“Hellim sürecini neden barış projesine dönüştürmeyelim”

Kıbrıs adasının geleneksel ürünü Hellim / Χαλλούμι (Halloumi)’nin Avrupa Birliği (AB) nezdinde Menşe İsmi Korumalı Ürün ve Korumalı Coğrafi İşaretler (PDO-Protected Designation of Origin) olarak tescil edilmesinin üzerinden 1.5 sene geçti.

Cenk Mutluyakalı

Kıbrıs adasının geleneksel ürünü Hellim / Χαλλούμι (Halloumi)’nin Avrupa Birliği (AB) nezdinde Menşe İsmi Korumalı Ürün ve Korumalı Coğrafi İşaretler (PDO-Protected Designation of Origin) olarak tescil edilmesinin üzerinden 1.5 sene geçti. Bu tarihi adım Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk üreticilerin 450 milyonluk Avrupa pazarına birlikte erişebilmeleri için gerekli koşulları yaratsa da henüz “ortak çalışma kültürü” sağlanamadı.

Adanın güneyinde bu hafta başından itibaren “Hellim” adıyla sadece Avrupa Komisyonu tarafından tescillenen Menşe İsmi Korumalı (PDO) ürünler satılabiliyor. “Standart dışı” hellimler toplatılıyor. Kuzeyde henüz böylesi bir karar yok.

Şu notu da düşelim, güneyde, üreticilerle bir araya gelen Tarım Bakanlığı, Avrupa Birliği tarafından tescillenen standartları yeniden belirledi. Buna göre, hellim üretiminde küçükbaş hayvan sütü oranı eylül-ocak döneminde 2022 için yüzde 10, 2023 için yüzde 15, 2024 için ise yüzde 20 olacak. Bu oranlar Şubat – Ağustos ayları arasında ise 2002 için yüzde 25, 2023 için yüzde 30, 2024 içinse yüzde 35 uygulanacak. Geçiş sürecinin 2024’ten 2029’a çekilmesi durumunda bu oranlar yeniden değerlendirilecek. Böylece kademeli olarak küçükbaş hayvan sütü oranında yüzde 50’ye ulaşılacak.

Ayrıca nem içeriği artırılıyor, blok tipi Hellim'in ağırlığı, şu anda 150-350 gram olan maksimum ağırlıktan 1,2 kg'a kadar çıkıyor. Hayvan ırkları ile ilgili kısıtlamaların genişletildiği, yem ithalatı ile ilgili kısıtlamaların ise kaldırıldığı görülüyor.

Bu değişiklikler saptanırken kuzeyle işbirliği yapılmadı.


‘Hellim Çalışma Grubu’ ilk kez toplanıyor

İki toplumlu Hellim Çalışma Grubu ilk kez bu hafta toplanıyor. Cuma günü yer alacak toplantı ara bölgedeki Dayanışma Evi’nde yapılacak. İlk kez sorunlar da masaya yatırılacak.

En temel sorun “denetim” süreçlerine yönelik yaşanıyor.

Biri PDO, yani ‘Hellim’ isminin kullanılabilmesi için uygunluk, bir diğeri de sağlık ve hijyen olmak üzere iki ayrı denetim süreci var, her iki denetim süreci de adanın kuzeyi açısından “sorunlu” görülüyor.

PDO standartlarını denetlemek için Kıbrıslı liderler tarafından atanan bağımsız kuruluş Bureau Veritas kuzeyde henüz denetim yapmadı. Sağlık ve hijyen kontrollerini yapacak kurum ise Kıbrıs Cumhuriyeti Tarım Bakanlığı tarafından henüz atamadığı için Kıbrıslı Türk üreticilerin ihracata katılımları sağlanamadı.

Yeşil Hat Tüzüğü’ne göre güneye geçebilen üç hayvansal ürün var.
Bal, balık, hellim!

Bal ve balıkta sağlık denetimini Avrupa Komisyonu’ndan görevlendirilen uzmanlar yaparken, hellimde bu görevlendirmeyi Kıbrıs Cumhuriyeti Tarım Bakanlığı yapacak. Ancak henüz bu yönde bir adım yok. Kıbrıs Cumhuriyeti Tarım Bakanlığı, Avrupa Birliği’ne üye devletin otoritesi olarak karar verici pozisyonunda yer alıyor.

