UBP Genel Sekreteri Sunat Atun, yapılan hatalardan dersler çıkarmak gerektiğini söyledi ve siyasette arzulanan yenilenmeye yönelik çalışmalar yaptıklarını anlattı
Ödül AŞIK ÜLKER
UBP Genel Sekreteri Sunat Atun, kurultay sürecinin hem UBP hem de ülke siyaseti için yıpratıcı olduğunu, yapılan hatalardan dersler çıkarmak gerektiğini söyledi.
Atun, “4 yıllık süre içerisinde halkın menfaatleri neyi gerektiriyorsa o yönde siyaset yapmaya çok büyük gayret gösterdik, hükümet olarak icraatlarımızı o yönde ortaya koyduğumuza inanıyorum” diye konuştu.
Genel Sekreter olarak ilk röportajını Yenidüzen’e veren Sunat Atun, siyasette arzulanan yenilenmeye zemin hazırlayacak çalışmalar yaptıklarını da belirterek, “Bu dönemin UBP’nin daha kurumsallaşacağı bir dönem olmasını arzuluyoruz. Bu dönem içerisinde kurumsal ve organizasyonel yapımıza yeniden yapılandırma getireceğiz” dedi.
Seçim dönemindeki harcamalar ve borçlanma konusunda sorumluluğu olanlarlara gereken sorular, hesapların sorulmakta olduğunu anlatan Atun, araştırma komitesi çalışmasını sonuçlandırmadan bir yorum yapmak istemedi.
UBP Genel Sekreteri Sunat Atun, yerel seçimlerde DP ile işbirliği yapma konusunda bir çalışmaları olmadığını, seçim zamanı bunu değerlendirebileceklerini söyledi.
• Soru: Partiniz muhalefete düştüğünde, parti içi yaşanan sıkıntılardan sonra Genel Sekreter oldunuz. Bunun sonrasında neler yapmayı, partiyi nasıl toparlamayı düşünüyorsunuz?
• Atun: Partimiz seçimlerden 14 milletvekiliyle çıkmıştır. Biz bunu, kendi aramızda yaptığımız görüşmelerde, “seçmenin bize ana muhalefet görevini verdiği” şeklinde değerlendirdik. UBP KKTC’nin en köklü, örgütsel yapısı en geniş, en uzun süre hükümet etmiş partisi ve KKTC’yi kuran parti olması sebebiyle her zaman hükümet etmeye hazırlıklı ve deneyimini de kullanabilecek kabiliyete ve kadrolara sahiptir. Biz bunun bilincinde olarak ve o günlerde cereyan eden koalisyon görüşmelerinde diğer iki partinin aralarındaki yakınlaşmayı da gözününde bulundurarak bu aşamada halkın bize verdiği anamuhalefet görevini benimsemenin daha doğru olacağını gördük. Yapıcı bir muhalefet anlayışıyla mecliste yer alacağımızı da zaten ifade ettik. UBP bu süreç içerisinde elbette ki partilileriyle kucaklaşacaktır. 4 yıllık süre içerisinde halkın menfaatleri neyi gerektiriyorsa o yönde siyaset yapmaya çok büyük gayret gösterdik, hükümet olarak icraatlarımızı o yönde ortaya koyduğumuza inanıyorum. Yine bu felsefe ile muhalefette halkın ve devletin menfaatleri neyi gerektiriyorsa o yönde söylemlerimizi ve siyasetimizi geliştirmekteyiz ve geliştireceğiz. UBP bu süreç içerisinde hem topluma bu siyaseti anlatacak, hem de kendi partililerini kucaklayacaktır.
“Hedefim partinin ve Özgürgün’ün başarısı”
• Soru: Parti başkanlık yarışına da katıldınız ancak başkan olamadınız, şimdi partinin ikinci adamısınız. Hala parti liderliğiyle ilgili bir idealiniz var mı?
• Atun: O farklı bir süreçti. Mevcut genel başkanın başkanlıktan ayrılacağı sinyallerini ilk verdiği bir süreçti. Ben de Mağusa bölgesinde ilçe başkanıydım, iyi de bir oy aldığımı düşünüyordum. O dönem partinin, özellikle Mağusa bölgesi tabanından ve farklı bölgelerden de destek buldum, aday olma yönünde telkinler aldım ve telkinleri de dinleyerek aday olacağımı ifade etmiştim. Tabanın telkinlerine duyarsız kalmak doğru olmazdı, onu dinleyerek aday oldum fakat günün sonunda ortaya çıkan tablo Sayın Hüseyin Özgürgün’ün tek aday olması yönündeydi. Şu anda partinin genel sekreteri olarak hedefim öncelikle partinin ve bunun devamında da Sayın Genel Başkan Hüseyin Özgürgün’ün başarısıdır.
