Leyla Kıralp, Terazili tüm “kayıp” yakınları adına konuşuyor ve şöyle diyor:
“Bugün burada sevdiklerimize, yakınlarımıza karşı son vazifemizi yerine getirmek, bunu yaparken de ne yazık ki ülkemizin en acı gerçeklerinden biriyle yüzleşmek için burada toplanmış bulunuyoruz. Hepimiz zor bir gün yaşıyoruz ve böylesi günlerde hoşgörü ve dayanışmaya her zamankinden daha fazla ihtiyacımız vardır.
15 Ağustos 1974 günü Dohni köyünden gelen EOKA B mensubu Rumlar tarafından evlerinden esir alınarak götürülen ve daha sonra Limasol yakınında meçhul kişilerce şehit edilen Terazi köyü sakini ve bizlerin yakınları olan 11 kayıp insanımızdan 6sı bulunmuştur ve bugün kendilerine son görevimizi yaparak cenaze törenlerini gerçekleştireceğiz.
Bu konuşmayı yapabilmek benim için çok zor olsa da, kayıplarımıza olan saygımdan dolayı bunu yapmayı kendime bir görev sayıyorum. İlk eşimle, akrabalarımızla ve köylülerimizle 40 yıllık uzun bir ayrılıktan sonra ilk kez burada kavuşuyoruz. Ama bu kavuşma ne yazık ki biraz sonra sona erecek ve onları ebediyen istirahat edecekleri toprağa vereceğiz. Benzer acıların Kıbrıs’ta tekrar yaşanmamasını temenni ediyor, benzer acıların yaşanmaması için ne gerekiyorsa yapmayı hepimiz için insanlık görevi sayıyorum. Yakınlarımıza Allah’tan rahmet, sizlere de sabır diliyorum.
Şimdi hem şehitlerimiz hem de biz huzur içindeyiz. Çünkü yıllardır nerede olduklarını bile bilememenin acısını hissederek yaşadık. Şimdi en azından istediğimiz zaman gelip çiçek bırakabileceğimiz bir mezarlarının olması bunca yıldır yaşadığımız acıları bir nebze olsun hafifletecektir.
Bütün kayıp şahıslar Kıbrıs’ın ortaklaşa acısıdır. 40 yıl dilde kolay ancak ömürde son derece zor bir süredir. Bunun nasıl bir şey olduğunu ister Kıbrıslı Türk ister Kıbrıslı Rum olsun, ancak ve ancak yaşayanlar bilebilir. Diliyorum ki şu ana kadar bulunamayan bütün kayıplar bir an önce bulunur ve ailelerine teslim edilir.
Kayıpların bulunması için her iki tarafta da çalışmalarını sürdüren “Kayıp Şahıslar Komitesine”, kayıplar konusunda yıllardır canla başla çaba gösteren gazeteci arkadaşım Sayın Sevgül Uludağ’a, şehitlerimizin şehitliğe defnedilmesi için resmi tören hazırlanmasında bizlere yardımcı olan İçişleri ve Dışişleri makamlarına, cenaze törenini gerçekleştiren Sayın Güvenlik Kuvvetleri mensuplarına, Mağusa Belediye Başkanı Sayın Oktay Kayalp’a, Mağusa Kaymakamı Sayın Şifa Çolakoğlu’na ve cenaze törenine katılan bütün konuklarımıza teşekkür ederim.
Konuşmama son verirken kayıplarımızı ve şehitlerimizi sevgi ve saygı ile anıyor, bugün defnedilecek olan yakınlarımızın ruhlarının ebediyen huzur içinde olmalarını diliyorum.”
Devam edecek