Kıbrıs Türk Ticaret Odası Genel Sekreter Yardımcısı ve Hellim Çalışma Grubu Üyesi Mustafa Ergüven’le süreci konuştuk. Öncelikle “Kuzeyde üretilen hellim kalite standartlarına uygun mu” diye soruyorum.


Kuzeyden iki başvuru: Arkası gelecek

Mustafa Ergüven, “Tarihsel ve kültürel özelliklere göre bir tescil belirlendi, bu bir kalite göstergesi değildir, tanımdır, adanın kuzeyinde üretilen hellim kalitelidir” diyor.

Kuzeyden PDO başvurusu yapan şimdilik 2 kurum var. “İlk başvuru için geri dönüş oldu. İkinci başvuruya ise henüz yanıt alınmadı, bekliyoruz, kimi sorunların aşılması için de mücadele ediyoruz” diyor Ergüven…

“Pek çok kurumumuz gerekli standartları karşılamaya hazırdır” iddiasını da ortaya koyuyor.

Hangi standartlar?
Çünkü güneyde kimi değişiklikler yapıldı.

“Bu değişikliği birlikte yapmayı önerdik. Birlikte çalışabilirdik, olmadı, geri dönüş alamadık. Hellim sürecini neden bir barış projesine dönüştürmeyelim? Şu anda değişikliklerin ne olduğu resmi olarak bize bildirilmedi. Avrupa Komisyonu’na bu yönde gerekli çağrımızı yaptık.”

Güneyde belirlenen kriterler basına yansıdı. Mustafa Ergüven’e, “Kıbrıslı Türk üreticiler de küçükbaş hayvan sütü oranı yüzde 20 olacak şekilde üretime geçmeye hazırdır. Mesele oranlar değil. Bunu birlikte belirleyebilir, doğruyu birlikte bulabilirdik. Niye müşterek çalışmayalım? Hepimiz mevcut sorunları eşit bir katılımcılık anlayışı ile ortaya koymalıydık.”

Kıbrıs Türk Ticaret Odası Genel Sekreter Yardımcısı ve Hellim Çalışma Grubu Üyesi Mustafa Ergüven, süreçte yaşanan en ciddi soruna şu sözlerle dikkat çekiyor:
“Şu anda Türkiye ve Arap ülkelerine hellim ihraç ediyoruz. Avrupa pazarı, hem büyük hem de yüksek gelir getirici özelliği ile son derece önemlidir. Yeşil Hat Tüzüğü üzerinden, sıfır gümrükle Avrupa’ya ulaşacağız ancak hellimde bunun mümkün olması için denetçi kurumun mutlaka atanması gerekiyor. Bu yönde aylardır bir adım atılmıyor.”

PDO denetimi için görevlendirilen bağımsız kurum Bureau Veritas’tan da daha uyumlu bir çalışma içine girmesi bekleniyor. Tüzük, kuzeydeki denetim mekanizmasını oluşturmak için Kıbrıs Türk Ticaret Odası’na yetki veriyor. Bureau Veritas, adaya gelerek Kıbrıslı Türk üreticileri PDO başvurularının nasıl yapılacağı yönünde bilgilendirdi.
 

Ergüven’e göre burada da mutlaka aşılması gereken birkaç sorun var; eşit ve tarafsız bir denetim için şu 3 noktaya dikkat çekiliyor.

1- Denetimleri Türkçe konuşan bir uzmanın yapması…

2- Sözleşmenin Türkçe olması…

3- Hukuki sorun ya da uzlaşmazlıkların çözümünde Kıbrıslı Türk üreticilere Kıbrıs Cumhuriyeti mahkemeleri dışında bir hakemlik sunulması…
 

Neler yapıldı?

Hellimle ilgili kuzeyde neler yapıldığını yetkili bir ağızdan öğrenme imkanı buluyorum.

