır…
Birçok alanda sıkıntı var.
"Hastane içler acısı, bunu artık görsünler ve duysunlar"
Sağlık Bakanlığı’nın bu doktor eksikliğine derhal çözüm bulması gerek. Yapılan bu ilgisizlikler, bu umursuzluklar çok fazla hasta ve çok az doktor olduğu için yaşanıyor.
Bu halkın artık insani şartlarda hizmet alması gerekmiyor mu? Çalışıyor, çabalıyor, dünya kadar yatırım yapıyoruz… Ama istediğimiz hizmetleri hiçbir sektörde alamıyoruz.
Çok merak ediyorum, bu meclisteki vekiller hastaneye en son ne zaman gitti? En son ne zaman eksiğimiz nedir deyip baktılar?
Hastane içler acısı, bunu artık görsünler ve duysunlar. Daha iyi bir sağlık sistemi için buradayım, ben yandım başkaları yanmasın…
Ben çocuğumu hastane morgundan aldığım zaman, çevrede ölü hamam böcekleri vardı. Morgun hali içler acısı, kırık dökük… Vatandaşa bu reva mı? Benim köpeğimin kulübesi bile morgun durumundan daha bakımlı ve iyidir, bunu vicdanım kaldırmıyor… Kızımı morgdan alırken böyle şeylerle karşılaşacağımı bilseydim, inanın ölünce evime götürür, oraya vermezdim.