• Soru: Kurultay sürecinde önce Kaşif kanadında yer aldınız, daha sonra Küçük’e destek verdiniz. O dönemde de bunlar çok tartışıldı ama net yanıt vermediniz. Sizi tekrar Küçük’ün yanına çeken neydi?
• Atun: Biz bu tartışmaları yaptık, gerekli açıklamaları defalarca yaptım. Bu konu gündeme çıkarmaya çalışılıyor, Yenidüzen Gazetesi de bunu sık sık gündeme çıkarmaya çalışıyor. Ben esas bunun altındaki sebebi sormalıyım diye düşünüyorum artık. Ne zaman Yenidüzen’den bir muhabir gelse konuyu illaki bu noktalara çekmek istiyorlar.
“Cevabını aldık”
• Soru: Demek ki biz verdiğiniz cevaptan tatmin olmadık... Ama siz cevap vermek istemezseniz ona da saygı duyarız...
• Atun: Cevap vermeyeceğim diye birşey yoktur, cevap veriyorum. UBP’de ne zaman birileri hafif bir liderlik pozisyonuna gelse, birileri de bunu itibarsızlaştırmak istiyor. Bu da bir siyasettir.
O dönem ilk başlarda Sayın Ahmet Kaşif’in aday olması ön plandaydı ve Mağusa bölgesi olarak tam net bir karar vermemekle birlikte bölgeden olduğu için onun etrafındaydık. Süreç devam edip de net bir hal almaya başladığında Mağusa bölgesinin üç bakanı, ben, Sayın Ersan Saner ve Sayın Ertuğrul Hasipoğlu, ayrıca ilçe başkanı Ahmet Eti, bütün kabine üyeleri ve belediye başkanlarının neredeyse tamamı mevcut hükümet yapısının ve siyasi yapının bozulmadan devam etmesi, bunun UBP ve ülke için doğru olacağı yönünde bir karar aldık. Bu ne kadar doğruydu, değildi cevabını aldık.
“Hatalardan dersler çıkarmak lazım”
• Soru: “Cevabını aldık” diyorsunuz ve zaten partinin başarısızlığı bazı kesimler tarafından Sayın İrsen Küçük’e fatura ediliyor, Küçük’ün hatalarından dolayı partinin seçimlerde bu sonucu aldığı söyleniyor. Siz Küçük’e yönelik bu suçlamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
• Atun: UBP olarak uzun bir kurultay sürecinden geçtik. Bu kurultay süreci UBP’yi de, ülke siyasetini de yıpratıcı olmuştur. Bunu görebilmek, tespit edebilmek ve yapılan hatalardan dersler çıkarmak lazım. Yapılan toplantılarda, gerek Bakanlar Kurulu, gerek parti toplantılarında herkes görüşlerini ortaya koydu ve elbette son sözü genel başkanın söylemesine müsade edilen birçok durum da olmuştur. Sonuç olarak önemli olan halka bunun nasıl yansıdığı ve halkın bunu nasıl değerlendirdiğidir.
• Soru: Son dönemde UBP içinde mali konularda bir araştırma komitesi kuruldu, seçim dönemi sorgulanıyor. Komite başkanı Sayın Tatar’ın açıklamalarına Sayın Küçük ve Numan’dan sert cevaplar geldi. Yeniden mahkemeye başvurma konusu da konuşuluyor. UBP’nin son dönemlerde sorunlarını mahkemede çözme eğilimi neden kaynaklanıyor, sorunlar parti içinde halledilemiyor mu?
• Atun: İster parti içi, ister parti dışında tatmin olmayan kişi arzu ettiği taktirde yargıya gidebilir. Bence bu parti içi demokrasinin olgunluğuna işaret etmektedir. Olaya bu gözle bakmak lazım. Ülkemizde başka siyasi partiler de var, o siyasi partiler içerisinde alınan kararlar nihaidir, hiç kimsenin de buna itiraz etmek haddine değildir. Ama UBP’de ortaya çıkan sonuçtan, verilen karardan tatmin olmayan kendi özgürlük haklarını kullanarak mahkemeye gidebiliyor ve mahkemeden çıkan kararı da parti elbette saygıyla uyguluyor. Bu süreci izleyenlere de bu kapı her zaman açık duruyor.
------------------------------
PARTİDE HARCAMA SORUŞTURMASI
“Sorumluluğu olanlara hesaplar sorulmaktadır”
• Soru: Seçim sürecinde siz de parti yönetimindeydiniz, bakandınız. Bu borçlanmalarda, aşırı harcamalar konusunda o dönemde ne gözlemlediniz?
• Atun: Biz bu harcamaların, gerek gelirin, gerek giderin tamamen dışındaydık çünkü bu işle ilgili sorumluluğu olan başka kişiler vardı. Sorumluluğu olanlarlara zaten bu konularla ilgili gereken sorular, hesaplar sorulmaktadır. Ben bu konu tam olarak netleşmeden, sonuçları meydana çıkmadan, araştırma komitesi çalışmasını sonuçlandırmadan herhangi bir yorumda bulunmak istemiyorum.