  • “Avrupa Birliği kaynaklı Hayvan Hastalıkları eradikasyonu projesi kapsamında 2015’ten beri 4 ayrı tarama yapıldı. Projenin 4’üncü aşaması Haziran ayında başladı, tüm çiftlikler taranacak.”
  • “Bu taramalarda, ülkede sığır tüberküloz ve leykoz hastalıklarının olmadığı ortaya çıktı. Brusella yönünden ise işletmelerin yüzde 96’sının ari olduğu görüldü. Yıl sonunda bu oran % 98 olacak.”
  • “Gıda Güvenliği Projesi kapsamında da çiftlik ve işletmelerin AB standartlarına getirilmesi hedefleniyor. Veteriner Dairesi’ne bunun için 3 sözleşmeli uzman istihdam etti.”
  • “Pilot çiftlikler ve PDO’ya uygun hayvan türleri belirlendi. Sütek Laboratuvarı, Ağustos ayında PDO başvurusu yapan 2 işletmeye yönelik, tescil standartlarına uygun ve hastalıktan ari çiftliklerden 1’er ton koyun-keçi, 4’er ton da inek sütü sağlayarak, PDO’ya uygun Hellim üretimi yapılması yönünde çalışma başlattı.”

Avrupa’dan 7 milyon 775 bin Euro destek

Hellimle ilgili Avrupa Birliği mali yardım program kapsamında onaylanan projeler de var.

  • Hayvan Islahı Projesi kapsamına canlı küçükbaş hayvan ithalatı için 1.3 milyon Euro,
  • Yem Kalite Projesi kapsamında cihazı alımı-yem analizleri için 175 bin Euro,
  • Hayvan Hastalıkları Eradikasyon Projesi kapsamında 700 bin Euro,
  • Çiftliklere hibe desteği Projesi olarak 2 milyon Euro,
  • Süt İşletmeleri ve Çiftçi Destek Hibe Projesi olarak 3,000,000 milyon Euro
  • PDO destek Projesi kapsamında denetimler için 100 bin Euro
  • Kalıntı Laboratuvar Veteriner Dairesi Projesi kapsamında cihaz alımı için 500 bin Euro gibi projeler.

Adanın kuzeyinde hellimle ilgili projelere destek amacıyla Avrupa Birliği’nin mali yardım programı kapsamında onaylanan toplamda 7 milyon 775 bin Euro’ya ulaşan destek programı dikkat çekiyor.


4 Maddede ‘Hellim’ (PDO) süreci

1- Avrupa Komisyonu, hellimin Avrupa’ya ihraç edilebilmesi için Yeşilhat Tüzüğü’nde tadilat yaparak Yeşilhat Değişiklik Kararını ve hellimin, 1 Ekim 2021 tarihinden itibaren Χαλλούμι (Halloumi)/ Hellim ismi ile sadece Kıbrıs’ta geleneksel şekliyle üretilebileceğini belirten Menşe İsmi Korumalı Ürün (PDO) kararını 12 Nisan 2021’de kabul etti.

2- Menşe İsmi Korumalı Ürün (PDO) Tüzüğü “geleneksel hellim”in standartlarını ortaya koydu, hellimin en az yüzde 50 oranında koyun, keçi küçükbaş hayvan sütüyle üretilmesi gerekiyor.

3- Kıbrıslı Rum üreticiler takvimlendiği gibi bu süreçten faydalanmaya 1 Ekim 2021’de  başladı. Ancak Kıbrıs Cumhuriyeti Tarım Bakanlığı sağlık kontrollerini yapacak kurumu atamadığı ve PDO denetimleri başlamadığı için Kıbrıslı Türk üreticiler henüz sürece dahil edilmedi.

4- Güneyde hellim yurt içinde de artık sadece 'PDO' yani 'Menşe İsmi Korumalı' standartları ile üretilecek, pazarlanacak, satılacak. Standart dışı ürünler “Hellim” adıyla satılamayacak. Bu durum adanın kuzeyinde yok, henüz bu yönde bir takvim ya da eylem planı da yapılmadı. Şimdilik başvuru ve denetimle ilgili diğer konular üzerine yoğunlaşıldı. Tarım Bakanlığı'nın yurt içindeki hellime de standart getirmesi mümkün olabilir mi, yakın zamanda zor görünüyor.

12 Nisan 2021 tarihli 2021/591 (AB) Sayılı KOMİSYON UYGULAMA TÜZÜĞÜ

Özel Haber Haberleri