Hava kontrol uzmanları “iş bırakırsa” eğer uçuşlar durur!
Hastanenin “acil”i gibi bir yer orası.
Yasalar iki kez “grev ertelemesi” ön görüyor.
Üçüncü yok!
İyi ki de yok...
Ama bu “demokratik kültür”ün canına okunuyor.
* * *
“Grev” sendikal kültürde çok önemli...
Pek sevmesem de bu sözcüğü adeta “namus.”
“Pusu”ya yatmak ve “baskın basanındır” olmamalı (!)
Hem de uçuşların en yoğun olduğu saatte!
Hele suçsuz insanların bağlantılı uçuşunu, hastalığını, eğitimini, programını, hayatını hiç hesaba katmadan…
* * *
İki saat grev vardı, o gece Ercan’a gittim.
2 bin 400’e yakın insan etkilendi, ser-sefil oldu.
Fırsatçılık bu!
Hatta fesatçılık!
Yasayı “kötü”ye kullanmak.
Evet, istismar!
Peki, bu anlayış, yasal hakları “tartışılır” noktaya getirirse, “sendikacılık” mı olacak bunun ismi acaba?
* * *
Şimdi filmi biraz geriye saralım!
2013, 13 Mart, grev kararı, erteleme.
2013, 8 Kasım, ikinci grev, erteleme, pazarlık!
Üçüncü için ‘erteleme’ olasılığı yok, hem de yılbaşına doğru...
…
2014, 21 Temmuz ilk grev, ilk erteleme…
2014, 14 Ekim, ikinci grev, ikinci erteleme.
Üçüncü için ‘erteleme’ olasılığı yok, yılbaşına doğru…
…
2015, 3 Nisan, ilk grev, ilk erteleme.
2015, 25 Ekim, ikinci grev, erteleme...
…
2016, 16 Haziran, ilk grev, ilk erteleme.
2016, 19 Ağustos, ikinci grev, ikinci erteleme.
* * *
Maaşlara ek %10 radar tahsisatı var, %15 vardiya tahsisatı, şu anda 252 lira gibi, bir de %75 oranında ek mesai...
Şu da var.
“Havacılık Tazminatı” da istenmişti, vakt-i zamanında!
“Avrupa Havacılık Birliği”ne üye ülkelerde bu para gelip geçen uçaklardan toplanır ve bölüşülür ya, biz bu sistemin parçası değiliz.
Her ay maaşa ve diğerlerine ek “1 asgari ücret” istenmiş, o dönemki örgütlü sendika KTAMS dahi “yeter” demiş artık.
Tümü oradan istifa ederek kendi sendikalarını kurmuş böylece.
* * *
Bu sene hangi isteklerle yola çıkılmış peki?
Ne de olsa iki erteleme sonrası, bir üçüncü erteleme şansı yok ya, havaalanına da kilit vurulamayacağına göre “söke söke” hak alınacak mutlaka (!)
Türkiye’de eğitim görenler için ilk 90 gün, günlük 8 sterlin tahsisat var, sonraki günler 4.8!
Buna “artış” istendi.
Lise hizmetleri sınıfından, sınavsız, üniversite sınıfına intibak istendi.
Anayasaya dahi ters!
Elbette “temizlik, altyapı, bakım” gibi “girizgâh” istekler de var.
* * *
Peki şimdi ne olacak?
Yeni bir grev için Bakanlar Kurulu’nun “erteleme” şansı yasal olarak yok!
O nedenle dedim ya…
Fırsatçılık bu!
Demokratik bir hakkın istismarı...
Sakın ola kimse “emek mücadelesi” demesin…