Hayat Pahalılığı oranı son 17 yılın zirvesinde

Dövizdeki artışa paralel,  yıllık (Ekim 2017-Ekim 2018) enflasyon rakamları son 17 yılın zirvesine çıktı

Dövizdeki artışa paralel,  yıllık (Ekim 2017-Ekim 2018) enflasyon rakamları son 17 yılın zirvesine çıktı. Aynı para birimini kullanan Kıbrıs’ın kuzeyi ile Türkiye arasındaki enflasyon oranlarında yüzde 13’e ulaşan fark dikkat çekti. Adanın güneyinde ise aynı dönemdeki enflasyon oranı yüzde 3.1’te kaldı.

Ayşe GÜLER

 

Dövizdeki artışa paralel, yıllık (Ekim 2017-Ekim 2018) enflasyon rakamları son 17 yılın zirvesine çıktı.
‘Aynı’ para birimini kullanan Kıbrıs’ın kuzeyi ile Türkiye arasındaki enflasyon oranlarında yüzde 13’e ulaşan fark dikkat çekti.
Adanın güneyinde ise aynı dönemindeki enflasyon oranın yüzde 3.1’te kalması düşündürdü.
Başbakanlık Devlet Planlama Örgütü (DPÖ) Müsteşarı Ödül Muhtaroğlu, iki ülke arasındaki enflasyon farkını, piyasanın döviz yoğunluklu ve ithalat ağırlıklı olmasına bağladı.
“Türkiye’de ev kiraları, özel okullar, üniversiteler genellikle TL üzerinden. Bizdeki kalemler ise döviz cinsinden olduğu için enflasyon da yukarıya çıkıyor” diyen Muhtaroğlu, “ Ülkemize birçok mal ithalatla daha pahalıya geliyor. Türkiye’de üretim daha fazla, iç piyasada üretiliyor. Bu nedenle de fiyatlar daha ucuz” şeklinde konuştu.

 

“KUZEY-GÜNEY KIYASLAMASI DOĞRU DEĞİL”… Adanın kuzeyi ve güneyi arasındaki enflasyon oranındaki ciddi farkı da değerlendiren Muhtaroğlu, Euro bölgesindeki yıllık enflasyonların yüzde 1 ila 3 arasında seyrettiğini, bu nedenle de kıyaslama yapılmasının aynı para birimi kullanılmaması nedeniyle doğru olmadığını belirtti.

 

Öte yandan adanın kuzeyi ve güneyi arasındaki enflasyon oranındaki ciddi farkı da değerlendiren Muhtaroğlu, Euro bölgesindeki yıllık enflasyonların yüzde 1 ila 3 arasında seyrettiğini, bu nedenle de kıyaslama yapılmasının aynı para birimi kullanılmaması nedeniyle doğru olmadığını belirtti.

YENİDÜZEN’e konuşan Muhtaroğlu, ülkemizdeki enflasyonla Türkiye’deki enflasyonu kıyasladı, adanın güneyindeki hayat pahalılığı oranlarını irdeledi.

Öte yandan Maliye Bakanlığı Müsteşarı Cengiz Çoli ise Türkiye ile enflasyon oranındaki farklılıkta ‘tartı değerlerinin’ yani alışveriş sepetindeki ürünlerin rol oynadığını söyledi.

Çoli, “Sepetin içine alınan ürünler neler? Ondan yola çıkılmalı... Biz neyi baz aldık, Türkiye neyi baz aldı? Temel farklılık onunla açıklanabilir. Farklı hesap yaparsak, farklı hesaba ulaşabiliriz.” dedi.

Kuzey, güney, Türkiye enflasyon rakamları…

Resmi verilere göre; 2018 yılı ekim ayı enflasyon oranında (Tüketici Fiyatları Genel Endeksi), bir önceki aya göre yüzde 1.58, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 34.08, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 38.13 değişim gerçekleşti.

Türkiye'de ise enflasyon Ekim ayında yüzde 25,24 ile 15 yılın yeni zirvesine yükseldi.

Kıbrıs’ın güneyinde ise enflasyon yıllık bazda son yirmi ayın en yüksek oranı olan %3,1’e ulaştı.

 

 Başbakanlık Devlet Planlama Örgütü (DPÖ) Müsteşarı Ödül Muhtaroğlu, iki ülke (TC-KKTC) arasındaki enflasyon farkını, Kuzey Kıbrıs piyasasının döviz yoğunluklu ve ithalat ağırlıklı olmasına bağladı.

