Barışı dahi savaş dile üzerinden ezberletiyorlar bize...
- Tavizler vereceğiz...
- Çatışacağız...
- Eksileceğiz....
Yani korku, mağduriyet, kaybetme duygusuyla...
Oysa ne verecek ve ne alacaksak, hepsi bu coğrafyada kalacak ve birlikte yaşanacak, paylaşılacak sonuçta...
Dünyaya bağlanacağımızı “gizliyorlar” ısrarla...
Bu nedenle önemli “barışı hayal etmek...”
***
Eğer hayal ederseniz, projeler de üretirsiniz ve yürürsünüz üzerine üzerine...
New York zirvesinden sızan görüşme notları gösteriyor ki, masadaki liderler “umursuz...”
Niye?
Çünkü üzerlerinde bir toplum baskısı yok...
Bu nedenle “rahatlar...”
Önce, tümümüze “umutsuzluk” aşısı yaptılar...
Ve inandık, “değiştirme” gücümüzün tükendiğine...
Tam da böyleydi, iki binli yılların başındaki manzara...
Oysa değiştirebildik.
Eğer inanırsak...
Eğer bir araya gelirsek...
Eğer yeniden hayal etmeye başlarsak...
***
Bu akşam saat 18.30’da, Naci Talat Dostluk ve Barış Evi’nde, Kıbrıslı Rum sanatçı Panikos Hrisantu’nun sergisiyle “Barışı Hayal Et” etkinlikleri başlıyor.
“Barış Çalışmaları Merkezi”nin etkinlikle ilgili sunumundaki şu ifadeler önemli:
“Karar vermemiz gereken toplumsal süreçlerimize yön verecek iradeyi koyacak özneler olup olmadığımızdır. Yapacağımız tercih kolay ile doğru olan arasında olacaktır. Mücadeleden kaçmak her zaman kolay olandır. Mücadele etmek ise düşünmek, çalışmak ve hayal etmek demektir. Kıbrıslı Türkler’in özne olduğu bir Kıbrıs için yürünecek yolda umutsuzluk, kader değil tercihtir. İradene, idealine, hayallerine sahip çık...”
Biz bize benzeriz!
Kıbrıs’ın güneyinde ilginç bir tablo çıkarmışlar ortaya.
Tarım Bakanlığı’nda 22 yönetici birinci derecede akraba.
Bu da kamu hizmetleri yasasının 39. maddesinin ihlali anlamına geliyormuş, güneyde...
İlgili bakanlıkta 22 kişi birbirinin eşi, çocuğu, kardeşi.
***
Tam da “biz bize benzeriz” durumu!..
Acaba bizde, aynı araştırma yapılsa, kaç kişi “akraba” çıkar, üst kademede ya da kamu düzeni içerisinde!..
Bildiklerinizi saymaya başlayınız isterseniz...
Sigara
Sağlık Bakanlığı, “sigara bırakma günü”nde araştırma sonuçları açıkladı.
15 yaş üzeri nüfusun neredeyse yarıya yakını tiryaki!..
Sağlık Bakanlığı’ndan esas merak ettiğim rakamlar başka...
Son birkaç senede, kaç kuruma “kapalı alanda sigara içildiği” için ceza yazıldı.
Bu sonuçları merakla bekliyorum gerçekten de!..
Dingo’nun ahırı
Kıbrıs, Kıbrıslılıktan çıkalı çok oldu. Millete artık her şey normal geliyor. Biz şaşkınlıkla bazı olayları karşılarken, millet sanki normalmiş gibi okuyup geçiyor haberleri. Küçük Türkiye'ye dönüştük. Her şey serbest gibi görünüyor. Dingo'nun ahırına giren çıkan belirsiz. Millet maçlara, eylemlere giderken artık bayrak ve pankart yerine silah, pala, satır, bıçak götürüyor yanlarında. Amaç belli çünkü... Taciz, tecavüz, sirkat hobi oldu.... Ne hallere düştük..... Böyle miydik eskiden? Dışarı çıkarken evlerimizin kapılarını, pencerelerini bile kapamazken... Çocuklarımız mahallede özgürce oynarken, bisiklet sürerken...
Şimdi çocuklarımızı evlere kilitledik, belli olmaz biri gelip onlara ilişmesin diye.... Evlerimize, iş yerlerimize kameralar taktırıyoruz, biri gelip emeğimizi çalmasın diye... Artık pek dışarı çıkmıyoruz, konuşmuyoruz, biri yanlış anlar, kızar, bıçakla, baltayla canımızı alır diye... Sustuk... Susuyoruz... Hep bir umut...
Ya barış olursa!
· EYLEM AVCI ALNUR