Kıbrıs sorunu çözüldüydü, çözülüyordu derken “bir deli bir kuyuya taş attı 10 tane akıllı hala taşı o kuyudan çıkaramadı”. ELAM’ın kuyuya attığı taş yüzünden Kıbrıslılar adanın bölünmüşlüğünü, ülkenin asıl sorununun çözümsüzlüğünü bir anda unuttular ve kendi gündemlerine cup diye daldılar.
Kıbrıslı Rumlara da, Türklere de kolay gelsin. E ne de olmasa seçim. Birileri seçilecek ve başı göğe erecek kolay mı?
Bu dürtü insanımızı çok ama çok etkiliyor. Hem de yalnızca seçilecek olanları değil, çevresindekileri de etkiliyor. Kıbrıs’ın her iki yanında da, ama özellikle kuzeyde kimileri bu amaçla şimdiden el ovuşturmaya başladı.
Şubat 2018’de güneyde başkanlık seçimi var. Bir kişi başkan seçilecek. Ama güneyde başkanlık sistemi olduğu için bakanları da seçilen başkan atayacak. Bu nedenle Rumlar için en önemli seçim budur. Bunun için ittifaklar çok önemlidir. Bir bakarsınız küçük bir partinin göstereceği aday da bu ittifaklar nedeniyle seçimi kazanabilir.
% 3’ün biraz üzerinde oy alarak 2 milletvekili çıkaran ELAM’ın 1950’de yapılan “Enosis Plebisiti’nin okullarda kutlanması” önerisinin meclisten geçmesinin altında yatan asıl neden önümüzdeki seçimden başka birşey değil. Anastasiadis inkar etse de bu konudaki düşünceleri değiştirmek için yeterli neden ortaya koyamamaktadır.
Halbuki rakip adayların birer birer ortaya çıkmaları ve şimdiden kendilerini pazarlamaya başlamaları ile aslında Rumların artık tek düşüncelerinin yaklaşmakta olan seçim olduğu görülüyor.
Anastasiadis’in hafta sonu Filelefteros’a verdiği özel mülakatta verdiği mesajlar da hep seçim ittifaklarına dönüktü. Bu nedenle kendisi ne söylerse söylesin mesajları kendini ele veriyor.
Taraflardan bir diğeri olan Türkiye’nin ise artık rotası bellidir. 16 Nisan’daki referendum. Atılan adımlar, söylenen sözler, yapılan açıklamalar hep başkanlık sistemine geçilecek Anayasa değişikliklerinin oylanacağı referanduma dönüktür.
Türkiye bu aşamada Kıbrıs’ta en küçük bir adımı göze alamaz. O nedenle ELAM’ın kuyuya attığı taş tam da işine geldi diyebiliriz.
Geriye Kıbrıslı Türkler kaldı. En yakın seçim tarihi Haziran 2018 yerel seçimleri, ondan 1 ay sonra da Temmuz 2018 milletvekilliği seçimleri. Elbette 1 ay arayla seçim olamayacağına göre ya 2 seçim birleştirilecek, ya da milletvekilliği seçimi erkene alınacak.
ELAM’ın kuyuya attığı taş nedeniyle Kıbrıs görüşmeleri çıkmaza girer girmez bizde de erken seçim davulları çalmaya başladı. Zaten ortada ciddi bir hükümet olmadığı, yapılan işlerin tamamen kişiye özel, ya da yandaşların istekleri olduğu biliniyordu.
Bu anlamda bizim de bir an once seçime gitmekten başka çıkış yolumuz yoktur. Hoş erken seçimin ne kadar çıkış yolu olacağı ise ayrı bir tartışma konusudur. Ama bugün bunun üzerinde duracak değilim.
Sonuç olarak Kıbrıs sorununun çözümü bir kere daha seçim duvarına çarptı diyebiliriz. Kuzeyde seçim, güneyde seçim, Türkiye’de seçim, Yunanistan’da seçim darken 50 yıl geçti. Bu 50 yılda seçim aralarında çok ciddi müzakereler de yaptık. Ama bu müzakereleri bir türlü tamamlayamadık. Hep bir seçime takılarak, seçim sonrası yeniden ama başka seçilmişlerle başladık. Böylece sonuca gitmemiz mümkün olmadı.
Benim önerim Türkiye’deki referendum çok yakın bir tarih olduğu için bu tarihten sonra müzakere masasını yeniden kurmamızdır. Bu arada Kıbrıs’ın kuzeyinde ve güneyinde yapılacak seçimleri kısa bir süre için dondurmamız ve çözüm için ciddi ciddi çalışmamızdır.
Böylece kazanılacak birkaç aylık sürede çözümü sağlayabilirsek seçimleri de yeni durumda ve yeni koşullarda yapmamızdır.
Bu yapılmazsa çözüm müzakereleri artık 2018 Mayıs, ya da Haziran sonrasına ertelenecektir. Bu durumda yeni seçilen Rum başkanın sürece adapte olması için bir süre gerekebilir. Ayrıca bu tarih bu kez kuzeyde Nisan 2020’de yapılacak başkanlık seçimine çok yakın bir tarih olacaktır.
Bu durumda biz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da seçimler arasında çözüme fırsat bulamayacağız.
Kuzey’de seçim, güneyde seçim, Türkiye’de seçim, Yunanistan’da seçim derken çözümü hep başka bahara erteleyerek 40-50 yıl geçirdik. Galiba yılları geçirmeye devam edeceğiz. Çünkü iki taraf da seçim gailesinden kurtulamıyor.