 

Devlet Planlama Örgütü (DPÖ) Müsteşarı Ödül Muhtaroğlu:

“Piyasa döviz yoğunluklu ve ithalat ağırlıklı”

Devlet Planlama Örgütü (DPÖ) Müsteşarı Ödül Muhtaroğlu, yıllık yüzde 38.13’lük enflasyon oranının son 17 yılın en yüksek rakamı olduğunu ifade etti.
Muhtaroğlu, Türkiye ile aynı para birimi kullanmamıza rağmen iki ülke arasındaki yıllık enflasyonda yüzde 13’lük fark oluşmasını; piyasanın döviz yoğunluklu ve ithalat ağırlıklı olmasına bağladı.
“Türkiye’de ev kiraları, özel okullar, üniversiteler genellikle TL üzerinden. Bizdeki kalemler ise döviz cinsinden olduğu için enflasyon da yukarıya çıkıyor” diyen Muhtaroğlu, “ Ülkemize birçok mal ithalatla daha pahalıya geliyor. Türkiye’de üretim daha fazla, iç piyasada üretiliyor. Bu nedenle de fiyatlar daha ucuz” şeklinde konuştu.

“Türkiye’de elektrik, su, doğalgaz fiyatı arttı, aylık enflasyon oranı KKTC’yi geçti”

Muhtaroğlu, Türkiye’deki bu ayki enflasyon oranın; ülkemizde belirlenen aylık rakamın üzerine çıktığını da aktardı.
Türkiye’de elektrik, doğalgaz, kömür, odun ve su fiyatlarına artış yapıldığını söyleyen Muhtaroğlu, aynı zamanda kışlık giyimde fiyatların yükselmesi, cep telefonu görüşme ücretlerinde yüzde 9’luk artış ile elektronik cihaz fiyatlarının yukarıya çekilmesinin enflasyon oranını artırdığını kaydetti.
Muhtaroğlu, aylık değerlendirmelerin vatandaşları yanıltmamasını istedi.

“Adanın kuzeyi ile güneyi arasında enflasyon karşılaştırması doğru değil”

Öte yandan adanın kuzeyi ve güneyi arasındaki enflasyon oranındaki ciddi farkı da değerlendiren Muhtaroğlu, Euro bölgesindeki yıllık enflasyonların yüzde 1 ila 3 arasında seyrettiğini söyledi.

Muhtaroğlu, güneyde yıllık enflasyonun yüzde 3.1 olduğunu hatırlatarak, enflasyon rakamlarının kıyaslanmasının aynı para birimi kullanılmaması nedeniyle doğru olmadığını da belirtti.

 “Enflasyondaki gerileme, döviz düşüşüyle paralel”

Muhtaroğlu, Ekim ayındaki enflasyonda yaşanan gerilemenin döviz kurlarındaki ve petrol fiyatlarındaki düşüşle paralel olduğunu belirtti.
Akaryakıtta yeni zammın yapılmaması, elektrik fiyatlarındaki artışın da gelecek seneye ötelenmesinin enflasyon oranını direk olarak etkilediğini söyleyen Muhtaroğlu, iki kalemde de fiyat artışı olmaması, Kasım ayında 15 ila 30 kuruşluk indirimin enflasyon endeksini daha da aşağıya çekeceğini kaydetti.
Muhtaroğlu, dövizdeki düşüşle birlikte özel okul, otel ücretleri, kira bedellerinin de gerilediğini, bir takım ürünlerde ise indirim tespit edildiğini dile getirdi. 

“Böyle giderse, yüzde 40.5 öngörüsünün altında enflasyonla karşılaşabiliriz”

Muhtaroğlu, elektrik zammının ertelenmesi, akaryakıt fiyatlarında indirim başlaması, dövizdeki düşüşün sürmesi ve Ticaret Odası’nın başlattığı kampanyaların devreye girmesi ile Kasım-Aralık aylarında yüksek oranda enflasyon artışı beklemediklerini de ifade etti.
Muhtaroğlu, bu durumun sürmesi halinde ise yüzde 40.5 enflasyon öngörüsünün gerileyebileceğini de dile getirdi.
Muhtaroğlu, Ağustos’ta yüzde 8.42, Eylül’de ise yüzde 6.20’lik aylık enflasyonların Ekim ayında yüzde 1.58’e gerilediğini dile getirdi.
Ekonomik hayat ve piyasanın dövizle yoğunlukla olarak çalıştığını söyleyen Muhtaroğlu, “Enflasyon sepeti dövize karşı duyarlı… Ağustos ve Eylül’de dövizde zirveyi görmüştük. Bu durum enflasyona da yansımıştı.” şeklinde konuştu.