Soru: Harcamalar konusunda yetkili olmasanız da harcamalarla ilgili dikkatinizi çeken, gözlemlediğiniz neydi?
Atun: Pek gözlemde de bulunamadım. Zaten seçim döneminde biz Mağusa’daydık, Lefkoşa’ya yakın bir pozisyonda değildik.
------------------------
“İşbirliği doğaldır ancak şu anda gündemimizde yok”
• Soru: Yerel seçimler yavaş yavaş gündeme gelmeye başlıyor. Basında da UBP-DP ortak aday belirleyeceği yazılıyor. Bu konuda bir çalışma başladı mı, siz bu konuya nasıl bakarsınız?
• Atun: Bu konuda herhangi bir çalışmamız yok, gündemimizde böyle birşey de yok. Geçmişte farklı zamanlarda UBP, DP ile işbirlikleri yapmıştır. Siyasette seçim süreçlerinde işbirlikleri olabiliyor. Bunlar doğaldır ancak şu anda gündemimizde böyle birşey yok. Seçim zamanı bunun olup olamayacağını partinin yetkili kurullarıyla tartışarak değerlendirir ve karar veririz.
“Transferler siyasete güveni erozyona uğratıyor”
• Soru: Seçim sürecinde partiden gidenler oldu. Zaman zaman geri dönecekleri konuşuldu. Kıbrıs Türk siyasetinde bazı dönemlerde transferler oluyor. Gidenlerin geri gelmesi konusundaki düşünceniz nedir?
• Atun: Bu konu da bizim gündemimizde olan bir konu değildir. Siyasette parti değiştirmeler olabilir ama şu anda bizim de UBP olarak desteklediğimiz anayasa değişikliği üzerine bir çalışma var. Biz Anayasa değişikliği, Seçim ve Halkoylaması Yasası’nda güncelleme ve parti iç tüzüğünde güncellemeye bir paket gözüyle bakıyoruz. UBP’nin şu anda benimsediği siyaset budur, parti değiştirmenin etik olduğuna inanmıyoruz. Bütün bu değişiklikler içerisinde parti değiştirmeye açık kapı bırakılmamasını destekliyoruz. Transferler ülke siyasetine herhangi birşey kazandırmıyor, bilakis insanımızın siyasete bakış açısını ve güvenini de erozyona uğratıyor. Son 3-5 yıl içerisinde UBP’den ayrılan, parti kurup hükümetlere girenler ve son dakika UBP’ye gelip aday olanlar sandıklarda kaldılar. Demokrasinin en temel taşı halkın, oy verenin ta kendisidir. Onlar da zaten kendi iradelerini net bir şekilde ortaya koymuşlardır. Dolayısıyla halkın desteklediği siyaseti üretip uygulamak siyasi partilerin temel görevi olmalıdır.
“UBP’nin daha kurumsallaşacağı bir dönem arzuluyoruz”
• Soru: UBP Genel Sekreteri olarak partinin toparlanması için ne yapıyorsunuz. Zaman zaman UBP’de çalkantılar yaşanıyor, sizce bunun nedeni nedir?
• Atun: Büyük başta büyük ağrılar olur, normaldir. Şunu ifade etmek isterim, UBP özellikle bu dönemde tabanıyla kucaklaşmaya büyük önem vermektedir. Tabandan kopup siyaset izlenildiği zaman bunun sonuçları da onunla orantılı oluyor. Sayın Genel Başkan ve ben haftanın dört gecesi dört farklı ilçede ziyaretler yapıyoruz. Bunu hem partililerimizle kucaklaşmak adına, hem de partililere UBP’nin şu anda izlediği siyaseti, içinden geçmekte olduğumuz kurumsal yapılanmanın ne olduğunu anlatıyoruz. Partililerimizden gerek UBP’ye yönelik, gerekse gündeme ilişkin değerlendirmelerini alıyoruz. İnteraktif bir ortam meydana getiriyoruz ve karşılıklı bilgi alışverişleri oluyor. Bu, UBP’nin en üst kademesinin kendi partililerinin arasına karışarak parti siyasetini tekrar gözden geçirmesini ve bunu yetkili kurullara taşımasına sebebiyet veriyor. Bu da tabanda çok net bir kucaklaşmanın başladığına işaret ediyor. Bu dönemin UBP’nin daha kurumsallaşacağı bir dönem olmasını arzuluyoruz. Bu dönem içerisinde kurumsal ve organizasyonel yapımıza yeniden yapılandırma getireceğiz. UBP Parti tüzüğüne ilişkin çalışmalarımız da var. Bütün bunlar siyasette arzulanan yenilenmeye, gerek vizyon, gerek anlayış, gerekse kadro yenilenmesine ciddi bir zemin sağlayacak çalışmalardır.