Gülşen ve Mehmet’e…
Hayat böyledir işte…
Sonlar ve başlangıçlar vardır.
Hüzünlü ve yenilgilerle ya da neşeli ve zaferlerle deneyimlediğimiz sonlar…
Yine aynı şekilde hüzünlü ve yenilgilerle veya neşeli ve zaferlerle deneyimlediğimiz başlangıçlar…
***
Hayat böyledir işte… Gecenin ortasında üzülürsün, gözyaşı dökersin. Çünkü şahsiyetine müdahale etmişlerdir, yüreğinin içinde bir burgu döndürmüşlerdir, evinin içine gelip ortalığı dağıtmışlar, sızlayan vicdanının üzerine oturmuşlardır… Tüm kelimelerin boğazında düğümlenirken sen o kelimeleri ne yutabilirsin ne de tükürebilirsin… Biraz daha yurtsuz ve biraz daha kimliksiz hissediyorsun. Az sonra gözünden bir damla yaş akacak. Bu bir son, bu bir başlangıç…
***
Hayat böyledir işte…
Bu bir son dediğin yerde yeni bir başlangıca kucak açarsın. Gecenin içine içine yürürsün, kalabalıklaşarak, kaynaşarak ve sokak boylarınca parlayarak… Yüreğin hızlı hızlı atmaya başlar, gözlerinden fırlayan ışıltı başkalarının gözlerinde çoğalır. Umut olursun, aşk olursun, kavga olursun, memleket olursun… Unutulmaya yüz tutmuş meydanlara yeniden anlam olursun; bir bakmışsın avuçlarında yeni bir başlangıcın kıvılcımı!
***
Hayatın anlamı böyledir işte…
Birileri seni köşeye sıkıştırırken, yeni yollar açmaktır…
Yeni yollardan vazgeçmemektir.
Hep daha iyi yenilgilere açık olmak, hep daha güzel başlangıçlara uyanmaktır.
Özgürlük diye bir şey yoktur. Sakın kendini kandırma…
Özgürleşme vardır sadece…
Bir ülkenin sokaklarında düş kovalamacasında terleyerek yarattığın özgürleşme yolları vardır…
Düş-arkadaşlarınla birlikte, düşe kalka kurduğun bir ülke vardır, her ne kadar onu altından çekip almak istiyorlarsa, sıkı sıkı sarıldığın bir arzu vardır. Bağımsızlık arzusu!
***
Hayat budur işte…
Tüm umutlarının solduğu bir geceden, tekrar umutların kıvılcımını yaktığın bir başka geceye açılan pencere…
Hayat aşktır çünkü!
Aşk ile direnmektir!