 “Sosyal medyada bilgi kirliliği yaşanıyor”

Sosyal medyada enflasyonla ilgili bilgi kirliliği yaşandığını da ifade eden Muhtaroğlu, “Türkiye ile KKTC arasında karşılaştırma yapılacaksa, aylık rakamlarla yıllık rakamlarla karşılaştırılmasın. Bu durum, insanları yanılgıya düşürüyor.” dedi.
Muhtaroğlu, 2017 Ocak ayından beridir yeni enflasyon endeksi ve sepetinin kullanıldığını ifade ederek, bu konuda kimsenin endişe duymamasını istedi.
“Nasıl ki yüzde 8.42’lik enflasyonu biz tespit ettik, bunları da biz tespit ediyoruz.” diyen Muhtaroğlu, “Düşük çıktığında ‘yanlış tespit ediyorsunuz’ deniliyor, yüksek çıktığında ise doğru bulunuyor.” şeklinde konuştu.

 

 ÇOLİ: “BİZ NEYİ BAZ ALDIK, TÜRKİYE NEYİ DİKKATE ALDI? BU ÖNEMLİ…” Maliye Bakanlığı Müsteşarı Cengiz Çoli ise Türkiye ile enflasyon oranındaki farklılıkta ‘tartı değerlerinin’ yani alışveriş sepetindeki ürünlerin rol oynadığını söyleyerek,  “Sepetin içine alınan ürünler neler? Ondan yola çıkılmalı... Biz neyi baz aldık, Türkiye neyi baz aldı? Bu önemli…” dedi.

 

Maliye Bakanlığı Müsteşarı Cengiz Çoli:

“Biz neyi baz aldık, Türkiye neyi baz aldı? Bu önemli…”

Öte yandan Maliye Bakanlığı Müsteşarı Cengiz Çoli, Türkiye ile enflasyon oranındaki farklılıkta ‘tartı değerlerinin’ yani alışveriş sepetindeki ürünlerin rol oynadığını söyledi.

Çoli, “Sepetin içine alınan ürünler neler? Ondan yola çıkılmalı... Biz neyi baz aldık, Türkiye neyi baz aldı? Temel farklılık onunla açıklanabilir.” şeklinde konuştu.

“Farklı hesap yaparsak, farklı hesaba ulaşabiliriz. Sepetin içindeki ürünlerin ağırlıkları önemli” diyen Çoli, Türkiye ile aynı para birimini kullanmamıza rağmen enflasyon rakamlarındaki farklılığın ülkenin içinde bulunduğu kendi koşullarından kaynaklandığını da kaydetti.

Çoli, Maliye Bakanlığı olarak enflasyon sonrası ortaya çıkan sonuçlarla ilgili çalışma yaptıklarını da aktararak, DPÖ’nün hane halkı harcama anketi ile alışveriş sepetindeki ağırlıkları belirlediğini, burada toplumun genelini yansıtan harcama profilinin ortaya konulması gerektiğini de sözlerine ekledi.

 


Türkiye Merkez Bankası’ndan ‘enflasyon’ açıklaması:

“Üretici fiyat artışları Ekim ayında bir miktar hız kesti ancak…”

TCMB'nin Ekim Ayı Fiyat Gelişmeleri raporunda "Üretici fiyat artışları Ekim ayında bir miktar hız kesti ancak üretici fiyatları kaynaklı maliyet baskıları güçlü seyrini korudu" şeklinde açıklama yaptı.
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), Ekim Ayı Fiyat Gelişmeleri raporunu açıkladı.

Raporda şu konulara değinildi:
"Ekim ayında tüketici fiyatları yüzde 2,67 oranında artmış ve yıllık enflasyon 0,72 puan yükselerek yüzde 25,24 olmuştur. Bu dönemde yıllık enflasyon temel mal grubu dışındaki alt kalemlerde yükseliş göstermiştir. Enerji fiyatlarındaki artışta elektrik ve doğalgaz kalemleri öne çıkarken, gıda grubunda genel olarak taze meyve ve sebze dışındaki ürünlerde enflasyon yukarı yönlü bir seyir izlemiştir. Temel mal grubu enflasyonundaki yavaşlamada otomobillerdeki ÖTV matrah düzenlemesinin yanında mobilya fiyatlarındaki düşüşe bağlı olarak dayanıklı tüketim malları etkili olmuştur. Beyaz eşya ve diğer temel mallarda ise döviz kurunun gecikmeli etkilerinin güçlü bir şekilde sürdüğü izlenmiştir. Bu görünüm altında çekirdek göstergelerin yıllık enflasyonu yükselmiş, ana eğilimindeki yüksek seviyeler korunmuştur."

 

 

 

 

 

Özel Haber Haberleri