Sıcak havayı döndürüyor vantilatör.
Tam karşımda!
Döndükçe sıcak üflüyor.
* * *
Bu ülkenin "döndürdüğü" de bu.
Havada ne varsa!
Çiğlik, riyakarlık, aç gözlülük!
Sahtelik, çok yüzlü yüzsüzlük!
Bunaltıcı fazlaca.
Havada ne varsa o dönüyor.
* * *
Aziz Nesin'i okuyorum, insanları yaktıkları günün, yıl döngüsünde!
"Gel beni kurtar" dediklerimiz, keşke, tek özgürlüğü verebilselerdi, o acılı günde, o aydınlık insanlara...
* * *
Aziz Nesin diyor ki...
Hayalim; küçük bir çocuğa "Ne kadar seviyorsun" dendiğinde, açıp elini iki yana "İşte bu kadar" derkenki o masum sevgiyi bulmaktı...
* * *
"Kaç asker kalacak", tartışıyorlar!
Her asker en az bir silahtır!
Bunu konuşsanıza!
Öyle gizlemeden, gizlenmeden, utanmadan, açıklıkla.
Sahi, sizin lugatınızda, kaç silah bir "barış" yapar acaba!
* * *
Hava dönüyor!
Ama "neyse" o...
İlkesizsiniz!
İnsanların bazılarını, salt başka bir dil konuşuyorlar, başka bir bayrakla yürüyorlar, başka bir akarsudan içiyorlar, başka bir kitaba inanıyorlar diye "öteki" görüyorsunuz.
Şimdi "kimden yanasın" diyeceksiniz.
"Silah istemeyenden yanayım" diyeceğim, dinlemeyeceksiniz!
* * *
"Ne kadar seviyorsun" dendiğinde, açıp elini iki yana "İşte bu kadar" derkenki o masum sevgiyi özlüyorsanız...
İşte o sevgidir yarınların garantisi!
Silah barış yapmaz...
Bu sevgi yapar...
Ve hava dönüyor...